Türkiye’de tutuklu bulunan gazeteci Deniz Yücel’in de çalıştığı gazetenin İstanbul muhabiri Luisa Samman’ın bilgilerine başvurulan haberde, son dönemlerde Erdoğan’la yaşanan ‘gerginliğe’ karşı gidilebilecek politika değişikliğindeki önemli ihtimaller sıralandı.

TÜRKİYE’YE SEYAHAT UYARISI

Son olarak geçtiğimiz hafta Alman vatandaşı bir çiftin gözaltına alındığına dikkat çekilen haberde, ilk öneri olarak Türkiye’ye yönelik siyasi partilerden gelen seyahat uyarısının olabileceği belirtildi. Bunun için ise Alman vatandaşlarının Türkiye’de can güvenliklerinin tehlikede olduğuna dair işaretler olması gerekiyor. 

Şu anda Alman vatandaşlarının can güvenliğinin tehlikede olduğu gerekçesiyle seyahat uyarısı yapılan ülkeler Afganistan, Yemen, Suriye, Libya, Irak, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Somali. Dışişleri Bakanlığı’nın seyahat uyarısı yapması durumunda Türkiye’de yapılan tatil rezervasyonlarının ücretsiz olarak iptali mümkün.

Türkiye’ye seyahat edilmemesi yönündeki Almanya’nın olası bir çağrısının bugüne kadar sadece Kürt illeriyle sınırlı olan bazı tavsiyelere oranla daha etkili olacağı ve turizmi ciddi oranda etkileyeceği sanılıyor. 

ŞİRKETLERE VERİLEN İHRACAT GARANTİLERİNİN SINIRLANDIRILMASI

Die Welt’e göre ikinci önlem olarak Alman devletinin Türkiye’ye ihracat yapan şirketlere Türk partnerlerinin ödeme yapmaması durumunda zararlarını karşılayacak kefillik sisteminin daraltılması gösterildi. Bu kefilliklerin 2 milyar euro civarından geçtiğimiz yıl 1,1 milyar euro düzeyine indiği kaydedilirken, bunun daha çok Alman şirketlerini zora sokacağı yorumu yapıldı.

GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN GENİŞLETİLMEMESİ VEYA YENİ BİR ‘MİNİ SERBEST TİCARET ANLAŞMASI’

Türkiye’nin 1995’ten bu yana üyesi olduğu Avrupa Birliği (AB) Gümrük Birliği anlaşmasının sınırlı düzeydeki ürünlerden daha geniş bir yelpazedeki ürünleri kapsamasına yönelik müzakerelerin Aralık ayında başlaması gerekiyor. Alman hükümetinin daha önce ilan ettiği gibi bu müzakereleri bloke etmesi veya anlaşmayı bir tür ‘min serbest ticaret anlaşmasına’ çevirmesi yönündeki fikir de Die Welt’in sunduğu üçüncü öneri. Ancak gazete, bunun hayata geçmesi için Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin durdurulması ve tüm üye ülkelerin buna onay vermesi gerektiğini hatırlattı.

MÜZAKERELERİN DURDURULMASI

Gazetenin Alman hükümetinin dördüncü seçeneği olarak sunduğu bir diğer fikir ise, AB üyelik müzakerelerinin durdurulması. Bunu muhalefetteki Sol Parti’nin yanı sıra Angela Merkel’in CDU’sunun kardeş partisi ve daha muhafazakar olan CSU da talep ediyor. Müzakerelerin durdurulması Avrupa değerlerine ağır düzeyde ve sürekli bir aykırılık durumunda sadece Avrupa Komisyonu’nun önerisiyle mümkün iken, AB vatandaşlarının en az yüzde 65’inin yaşadığı 16 ülkenin de onay vermesi gerekiyor.

ÜYELİK YARDIMLARI SADECE RÜŞVET, HİLE VE HUKUKSUZLUK DURUMUNDA MÜMKÜN

Die Welt gazetesi son olarak daha önce dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel tarafından da dile getirilen ve 2014-2020 arası için 4,5 milyar euroya yakın olarak öngörülen üyelik öncesi mali yardımların kesilmesi seçeneği.

Gazete, her ne kadar Gabriel’in bu yardımların kısıtlanmasına ilişkin süreci başlattığını duyurmasına rağmen, yardımların ancak rüşvet, hile veya hukuki zorunluluklara uyulmaması durumunda kesilebileceğini hatırlattı. Ancak AB üyelik müzakerelerinin durdurulması durumunda bu yardımlar otomatikman kesilmiş olacak.