Dicle Üniversitesi ve Şakran Cezaevi'ndeki ihlaller hükümete soruldu

Dicle Üniversitesi ve Şakran Cezaevi'ndeki ihlaller hükümete soruldu

HDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan, Dicle Üniversitesi'ndeki kadın öğrencilere dönük baskılar ve Şakran Cezaevi'nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin soru önergeleri verdi.

KADIN ÖĞRENCİLERE POLİS BASKISI

Aydoğan, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, Dicle Üniversitesi’nde okumakta olan kadın öğrencilere yönelik polisin baskı ve tacizde bulunduğu yönündeki bilgileri gündeme getirerek, şunları kaydetti: "Söz konusu iddialara göre kadın öğrenciler üniversite alanı içerisinde gün boyu dolaşan polislerden rahatsız olduklarını, bu polisler tarafından baskı, taciz ve ırkçı hakaretlere maruz kaldıklarını üniversite yönetimine bildirmelerine rağmen, hiçbir sonuç alınamamış, polisin baskı ve tacizleri devam etmiştir.  Bu yönlü rahatsızlıklarını ve şikâyetlerini dile getiren öğrencilere polis baskısına ek olarak okul yönetimin ve kaldıkları Kredi ve Yurtlar Kurumu'na (YURTKUR) bağlı yurtlarda, yurt yönetimlerinin tehditlerine maruz kalmışlardır. Yaşanan tüm bu duruma rağmen, okul yönetimi, kadın öğrencileri okuldan uzaklaştırmak ve atmakla tehdit ederken yurt yönetimi de yurttan atmak ve bu durumu sicillerine işlemekle tehdit etmiştir."

'BAKANLIK BİR GİRİŞİMDE BULUNDU MU?'

Aydoğan, üniversite yerleşkesi içinde bulunan YURTKUR'a bağlı yurtlarda kalan 30'a yakın kadın öğrencinin baskı ve tacize karşı çıktıkları için kaldıkları yurtlardan atılarak, barınma hakları ellerinden alındığını belirtti. Aydoğan, Bakan Kılıç'a polislerin öğrencilere yönelik baskı ve hakaretlerinin yanında kadın öğrencilere yönelik sözlü tacizlerinin sürekli gündeme gelmesinden dolayı Bakanlığın şu ana kadar herhangi bir girişimde bulunup bulunmadığı hakkında bilgi istedi. Aydoğan, şu soruları yöneltti: "Yurt yönetiminin tacize uğrayan kadın öğrencilerin desteklenmesi konusunda girişimlerde bulunması gerekirken, kadın öğrencileri yurttan atmakla tehdit etmesinin gerekçesi nedir? Öğrencilerin polisin sürekli surette baskı, hakaret ve taciz uygulamalarına maruz kalmış olmaları ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığı ile görüşme yapılmış mıdır? Bu hak ihlalini giderme ve öğrencileri tekrar yurtlara yerleştirme yönünde bir çalışmanız olacak mıdır?"

ŞAKRAN CEZAEVİ'NDE ADLİ TUTSAKLARA ŞİDDET

Aydoğan, İzmir Şakran Cezaevi’ndeki hak ihlallerini de gündeme getirdi. Kadın tutsakların, aileleri aracılığıyla cezaevinde adli tutsaklara yapılan keyfi uygulamaları bir mektupla açıkladıklarına dikkat çeken Aydoğan, "Kadın tutsaklar mektuplarında, cezaevindeki adli tutsakların seslerini duyuramadıklarını belirtmiş, ağır müebbet hapis cezası almış olan adli tutsakların tutulduğu tek kişilik hücrelerin bulunduğu binaya götürüldükleri esnada fiziksel şiddete nasıl maruz kaldıklarına dair tanıklıklarını dile getirmişlerdir" dedi.

Aydoğan, şu bilgileri verdi: "Mektupta, cezaevindeki A Blok'un tekli hücre kısmında tutulan tutsakların birçoğunun psikolojik sorunlar yaşadığını, Ş.Y. isimli ve soyadını bilmedikleri Dilek isimli kadın tutsakların ağır sinir krizi geçirmelerine ve anti depresan ilaçlar kullanmalarına rağmen doktor gözetiminde tutulmaları gerekirken, tek kişilik hücrelerde tecrit edildikleri bilgisi yer almıştır. Yine cezaevi yetkilileri tarafından deli olarak tanımlanan bu kadın tutsakların, kaba şiddet ve çeşitli işkence yöntemleri ile sakinleştirilmeye çalışıldığı belirtilmiştir. Hücrelerde tutulan tutsakların, geceleri her saat başı kontrollü bir şekilde uyandırılarak sistematik işkenceye maruz bırakıldığı ifade edilerek, doktorların ağır anti depresan ilaçlarla kadın tutsakları uyutmaya çalıştığı halde sağlam raporu verip, tahliye olmalarına engel olunduğu vurgulanmıştır. 9 Mayıs 2014 tarihinde tek kişilik hücrede kalmakta iken kendisini asan şizofreni hastası Yeter Akçakoca’nın durumuna ilişkin cezaevi yetkililerinin sorumluluğuna dair bir işlem yapılmadığını belirtmişlerdir."

'HANGİ GEREKÇEYLE ŞİZOFRENİ HASTASI TEK KİŞİLİK HÜCREYE ALINDI?'

HDP'li Aydoğan, konuya ilişkin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a şu soruları yöneltti:

"Bakanlık olarak İzmir Şakran Cezaevi’nde kadın adli tutsaklara yaşatılan ve kamuoyuna yansıyan bu iddialara ilişkin bilginiz bulunmakta mıdır? Bulunmakta ise şuana kadar herhangi bir inceleme başlatılmış mıdır? Başlatılmış herhangi bir inceleme yok ise gerekçesi nedir?

Bakanlığınız yönetmeliklerine göre cezaevlerinde ruh sağlığı tedavi yöntemlerinde fiziksel darp yöntemleri kullanılmakta mıdır? Kullanılmamakta ise söz konusu iddialara ilişkin bir inceleme başlatılacak mıdır?

9 Mayıs 2014 tarihinde intihar ettiği belirtilen kadın tutsak Yeter Akçakoca’nın şizofreni hastası olmasına rağmen, tek kişilik hücreye alınmasının gerekçesi ne olmuştur? Yaşandığı iddia edilen bu intihara ilişkin başlatılmış olan hukuki bir işlem bulunmakta mıdır? Bulunmakta ise sonuçlarını kamuoyu ile paylaşacak mısınız? 

Cezaevi doktorlarınca ruhsal sağlığı yerinde olmayan kadın tutsaklara ‘sağlam’ raporu verilerek tahliye edilmelerinin engellendiği yönünde iddialar bulunmaktadır? Konuya ilişkin bir inceleme başlatacak mısınız?

Şakran Cezaevi'nde evrensel tüm ahlaki değerleri ayaklar altına aldığı iddia edilen söz konusu keyfi uygulamalara ilişkin cezaevi yetkilileri hakkında bir inceleme başlatmayı düşünüyor musunuz?"