19 Aralık katliamına ilişkin bir açıklama yapan DTK Başkanlık Divanı, “19 Aralık 2000 yılında Türkiye Cezaevlerinde devlet eliyle hayata dönüş operasyonu adıyla başlatılan ve yüzlerce devrimcinin hayatına onlarcasının yaralanmasına yol açan vahşeti kınıyoruz” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan DTK Başkanlık Divanı, kapitalizmden, devletten ve sömürüden kaynaklı her türlü çarpıklığa, zorbalığa karşı insanlığın tarih boyunca direndiğine dikkat çekti. Nerede sömürü ve zorbalık varsa orada insanlık onuru adına direnişin olduğunu da kaydeden DTK Başkanlık Divanı, “O nedenledir ki bu ülke de çarpıklığın çapı kadar direnen ve direniş mücadelesini sokakta, meydanlarda, dağlarda ve zindanlarda veren yiğit devrimciler vardır. bu ülkenin zindanların da yaşananlar başlı başına bir tarih konusudur” dedi.

Zindanların kendi tarihlerini oluşturduğunu, dünyanın devrimci hareketlerini bastırma, ulusal kurtuluş hareketlerini bitirme ve devrimci tutsakları teslim alma deneyimlerinin bu ülkede de uygulandığını ifade eden DTK Başkanlık Divanı açıklamasında şunlara yer verdi: “Amed zindan vahşeti, Mamak, Metris ve en son 19 Aralık zindan katliamları Türkiye devletinin tutsaklara yönelik politikasının açık ifadesidir. Bugün İran'da devrimci Kürt tutsaklara yönelik idam ve başka işkence politikasının yine Türkiye ve birçok cezaevinde devrimci tutsaklara özelde de hasta tutsaklara yönelik uygulanan politikalar arasında hiç bir fark yoktur. İran'da idamların sürekli gündemde tutulması ve uygulanması rejimin sömürü karakterinin en yakın ifadesidir. Devrimci Kürt tutsakların başlattığı süresiz açlık grevine 19 Aralık zindan katliamı vesilesiyle duyarlılık çağrısında bulunuyoruz.

Türkiye de, her türlük kötü muamele ve katliamların nedeni olan devlet anlayışı bugün tutsakların her türlü insani yaşamsal ve siyasi hak ve taleplerini gasp etmekle baskı altına almaya çalışmaktadır. Bu baskıcı anlayış ve her türlü insani karakterden yoksun uygulamalara karşı her alanda demokratik tepkinin gösterilmesi gerekmektedir.”

DTK, 19 Aralık 2000’de Türkiye cezaevlerinde devlet eliyle hayata dönüş operasyonu adıyla başlatılan ve yüzlerce devrimcinin hayatına, onlarcasının yaralanmasına yol açan vahşeti de kınadı.

Açıklamada son olarak, “Anılara bağlılığın gereği Kobanê’de hakların özgürlük umudun yaşanır kılmaktan geçtiğine inanıyoruz. Başlatılan soruşturmaların bir an önce sonuçlandırılmasının sorumlularının mutlaka cezalandırılması gerektiğini, takipçisi olduğumuzu belirtiyoruz” denildi.