Eğitim-Sen Urfa Şubesi Eğitim Sekreteri Akdağ, AKP hükümetinin eğitim politikasına tepki göstererek, eğitimde ticarileştirme ve dinselleştirme adımlarının arttığına dikkat çekti. Anadilde eğitim taleplerinin görmezden gelindiğini belirtirken, AKP'nin asimilasyonu sürdürdüğünü kaydeden Akdağ, hükümete, "Daha ne kadar bu insanlık suçunu işlemeye devam edeceksiniz" diye sordu.

Eğitim-Sen Urfa Şubesi, yarıyıl değerlendirmesi yaparak, hükümetin eğitim politikasının mevcut sorunları derinleştirdiğini açıkladı. 

Eğitim-Sen Urfa Şubesi Eğitim Sekreteri Abdurrahman Akdağ, 2014-2015 eğitim-öğretim yılının ilk yarısının 23 Ocak Cuma günü sona ereceğini hatırlatarak, "2014-2015 eğitim öğretim yılının ilk yarısı eğitimin acil çözüm bekleyen sorunlarının arttığı, kamu kaynaklarının özel okullara aktarıldığı, TOEG yerleştirmelerinin işkenceye dönüştüğü, eğitimde bilimden çok dini referanslara göre düzenlemelerin hayata geçirildiği, siyasi iktidarın eğitime ve topluma yönelik dayatmacı ve baskıcı uygulamalarının zirve yaptığı bir dönem olmuştur" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın eğitim alanında attığı her adımda öğretmen, öğrenci ve velileri mağdur ettiğini belirten Akdağ, paralı eğitim uygulamalarının artırılmasını eleştirdi.

'AKP İNSANLIK SUÇUNU DERİNLEŞTİRDİ'

Eğitimde ticarileştirme ve dinselleştirme adımlarının arttığına dikkat çeken Akdağ, anadilde eğitim taleplerinin görmezden gelinerek asimilasyonun derinleştirildiğini kaydetti. Akdağ, "Diğer iktidarlar döneminde olduğu gibi, AKP iktidarı zamanında da, Anayasa ve yasalarla desteklenerek, büyük bir insanlık suçu olan asimilasyon derinleştirilmiş, bölgemizde açılmak istenen Kürtçe eğitim veren okullar polis zoruyla defalarca kapatılmış, karşı çıkan yüzlerce kişi yaralanmış ve gözaltına alınmıştır" diye ekledi. Akdağ, değerlendirmesinde, "Bu ülkede yaşayan ve anadilleri farklı insanlarımız azınlık mıdır? Yok, değilse neden bu yasalar değiştirilmiyor? Daha ne kadar bu insanlık suçunu işlemeye devam edeceksiniz? Bu suça karşı sessiz kalmak onaylamak değil midir" sorularını yöneltti.

Akdağ, "2014 yılında öğretmen ve derslik açıkları, atama bekleyen öğretmenler, laik-demokratik eğitim anlayışıyla temelden çelişen uygulamalar, anadilinde eğitim taleplerinin yok sayılması, kalabalık sınıflar, taşımalı eğitim, okulların altyapı eksiklikleri ve bütçe yetersizliği gibi acil çözüm bekleyen çok sayıda sorun yine çözümsüz bırakıldı" dedi.

'YANDAŞ SENDİKALAR İKTİDARIN MEMUR KOLLARI GİBİ ÇALIŞIYOR'

AKP'nin bazı sendikalarla ilişkisine de değinen Akdağ, "AKP il ve ilçe başkanları ile kurulduğu ilk günden bu yana iktidarın memur kolları gibi çalışan Eğitim Bir Sen’in ortak mesaisi ile yapılan değerlendirmeler sonucunda Türkiye’deki her 10 müdürden 8 tanesi artık Eğitim Bir Sen üyesi olmuş, müdür yardımcıları da benzer bir mantık üzerinden görevlendirilmeye başlanmıştır. Göreve başlar başlamaz iktidarın askeri gibi hareket eden eğitim yöneticileri, okullarda 'kışla düzeni' oluşturmaya başlamıştır. Son dönemde okullarda özellikle kız öğrencilerin nasıl giyineceğine yönelik dayatmacı ve hiçbir dayanağı olmayan uygulamalara itiraz eden Eğitim Sen’li öğretmenler, keyfi olarak sürgüne gönderilmeye, fiilen cezalandırılmaya başlanmıştır" ifadelerini kullandı.

Okullarda ve üniversitelerde soruşturma ve cezaların hız kesmediğini, aynı zamanda ataması yapılmayan öğretmenler ve yardımcı hizmetli sorunlarının çözüm beklediğini kaydeden Akdağ, kamusal, demokratik, bilimsel, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadelelerini sürdüreceklerini bildirdi.