ESP: Halkların düşmanı faşizmdir!

Temelleri ırkçılık üzerine kurulu Türk devletinin, tarihinin de halklara dönük katliam tarihi olduğunu belirten ESP, “Halkların düşmanı şovenizm ve ırkçılıktır. Özgür bir yaşam için faşizme karşı birlikte mücadele etmekten başka seçeneğimiz yok" dedi.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP),  6-7 Eylül 1955 pogromunun yıldönümü dolayısıyla açıklama yaptı.

Temelleri ırkçılık üzerine kurulu olan Türk devletinin tarihinin de halklara dönük katliam, linç ve gasp tarihi olduğunu belirten ESP, “Halkların düşmanı şovenizm ve ırkçılıktır. Ortak gelecek ve özgür bir yaşam için faşizme karşı birlikte mücadele etmekten, yan yana direnmekten ve halkların eşitliğini sağlamaktan başka seçeneğimiz yok” dedi.

6-7 Eylül 1955 saldırı döneminin hatırlatıldığı açıklamada, şöyle denildi: “6-7 Eylül 1955 pogromu ile dönemin Menderes hükümeti Kıbrıs sorunu üzerinden ırkçı-şoven politikalarla Türk halkını Rum halkına karşı saldırtarak bir taraftan zayıflayan kitle desteğini pekiştirmek istiyor, diğer taraftan ise Rumların elinde bulundurduğu sermayeyi Türk burjuvazisine aktarmak istiyordu.

Bu planı hayata geçirmek için ‘Kıbrıs Türktür Derneği’ isimli çeteler eliyle Rum, Ermeni ve Yahudi halklarımıza yönelik İstanbul Adalar ve Beyoğlu başta olmak üzere İzmir, İskenderun, Çanakkale’de gerçekleştirilen kontrgerilla saldırısında resmi rakamlara göre 12 kişi katledildi, yüzlercesi yaralandı. 400 kadına tecavüz edildi. 4214 ev, 1004 iş yeri, 73 kilise, 1 sinagog, 2 manastır, 26 okul yağmalandı. 70 bin Rum yaşadığı topraklardan koparılarak Yunanistan’a göçe zorlandı.

Devlet bu katliamı komünistlerin üzerine yıkmak istemiş ancak başarılı olamamıştı. Nitekim, Özel Harp Dairesi başkanlığı yapmış olan orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu 90’lı yıllarda verdiği bir röportajda “6-7 Eylül de, bir Özel Harp işiydi. Ve muhteşem bir örgütlenmeydi. Amaca da ulaştı” diyerek katliamı böbürlenerek savunacaktı.”

KATLİAMCI GELENEĞİ AKP-MHP FAŞİST İKTİDARI SÜRDÜRÜYOR

Tekçi ve katliamcı devlet geleneğinin bugün AKP-MHP faşist iktidarı tarafından sürdürüldüğüne dikkat çekilen açıklamada, “AKP-MHP iktidarı, eriyen kitle desteğini pekiştirmek ve sömürgeci heveslerle giriştiği savaş politikalarına dayanak oluşturmak  için Kürt halkı başta olmak üzere ülkelerinden göç etmek zorunda bırakılan Suriye ve Afganistan halklarına karşı ırkçılığı ve şovenizmi örgütlüyor. Konya’da Dal ve Dedeoğulları ailelerine yönelik saldırı ve katliam ile Ankara Altındağ’da faşist güruhların örgütlenerek Suriye’li göçmenleri linç etmesi, Afganistan’lı kağıt toplayıcısı emekçilere yapılan gece yarısı operasyonları güncel örneklerdir. Halklarımıza düşman, ırkçı ve şovenist iki burjuva cephe ile karşı karşıyayız. AKP-MHP cephesi gibi CHP-İYİ Parti cephesi de bu politikanın savunucusudur” denildi.

‘DİRENMEKTEN BAŞKA SEÇENEĞİMİZ YOK’

“Halkların düşmanı şovenizm ve ırkçılıktır” diye vurgulanan açıklamada, ortak gelecek ve özgür bir yaşam için faşizme karşı birlikte mücadele etmekten, yan yana direnmekten ve halkların eşitliğini sağlamaktan başka seçeneğin olmadığı ifade edildi ve “Yeni 6-7 Eylül’lerin önüne geçmek ve faşist devletten hesap sormak için antifaşist mücadele saflarında buluşalım. Irkçılık zehriyle yoksulu yoksula, halkları birbirine kırdırarak yönettikleri bu düzeni yıkalım, özgürlüğü kazanalım” çağrısı yapıldı.