‘Dêrsim’de kültür ve inanç soykırımı devam ediyor ‘

‘Dêrsim’de kültür ve inanç soykırımı devam ediyor ‘

Almanya’da her yıl düzenlenen  Dêrsim Kültür Festivali başladı. Festival ‘Soykırım Kıskacında Dêrsim Gerçekliği‘ paneli ve ‘Birlik  Cemi‘yle başladı. Panel de konuşan akademisyenler, Dêrsim’de fizik, kültür, inanç ve doğa soykırımı devam ettiğini vurguladılar. 

Almanya’nın Frankfurt kentinde Dêrsim Kültür Festivali’nin 5’ncisi düzenleniyor. Frankfurt Rebstockpark’da düzenlenen dün akşam başlayan ve bugün devam edecek olan festivalde, Dêrsim'in kültürü, inancı tanıtılıp, yaşatılması amaçlanıyor. Birçok kurum ve kuruluşun desteklediği festivali ise Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) organize ediyor.  

Festival, dün saat17.00‘de “Soykırım Kıskacında Dêrsim Gerçekliği“ ile start aldı. Onlarca   dinleyicinin katıldığı panelin moderatörlüğünü gazeteci Baki Gül, yaptı. Panele akademisyenler Prof. Dr. Mihran Dabag ve Erdal Gezik, FEDA temsilcisi Mehmet Sürmeli, Aysel Kılavuz, Sosyolog Gülten Aydın, akademisyen ve doğa aktivisti Ercan Ayboğa  konuşmacı olarak, katıldılar.

‘TÜRKİYE TARİHİYLE YÜZLEŞMELİ‘

Panelde ilk söz alan Prof. Dr. Mihran Dabag, soykırım tanımı üzerinde durarak,“ Dünya tarihinde soykırım ulus devletlerin ortaya çıkmasıyla başladı. Daha önce de katliamlar, yok etmeler vardı. Ancak, ulus devletlerin ortaya çıkmasıyla birlikte farklı olanlar, bu sistem için tehlikeli görüldü. Ve soykırıma uğradı. Dêrsim’de yaşananda bu“ dedi. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerini de irdeleyen Prof. Dr. Mihran Dabag, konuşmasını şöyle devam etti:“ Bir Vatan kavramı ortaya çıktı. Ardından‘ bu  vatan kimin‘? Denmeye başlandı. Daha sonra Dêrsim ve benzeri katliamlar yapılmaya başlandı.“

Tarihle yüzleşmenin önemine değinen Prof. Dr. Dabag, “Türkiye, tarihiyle yüzleşip, Dêrsim katliamını kabul etmeli“ diye konuştu.

Akademisyen Erdal Gezik de, Dêrsim’in inanç tarihini anlattı. Alevilikte  Ocak‘ların rolüne değinen Gezik,“ Bugün yazılı bir tarihe sahip olmadığımız için Ocak’larımızın hiç biri hakkında detaylı bir bilgiye sahip değiliz. Halbuki Alevi inancını günümüze taşıyan bu Ocak’lakdır. Toplum üzerinde ciddi  bir etkileri vardır.  Kendi içlerinde bir örgütlemeye sahipler. Ancak 1938 yılında bu Ocak’ların örgütlenmesi de bozulmuş, farklı bir hal almış. Bana göre en  büyük katliam budur“ diye konuştu.   

‘BARIŞ OLURSA HEPİMİZ BİRLİKTE YAŞAYACAĞIZ‘

Sosyolog Gülten Aydın ise Dêrsim’e fiziki bir katliamdan sonra beyaz bir katliam uygulandığını  belirterek,“ 1938 yılından sonra bölgede yatılı okullar açılmış, kız çocukları evlatlık verilmiş. İnsanlar kara vagonlara doldurularak, sürgün edilmiştir. Ciddi anlamda bir beyaz katliam uygulanmıştır. Ardından bu uygulama Kürdistan’ın diğer bölgelerine de sıçramış. Amaç bütün Kürtleri asimle etmekti. Türk devletinin  yıllarca yaptığı budur.“

Doğa aktivisti Ercan Ayboğa da, Dêrsim’de yapılan barajların bu katliamın bir parçası olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:“ Şuanda Dêrsim’de bir doğa katliamı yaşanıyor. Oradaki yer altı ve yer üstü zenginlikleri elde etmek için barajlar yapılıyor. Bu her ne kadar ekonomi çıkarlar çerçevesinde yapılsa da, siyasi tarafları da var. Amaç Dêrsim’i kontrol altına almaktır.“  

FEDA temsilcisi Mehmet Sürmeli de, Dêrsim’de yıllardır   bir katliam yapıldığını belirterek,“ Fiziki katliamın yanında, kültür, dil, inanç ve doğa katliamı yapılıyor. Bu on yıllardır sürüyor. Ama son 30-40 yıldır ortaya çıkan Kürt özgürlük mücadelesi bunun önüne geçti. Halklar mezarına dönüşen bölgeyi yeniden yeşertti. Bugünde bir barış süreci var. Eğer barış olursa, Kürt, Ermeni, Asuri, Alevi hep birlikte kardeşçe yaşayabileceğiz. Onun için herkesin bu süreci desteklenmesi gerekiyor.“

Aysel Kilavuz ise, Dêrsim inancında kadınların önemine dikkat çekerek, Aleviliğin bu güne gelmesinde kadınların payı büyük olduğunu söyledi. Kılavuz,  Dêrsim kadınları tarihte rollerini nasıl oynamışlarsa bugünde oynamaları gerektiğini vurgulayarak, “Bugünde barış sürecin içinde aktif olmaları gerekiyor. Çok çalışmalıyız. Anaların ağlamaması için mücadeleye dört elle sarılmalıyız.“

Yapılan panel ardından Pir Hasan Kılavuz, Pir Rıza Yağmur ve Pir Ali Bali yönetiminde “Birlik Cemi“ gerçekleşti.

ZENGİN BİR PROGRAM

Semah eşliğinde okunacak Alevi Gulbangı ile açılışı yapılacak olan Festivalin ikinci gün, programı ise Saat12.00’de başlayacak. Festival’de kültür programının yanısıra misafir konuşmacılar da yer alacak. Festivale BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Başkanı Hüseyin Mat, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Kemal Bülbül, ve bir çok konuşmacı katılacak.

Dêrsim'in kültürünü, tarihini, dili, inancı ve kimliği anlatan yöresel çadırlar kurulacağı festivalde, şu sanatçılar sahne alacak: Zele Mele, Şengül Pak, Ahmet Aslan, Lale Koçgün, Silo Qiz, Ayşe Şefaqî, Ozan Cömert, Mehmet Akbaş, Deniz Deman, Ozan Zamani, Ali Rıza Kahraman, Ali Baran, Ozan Serdar, Ali İhsan Doğan, Müslüm Polat.

Bunun yanında geleneksel Dêrsim halk oyunları Sımsım grubu da festivalde bir gösteri sunacak.