AKP tarafından Türkiye’nin Batı illerine sürgün edilecek olan eğitim emekçilerinin öldürülme ve linçe maruz kalacağı endişesi yaşanıyor. Sürgün edilecek olan eğitim emekçilerinin yerine ise ücretli öğretmen alınmaya başlandı bile.

Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminden sonra AKP’nin ilan ettiği OHAL ile bölgede uyguladığı sıkıyönetimle Van’da binlerce eğitim emekçisi görevden uzaklaştırdı. Görevden uzaklaştırılan 64 emekçisi daha sonra ihraç edildi. AKP, ihraç etmediği binlerce eğitim emekçisini sürgün etti. Van’da 95 olmak üzere, Hakkari, Bitlis, Ağrı, Kars’ta bin 200 kişi, Türkiye’nin Batı illerine sürgün edildi. Eğitim Sen’li bin 200 eğitim emekçisinin, sürgün edilme gerekçesi ise, 29 Aralık 2015 yılında, Sur, Cizre, Nusaybin ve Gever’de yaşanan ‘katliamlara dur’ demek için yapılan grev olarak gösteriliyor. Eğitim emekçileri sürgünlere karşı oturma eylemi başlattı. Oturma eylemi sürgüler geri alanına kadar sürecek.

SİVAS VALİSİ DAVUT GÜL, EĞİTİMCİLERİ HEDEF GÖSTERDİ

Sürgün edilen Eğitim Sen’li bin 200 emekçisinin, özellikle Türk faşistlerin yoğunlukta yaşadığı Sivas, Trabzon, Yozgat, Niğde gibi illere sürgün edilmesi ise dikkat çekici. Bu illere sürgünle gidecek olan eğitim emekçilerinin can güvenliğinden endişe ediliyor. Özellikle Sivas iline sürgün edilecek olan eğitimcilerin can güvenliklerinin olmadığı, Sivas valisinin sözleriyle tescillendi. Sivas Valisi Davut Gül’ün skandal sözü, eğitimcileri tehdit etti. Vali Gül, yaptığı açıklamada, “Bizim öğretmene ihtiyacımız yok. Buraya sürgün edilenlerin can güvenliğini sağlayamayız” diyerek Eğitim Sen’li eğitim emekçilerini hedef gösterdi.

SERHAT BÖLGESİNDEN BİN 200 EĞİTİMCİ SÜRGÜL EDİLDİ

Başta Van olmak üzere Serhat bölgesinde sürgün edilen eğitim emekçilerinin yerine Milli Eğitim Bakanlığı’nın talimatıyla il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri resmi internet sitelerinde ücretli öğretmen duyurusu yapıldı. Eğitim Sen Van Eş Başkanı Bedri Yamaç; AKP, bölgede daha ileri bir eğitim sistemi istemediğini söyledi. Okulların başlamasıyla birlikte Serhat bölgesinde bin 200 öğretmenin sürgün edildiğini ifade eden Yamaç, Van ve bölge illeri, eğitim alanında Türkiye ortalamasının çok altında olduğunu vurguladı. Bu sürgünlerle birlikte Hükümetin ne öğrencileri, ne velileri ne de öğretmenleri düşündüğünü belirten Yamaç, “Bu öğretmenleri yerine şimdi de ücretli öğretmen almaya başladılar. Sürgünlerle birlikte eğitim daha da karmaşık hale gelecek. Bu öğretmenlerin yerine gelecek olan ücretli öğretmende, kendisini eğitim alanında kalıcı hissetmeyeceği ve aldığı ücret nedeniyle öğrencilere verimli olamayacak. Zaten ücretli öğretmenlerin aldığı maaş ise asgari ücretin çok altındadır. Eğitimdeki sorunlar, bu geçici çözümlerle daha karmaşık hale gelecek” dedi.

YAMAÇ: ARKADAŞLARIMIZ ‘KATLİAMLARA DUR’ DEDİKLERİ İÇİN SÜRGÜN EDİLDİLER

Eğitim emekçilerinin sürgün edilmesi bir nevi ‘İntikam alma’ olduğunu dikkat çeken Yamaç, “Sürgünlerden dolayı büyük bir mağduriyet yaşanacaktır. Bir nevi bölge topyekun cezalandırılıyor. Okulların açılmasıyla birlikte bu sürgünlerin denk getirilmesi tesadüf değil. Sürgünlerden dolayı okullar 2 veya 3 ay geç açılacak ve binlerce öğrenci bu süre zarfında eğitim imkanından yararlanamayacak. Bundan dolayı eğitim sistemi daha da geriye gidecek. Sürgünlerden dolayı başta öğrenciler olmak üzere herkes büyük zarar görecek. Batı’ya gidecek arkadaşlar linçlerle karşı karşıya kalma ihtimali var. Bazı sosyal medyada, sürgün edilen arkadaşlarımız tehdit edilmeye başlandı. Bu tehditler nedeniyle, oraya gidecek arkadaşlarımızın can güvenliği olmayacak. Özellikle sürgünlerin yapıldığı Sivas’ta arkadaşlarımız Sivas Valisi tarafından hedef gösterildi. Özellikle Sivas iline sürgün edilecek olan eğitimcilerin can güvenliklerinin olmadığı, Sivas valisinin sözleriyle tescillendi. Sivas Valisi yaptığı açıklama ile arkadaşlarımız tehdit edildi. Vali, yaptığı açıklamada, “Bizim öğretmene ihtiyacımız yok. Buraya sürgün edilenlerin can güvenliğini sağlayamayız” diyerek eğitim emekçilerini hedef gösterdi. Eğitim Sen’li bin 200 eğitim emekçisinin, sürgün edilme gerekçesi ise, 29 Aralık 2015 yılında, Sur, Cizre, Nusaybin ve Gever’de yaşanan ‘katliamlara dur’ demek için yapılan grev olarak gösteriliyor. Bu sürgünlerin geri alınması için oturma eylemi başlattık. Bu eylemimiz sürgünler iptal edilinceye kadar devam edecek. Bu sürgünlerin iptali ve yürütmenin durdurulması için Bölge İdare Mahkemesi’ne götüreceğiz” şeklinde konuştu.