Doğan: Polis bizi işaret etti, saldırdılar…

Kadıköy’deki Boğaziçi protestolarında saldırısına uğradığı sivil şahısların TRT Haber’e çıkıp kendilerini mağdur gibi sunmalarına tepki gösteren öğrenci Hasan Doğan, işin aslını anlattı: "Polis bizi işaret etti, faşist grup saldırdı."

Hasan Doğan, Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan AKP'li kayyum rektör Melih Bulu’nun istifa etmesi talebiyle 2 Şubat’ta Kadıköy'e akın eden binlerce öğrenciden biriydi. İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde burslu olarak okuyan ve harçlığını çıkarabilmek için çalıştığı kafeden salgın kısıtlamaları nedeniyle çıkarılan 23 yaşındaki Doğan, anayasal protesto hakkını kullandığı için darp edildi, gözaltına alındı ve ev hapsine mahkum edildi.

Evinde ziyaret ettiğim Doğan, ayak bileğine takılan ve sık sık arızalanan “yerli” elektronik kelepçe nedeniyle ev içinde ancak 5-10 metre arasında dolaşabiliyordu. Türk Polis Teşkilatı adlı Twitter hesabından “işin aslı” notu düşülerek paylaşılan üç şahsın TRT Haber’e verdiği röportajın gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Doğan, saldırıya uğrayanın kendileri olduğunu vurguladı.

Doğan, o gün yaşananları şöyle anlattı: "Kayyum rektörün istifası için Kadıköy Rıhtım Meydanı’nda yapmak istediğimiz açıklamaya kaymakamlık yasağı gerekçe gösterilerek izin verilmedi. Biz de bu fiili uygulamayı kabul etmeyip, anayasal protesto hakkımızı kullandık. Defalarca polis saldırısına uğradık; plastik mermi ve gaz bombalarının hedefi olduk. Her şeye rağmen Kadıköy sokaklarını dolaşarak Mehmet Ayvalıtaş Parkı’nda basın açıklamamızı okuduk. Daha sonra taleplerimizi dile getirerek rıhtıma doğru giderken, İş Bankası’nın bulunduğu noktaya geldiğimizde, orada bulunan polisler bizi işaret ederek 5-6 kişilik bir faşist grubu üzerimize saldırttı. TRT'ye konuşan üç şahıs da saldırganlar arasındaydı. Onlar saldırınca biz de kendimizi savunduk. Bizim karşılık vermemizle polisin üzerimize çullanması bir oldu. Bir anda etrafımız sarıldı, darp ve gözaltılar başladı. Arkadaşımın gözaltına alınmasını engellemeye çalışırken, 15-20 polis tarafından abluka altına alınıp darp edildim. Sonra yerlerde sürüklenerek gözaltına alındım."

DEFALARCA DARP EDİLDİM, SAATLERCE AVUKATIMLA GÖRÜŞTÜRÜLMEDİM

Ensesine yediği tekme ve yumruklar nedeniyle iki kez baygınlık geçirdiğini anlatan Doğan, kelepçeli bir biçimde götürüldüğü Kadıköy İskele Karakolu’nda diğer arkadaşlarından ayrılarak nezarethaneye kondu. Orada da üst arama adı altında işkenceye maruz kaldığını belirten Doğan, hakkında gözaltı kararı olmamasına rağmen saatlerce avukatlarıyla görüştürülmediğine dikkat çekti. Doğan, kendisinden haber alamayan arkadaşlarının Twitter'da akıbeti konusunda paylaşımlar yapması üzerine sağlık kontrolüne götürülüp, avukatıyla görüştürüldüğünü söyledi.

HEM SALDIRIYA UĞRADI HEM SUÇLU İLAN EDİLDİ

Saldırıda bulunan şahısların karakola gelip hakkında şikayetçi olduğunu belirten Doğan, bu nedenle hakkında biri darp, diğeri 2911 sayılı kanuna muhalefetten iki ayrı dava açıldığını aktardı. Karakol çıkışında da işkence edilerek zorla kelepçelendiğini anlatan Doğan, bir gün Kadıköy'de, iki gün de İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında tutulduktan sonra savcılığa dahi çıkarılmadan hem adli kontrol şartıyla imza atma yükümlülüğüne, hem de ev hapsine mahkum edildi.

BU KELEPÇE HAKKINI ARAYAN BÜTÜN GENÇLİĞE TAKILDI

Katiller, tecavüzcüler, hırsızlar kollanırken, anayasal protesto hakkını kullanan öğrencilerin gözaltına alınıp tutuklandığına işaret eden Doğan, bunu kabul etmeyeceklerinin altını çizdi. “Bileğimize takılan bu kelepçe, hakkını arayan bütün gençliğe takılmıştır” diyen Doğan, şöyle konuştu: "Bugün siyasi iktidar gençlerin mücadelesini sindiremediği ve bölemediği için bir şekilde zor aygıtlarıyla, polisiyle, savcısıyla, yandaş medyasıyla topyekun öğrencilere saldırıyor. Bu nafile bir çaba, bizim cevabımız net: Tutuklu arkadaşlarımız bırakılmadan, taleplerimiz karşılanmadan, üniversiteler özerk ve demokratik olmadan biz mücadeleye devam edeceğiz."