Devlet işkenceyle katletti, dosya kapatıldı

İHD üyeleri, İzmir'de Mersin Emniyet Müdürlüğü'nde işkenceyle katledilen Ali Uygur için buluştu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, 2 haftada bir düzenlediği "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eylemini Konak'taki Eski Sümerbank önünde yaptı. Eylemde “Kayıplar vicdandır sahip çık" ve "Failler belli kayıplar nerede" pankartları açıldı. Bu hafta yapılan açıklamada, 42 yıl önce Mersin Emniyet Müdürlüğü'nde işkenceyle katledilen Ali Uygur'un akıbeti soruldu. Açıklamada İstanbul'da Cumartesi Anneleri'nin eylemine yapılan saldırıya tepki gösterildi.
 
İŞKENCEYLE KATLEDİLDİ

Ali Uygur'un hikâyesini İHD İzmir Şube Sekreteri Ali Aydın okudu. Aydın, şunları aktardı:

"Mersin Emniyet Müdürlüğü'nde işkenceyle katledilen Ali Uygur, 1955 Antep/Nizip doğumlu, Gazi Eğitim Enstitüsü İngilizce Bölümü Mezunuydu. 1 Temmuz 1980’de trenle yolculuk yaparken Adana’nın Pozantı ilçesinde; Mithat Nisan, Mahir Keçeci ve Özcan Fedakâr ile birlikte gözaltına alındı ve önce Adana sonrasında Mersin Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Ali’den 9 gün boyunca haber alınamadı. 10 Temmuz günü anne Hatice Uygur, iki kızı ve Demokrat Gazetesi Muhabiri Vahap Şehitoğlu, ile birlikte; Mersin 1. Şube Müdürü Ömer Güneş ve Yardımcısı Hanefi Avcı ile görüştü. Anne, oğlunun hayatından endişe ettiğini belirtti. Hanefi Avcı 'Oğlun; 'Demirtaş mahallesinde bir operasyon sırasında 9 Temmuz’da kaçtı. Bak dosya ve tutanaklar burada mevcut ama inşallah ölmüştür’ dedi. Bu yanıt üzerine aile ilgili devlet makamlarına sayısız dilekçe verdi.”
 
Aydın, aynı tarihlerde Mersin Birinci Şube'de başka bir suç iddiasıyla gözaltında bulunan Haşim Aslan isimli bir kişinin sorgu hakimliğinde Ali Uygur adında bir devrimcinin başına sopa ile vurularak katledildiğini ve bu konuda tanıklık yapmak istediğini aktardığını söyledi. Bu kişinin tanıklık yapması üzerine Sinop Cezaevi'ne gönderildiğini ifade eden Aydın, “Uygur Ailesi her aşamada oğlunu aradı ve ne yazık ki Mersin Kimsesizler Mezarlığı'nda gerçekle yüzleşti. Ali Uygur işkenceyle öldürülmüş ve denizde boğulan Ali Bütün adına kayıtlı bir mezara gömülmüştü. 22 Ağustos 1980 günü Ali Bütün adına kayıtlı kimsesiz mezarı, hâkim huzurunda açıldı ve mezarda yatan kişinin 53 gün önce gözaltına alınan Ali Uygur'un işkenceyle parçalanmış bedeni olduğu annesi tarafından teşhis edildi" dedi.
 
Aydın, devletin görevlilerinin suçüstü yakalandığını ancak 12 Eylül askeri darbesinin karanlığında dosyanın açılmadan kapatıldığını söyledi.
 
Aydın, ayrıca İstanbul’da Cumartesi Anneleri'nin 900’üncü haftasına yönelik polis saldırısı ve gözaltıları kınadı.