Sürgünlere karşı Amed’de bayramı direnişle karşılayan Eğitim Sen'li emekçiler, "Bizi bilmediğimiz yerlere sürgün ediyorsunuz, ailemizden, toprağımızdan ayırıyorsunuz peki ama can güvenliğimizi de koruyabilecek misiniz?" diye soruyor ve "Amaçlarına ulaşamayacaklar" diyor.

KHK ile açığa alınan Kürdistan'da görev yapan 500'den fazla eğitim emekçisi yeni yayınlanan bir KHK ile batı illerine sürgün edildi. Kamu emekçileri sürgünlere karşı Eğitim Sen Amed Şubesi'nde oturma eylemi başlattı. Destek ziyaretleri ile devam eden eylem bayramda da devam ediyor. Sürgün edilenlerden Eğitim Sen üyesi Göngör, açığa alınma, fişleme ve sürgünlerle can güvenliklerinin tehlikeye atıldığını belirterek, yaşanacaklardan iktidarın sorumlu olduğunu söyledi.

"Sürgün edildiğimiz yerlere henüz gitmeden tepkiler almaya başladık, bizleri orda neler beklediğini bilmiyoruz. Sürgün yetmemiş gibi üstüne karalama, fişleme kampanyaları da devreye konulmaya çalışılıyor" diyen Göngör, "Bizi bilmediğimiz yerlere sürgün ediyorsunuz, ailemizden, toprağımızdan ayırıyorsunuz peki ama can güvenliğimizi de koruyabilecek misiniz?" diye sordu.

Sürgünlerle birçok ailenin parçalanacağına da işaret eden Göngör, "Pek çok arkadaşımız ve eşleri farklı yerlere sürgün edildiler. Arkadaşlarımız şu an zor durumdalar" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileriyle yaptıkları görüşmelerde herhangi bir sürgünün gündemde olmadığına dair yetkililerin kendilerine açıklama yaptığını hatırlatan Göngör "Bize bir sürgünün olmayacağı söylenmişti. Ancak gelinen yerde yüzlerce üyemiz sürgün edildi. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde yeni sürgünlerin de yaşanacağını düşünüyoruz. Bundan sonra her sıkıştıklarında sürgünün gündeme alacakları bir konu olduğu görülüyor” dedi.

Sürgünlerin baskı politikasının bir uzantısı olduğunu kaydeden Göngör "Öncelikle geçmişten bu yana devletin bölgedeki insanları farklı yerlere sürme geleneği vardır. Bu dönemde her yöntemi kullanarak muhalif kesimleri bastırmak istiyorlar. 2019 seçimlerine bir hazırlık var. Bu hazırlıkta da kendine muhalif olan kesimleri etkisizleştirme çabası var" şeklinde konuştu.

Türkiye geneli 934 öğretmenin sürgün edildiğini ve bunların yarıdan fazlasının Kürdistan'da olduğuna işaret eden Göngör, sendikal faaliyetlerini engellemeye yönelik bu girişime karşı direnişlerini sürdüreceklerini dile getirdi. Göngör şunları söyledi: "Sendikal faaliyetlere sürgün verilmesi kabul edilemez. Bizler buradayız eylemlerimize devam edeceğiz. Oturma eylemiz var. Daha sonra bu eylemlerimizi çeşitlendirip devam ettireceğiz. Gittiğimiz yerde de eylemlerimize, mücadelemize devam edeceğiz ve haklıyız haklılığımızı ispatlayacağız. Bu hukuksuz ve keyfi uygulamalara karşı mücadelemize devam edeceğiz."