Erzurum'da HDP'nin hedefi en az iki milletvekili

HDP Erzurum 1. sıra milletvekili adayı Seher Akçınar Bayar Erzurum'da hedeflerinin en az iki milletvekili çıkarmak olduğunu söyledi.

Bayar, Erzurum'da AKP'nin bütün engellemelerine rağmen büyük bir sinerji yakaladıklarını belirterek,"Kentte bütün kesimlerden HDP'ye büyük bir ilgi var. Hedefimiz 2 milletvekili çıkarmaktır" dedi.

Türkiye ve Kürdistan genelinde 2014 yılında yapılan yerel seçimlerde Erzurum'da kazandığı 4 belediye ile bölgede büyük bir sıçrama yapan Halkların Demokratik Partisi(HDP) 7 Haziran seçimlerinde kentte 2 milletvekili çıkarmayı hedefliyor. Erzurum HDP 1. sıra milletvekili adayı Seher Akçınar Bayar, kentte kurdukları komisyonlarla seçim çalışmalarını yürüttüklerini ifade ederek, partilerine yönelik birçok kesimden ilginin olduğunu söyledi. AKP'nin devletin imkanlarını kullanarak, kendilerine baskı uyguladığının altını çizen Akçınar Bayar," Bizim faaliyetlerimiz ilk günden bu yana baskı altında. Emniyet müdürü, talimatı validen aldığını söylüyor. Araştırıyoruz. Bütün yollar İçişler Bakanı Efkan Ala'ya çıkıyor. Özel bir uygulamayla karşı karşıyayız. Ama bütün bu baskılara rağmen HDP Erzurum'da bir sinerji yakalamış. 7 Haziran'da büyük bir sürpriz yapacağız" dedi. Seher Akçınar Bayar, Erzurum'da yaşayan bütün kesimlere demokrasi ve adalet için oylarını HDP'ye vermeye çağırdı.

HDP milletvekili adayı Seher Akçınar Baha, seçim çalışmalarına ilişkin ANF'nin sorularını yanıtladı.

'DAHA İLK GÜN TOMALARLA KARŞILANDIK'

Erzurum’daki seçim atmosferi partinizin penceresinden değerlendirecek olursak ne diyeceksiniz?

Erzurum’da çok zor koşullarda seçim çalışmalarını yürütüyoruz. Hem Türkiye genelinde hem de Erzurum’da diğer partilerle eşit şartlarda yarışmıyoruz. Başta hazine yardımı olmak üzere bir çok alanda tecrit edilmiş durumundayız. Çok zor şartlarda çalışmalar yürütüyoruz.

Ne gibi zorluklardır bunlar?   

İlk olarak milletvekili arkadaşlarımızla Erzurum’a geldiğimizde konvoyla il binasına gidip orada halkla kucaklaşmak istedik. Ancak daha kent girişinde bizi engellediler. Bizi burada emniyet müdürü ile polisler, panzer ve tomalarla karşıladı. Daha önce bu etkinliğimizi bildirmemize rağmen "AKP ve MHP miting yapıyor" gerekçesiyle bizi engellemeye çalıştılar. Yine geçtiğimiz günlerde Kobanê yaşamını yitiren Şoreş isimli bir kardeşimizin cenazesini defnetmek için Hınıs’a gitmeye çalışırken bize saldırdılar. İlçe girişinde polis, asker, toma ve panzerlerle bizim önümüzü kestiler. İlçeye girmemizi engellemeye çalıştılar. Bize başka bir köyden gitmemizi ve cenaze namazını da başka bir camide kılmamızı istediler.  

'EFKAN ALA GÜVENLİK GÜÇLERİNE TALİMAT VERİYOR'

Bütün bunları hangi gerekçelerle yapıyorlar?

Ellerinde hiç bir gerekçe ve belge yok. Sadece keyfi bir uygulama. Emniyet müdürü, valinin talimatıyla yaptığını söylüyor. Vekillerimizi devreye soktuk, Ankara'da konuyu araştırdık, işin ucu İçişler Bakanı Efkan Ala’ya dayanıyor. Bizzat Efkan Ala'nın o cenazenin Hınıs'a girmemesi talimatı vermiş. Biz ısrarlar Hınıs Merkez Cami'sine gidip cenaze namazını kıldık. Ama AKP’nin askeri ve polisi, üzerimize su sıktı, gaz attı, panzerlerle üzerimize geldi. O gün Regaip Kandili olduğu için içimizde oruçlu insanlar vardı. İsanlar gaz ve saldırılardan dolayı perişan oldu. Gezi döneminde," Bunlar camilerde alkol içiyor, ayakabılarla giriyor" diye propaganda yapan AKP, Hınıs'ta camiye gaz attı, namaz kılan insanlara saldırdı. Bunların dine inancı ve saygısı yok. Israrla bizi provoke edip çatışma zeminine çekmeye çalışıyorlar.

Neden böyle yapsınlar...

Amaç ve saldırılar, çatışma zemini yaratıp provokasyonlarla  HDP’yi barajın altında bırakmaktır. Çünkü AKP şuanda Türkiye genelinde yürüttüğü politika "ne yapıp edip HDP’yi barajın altında bıkayım" üzerinedir. Hedefi bu, bütün politikaları da bu yönlü. Örneğin AKP 5 sıra adayı Abdurrahim Fırat, Tekman’da esnaf ziyareti yaptığı sırada bir kaç genç, yümürtü atıyor. Bunun üzerine Fırat'ın kardeşi silah çekiyor, bıçak ve sopalarla insanlara saldırıyorlar. İlçe başkanımız yaralanıyor. Bu olay başte Cumhuriyet ve Millet gazeteleri olmak üzere ana akım medyaya şöyle yansıdı: HDPli'ler Şeyh Said'in torununa saldırdı. Ve bunu Ahmet Davutoğlu, Erzurum'a geldiğinde propaganda aracı olarak kullandı. Olayın seyri belli, yaptıkları belli ama provoke edip, çarpıtıyorlar. Şeyh Said'e saldırıyorlar, saygı duymuyorlar diyerek, muhafazakar ve dindar olan Erzurum'da propaganda yapıyorlar. Şeyh Said'te, Seyid Rıza'da, HDP için bir değerdir. Biz değerleri ayrıştırmıyoruz, yarıştırmıyoruz. HDP’nin dini değerler algısıyla bir sorunu yoktur. Ben kendim 28 Şubat sürecinde baş örtüsü sorunuyla karşılaşmış ve okulu bırakmış biriyim. Eğer HDP’nin dini değerlerle bir problemi olsaydı ben kendim bu partiye gelmezdim.

'AKP ŞEYH SAİD'İN HEYKELİNİN DİKİLMESİNE İZİN VERMEDİ'

Şeyh Said ailesinin büyük bir bölümü HDP içerisinde. Örneğin Tekman ve Hınıs Eşbelediye başkanları, bu aileden. Bütün bunlara rağmen AKP nasıl oluyorda Şeyh Said'i kullanıyor. Bu konuda HDP yeterince kendini anlatamıyor mu?

Bizim tutumuz bu konuda nettir. Halkımızda bunlara inanmıyor ve tepki gösteriyor. Zaten bu olaya en çok tepki gösterende Hınıs ve Tekman Eşbelediye başkanlarımız oldu. Ama ucuz politikalar yapıyorlar. Bir taraftan Şeyh Said'e kin kusuyorlar diğer taraftan da malzeme yapmaya çalışıyorlar. Bundan bir kaç ay önce Hınıs belediyemiz ilçe meydanında Şeyh Said heykelini dikmek istedi. AKP buna izin vermedi. Bizzat Efkan Ala, müdahale edip, bu heykelin dikilmesine engel oldu. Bir heykele tahammül etmeyen AKP, kalkıp Şeyh Said'in adını ağzına alamaz. Maalesef bazı torunları da bugün AKP'de aday. Ama halk soruyor; dedelerin heykeline tahammül edemeyen bir partide torunlarının ne işi var?

Biz parti olarak, kim Şeyh Said'in yolunda gidiyorsa onun torunu odur görüşündeyiz. Şeyh Said'in torunları bizleriz. Çünkü bugün onun hayallerini ve mücadelesini biz yürütüyoruz.

AKP’nin din politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

AKP dini devletin tekelinde görüyor. AKP iktidarını perçinleştirmek için dini araçlaştırıyor. dine bakış açısı bu. Biz ise dinin vicdan işi olduğunu, siyasal alana araçsallaşmaması gerektiğini düşünüyoruz ve söylüyoruz. Dinin özerk bir alan olduğunu düşünüyoruz. Ancak AKP mesele böyle bakmıyor. Bütün siyasal çalışmaları ve yaptığı propagandaları bunun üzerine oturtuyor. Diyahet işleri tartışmalarında da böyle yaptılar.  

Siz nasıl bir diyanet kurumu istiyorsunuz?

Diyanet konusunda bizim tavrımız net ve açıktır. Diyanet kurumu, 1924 yılında devletin kuruşuyla oluşan bir yapı. Devletin dinini inşa etmeye çalışan bir yapı. Dolayısıyla biz diyanet varlığını meşru görmüyoruz. Kapatılması gereken bir kurum olarak görüyoruz.

Onun yerine ne gibi bir kuruluş istiyorsunuz?

 Diyanet yerine inançsal bakanlığı adı altında özel bir kurumun olmasını istiyoruz. Dinsel alan halka ait olmalı, devlete ait olmasın. Örneğin bu bizim parti programımızda olmasına rağmen AKP her yerde, "HDP diyaneti kapatmak istiyor" diye propaganda yapıyor. Bunu din adamları da söylüyor. Daha önce söylendi, biz de söyledik O zamanlar sorun olmadı. Ama şimdi sorun oluyor. Amaç seçim döneminde bunu kullanmak. Çünkü AKP siyasal alanda söyleyeceği bir şey kalmamış, yolsuzluk diz boyu. Türkiye ve özellikle Kürdistan'da muhafazakar kesim fazla olduğu için insanların dini duygularını sömürüyorlar. Ama Kürt halkı artık herşeyin farkında. Bu söylemler artık bu topraklarda tutmayacak. Kimse Kürtere din öğretmeye çalışmasın. Kürtler kendi dinlerinin, değerlerinin bilincinde ve farkındalar. Nerede duracaklarını da çok iyi biliyorlar.

HDP'YE BÜYÜK BİR İLGİ VAR

Erzurumda’da HDP’ye ilgi nasıl peki?

Hınıs, Tekman, Karayazı, Karaçoban’ın dışında Horosan, Çat, Şenkaya, Köprüköyü olmak üzere bir çok köy ve ilçeye ağırlık veriyoruz. Erzurum’da şimdiye kadar ilçe ve köylerde çalışmalar yürütülmüş. Ama merkez ihmal edilmiş, biz merkeze ciddi anlamda ağırlık veriyoruz, çalışmalar yürütüyoruz. Toplantı, ev ziyaretleri, miting, bire bir görüşmeler, sivil toplum örgütleriyle bir araya gelme gibi çalışmalar yapıyoruz. İlgi oldukça büyük, insanlar HDP'nin ortaya koyduğu çoğulcu politikalarını görüyor. Bundan dolayı da büyük bir ilgi gösteriyor. Bu Erzurum'da da göze çarpıyor. AKP’nin tekçi, güvenlikçi politikaların karşı HDP'nin demokratik ve çoğulcu politikaları insanlarda büyük bir sempati uyandırıyor. Biz şimdiye kadar giremediğimiz yerlere giriyor, insanlarla bir araya geliyoruz. Bu Erzurum için bir ilktir. Değişik çevrelerde insanlar gelip HDP'de çalışanlar var. Türklerden ciddi bir ilgi var. AKP’den büyük kayma var partimize. Şuanda Erzurum’da MHP tabanında olan insanlar gelip, partimize katılıp çalışmalar yürütüyor. Yine CHP’nin artık Türkiye siyasetine bir şey kazandırmadığını söyleyen ciddi seçmen kitlesi var. Aşkale ve Çat’ta görüştüğümüz Alevi temsilcileri, HDP’nin Türkiye vizyonuna çok şey kattığını söylüyorlar ve "HDP, Alevilerin evidir" deyip, partimize geliyorlar. Bunları görünce umutlu olmak için çok nedenimizin olduğunu görüyoruz. Erzurum’da bir sinerji yakalandı. Bu seçimlerde büyük bir sürpriz yapacağımızı düşünüyoruz. Ama daha çok çalışmamız lazım.

Peki seçim çalışmalarında karşılaştığınız eksiklik ve yetmezlikler nelerdir?

Evet bizim bir çok eksikliğimiz var. Her tarafa yetişemiyoruz. Ciddi anlamda kitle talebi var. Köylerde mahallerde toplantı ayarlayıp, bizi çağırıyorlar. Ancak her tarafa yetişemiyoruz. O konuda sıkıntılarımız var. Çünkü şimdiye kadar hep seçimlere bağımsız milletvekili adayları olarak girildiği için hep belirli noktalarda ve dar alanlarda çalışmalar yürütülmüş. Ama şimdi  parti olarak giriliyor. İster istemez daha geniş alanda ve geniş bir çalışma yürütülmesi gerekiyor. Buda bizi zorluyor. Örgüt olarak her tarafa yetişemiyoruz. 

Kadınlara yönelik özel bir çalışmanız var mı?

Evet kadınların sorunları çok daha derin ve büyüktür. Çoğu zaman erkeklerin yanında sorunlarını anlatmak istemiyorlar. Bunun için bizde kadınlara yönelik özel çalışmalar yürütüyoruz. Onlarla bir araya geliyoruz, sorunlarını dinliyoruz, çözüm bulmaya çalışıyoruz. 

Muhafazakar ve dışardan gelen bir kadın kadın olarak Erzurumlu'lar sizi nasıl karşıladı?

Ben buraya geldiğimde insanların kafasında soru işeretleri vardı. Haklıydılar çünkü tanımıyorlardı. Ama bir hafta sonra bu soru işeretleri tamamen kırıldı. Zaten doku olarakta buradaki kitleyle yakınız, uşuyuyoruz. Halktan ciddi anlamda bir sahiplenme var. Özellikle muhafazakar bir kimliğim olması bakımında ve değerler noktasında uyuşuyoruz. Çok çabuk kabullendiler. 

'BÜYÜK BİR SÜRPRİZ YAPACAĞIZ'

Erzurum'da partiniz ne kadar oy alacak. Elinizde bir anket var mı?

Öyle bir anketimiz yok. Ama yerelin nabzını yokluyoruz. Buna verilere göre, iki vekil çıkarmanın sınırındayız. Bütün çalışmalarımız bunun içindir. Hedefimiz Erzurum'de iki miletvekili çıkarmaktır.

Erzurumlu'lar neden size oy versin. Onlara ne vaad ediyorsunuz?

AKP, MHP ve CHP, siyaseti teklik üzerinde yürütüyor. Dolayısıyla HDP, her konuda diğer bütün partilerden çok önde. Bütün kesimlerin, kimliklerin kendini ifade edebileceği bir ortam yaratma mücadelesi veriyor. Adaletsizliğe, yolsuzluğa, yoksulluğa ve anti demokratik uygulamalara karşı demokrasinin, barışın, adalet ve eşitliğin sağlanması için HDP’nin meclise girmesi gerekiyor. Halkımızda bütün bunların hayat bulması için HDP'yi meclise göndermesi gerekiyor. Bunun için 7 Haziran'da oylarını HDP'ye vermeliler.   

Seher Akçınar Baha kimdir?

1982 yılında Adıyaman'da dünya ya gelen Seher Akçınar Baha, Dicle Üniversitesi Sosyoloji bölümü mezunu. 28 Şubat sürecinde başörtüsü yasağından dolayı okuldan atılan Akçınar Baha, 10 yıl sonra öğrenci affından yaralanak, 2013 yılında okuldan mezun oldu. 15 yıldır Amed'de yaşayan Seher Akçınar Baha, Mazlum-Der Şube Başkanlığı, Merkez Yönetim Kurulu Üyesi olmak üzere bir çok görevde bulundu. İnsan Hakları Araştırma Derneği'nin (İHAD) kurucularından ve Amed temsilcisi olan Akçınar Baha, yardım kuruluşu olan Sarmaşık'ın da bir dönem yönetim kurulu üyeliğini yaptı. Seher Akçınar Baha, Koma Jinên Azad'ında da (KJA) delegesidir.