ESP’liler: 'Bu komplonuzu da bozacaðız'

ESP’liler: 'Bu komplonuzu da bozacaðız'

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Ýstanbul Ýl Örgütü üyeleri, genel başkan danışmanları Ýbrahim Çiçek, Ziya Ulusoy ve Ali Hıdır Polat'ın gözaltına alınmasını protesto etti. Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü önünde açıklama yapan ESP üyeleri, "Bu komplonuzu da bozacaðız, direnişi yükselteceðiz" mesajı verdi.

"Komploları bozacaðız. Biz kazanacaðız" yazılı pankart ile "Toplumla Mücadele Yasası kaldırılsın", "Özel yetkili mahkemeler kapatılsın" yazılı dövizler taşıyan ESP üyeleri sık sık "ESP umuttur, umut dimdik ayakta", "Bize gücünüz yetmez" sloganlarını attı. Eyleme, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu, HDK Ýstanbul Yürütme Kurulu, Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu, Filistin Halkıyla Dayanışma Derneði, Sosyalist Gençlik Derneði, Tekstil-Sen, Limter-Ýş ve Köz temsilci ve üyeleri de katıldı.

ESP Ýl Örgütü adına açıklama yapan Çiçek Otlu, gözaltındaki üç sosyalistin, 2006 yılında sosyalistleri hedefleyen 'Gaye Operasyonu' kapsamında tutuklandıklarını ve bir yıl önce tahliye edildiklerini hatırlattı, "Komploları boşa çıkartarak tahliye olmalarını siyasi polis asla sindiremedi" dedi.

'HÜKÜMET MEDYASI HEDEF GÖSTERDÝ'

Hükümet medyası Yeni Şafak gazetesinde 14 Ocak'ta çıkan bir haberde 3 sosyalistin hedef gösterildiðine dikkat çeken Otlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: "YÝne Ýstanbul Newrozu gerekçe gösterilerek gözaltına alınan insanlara Ýbrahim Çiçek'in haber ajanslarına verdiði beyanatlar sorulmuş, Çiçek hakkında asılsız iddialara dayanak aramışlardır. Dışarıda geçirdikleri her günü bu üç sosyalist polis takibi altında geçirmiştir. Haklarında dinleme kararları çıkartılmıştır. Adli denetim kararı gereði her hafta imza vermelerine, adres ve yaşamları gözönünde olmasına raðmen yaşanmıştır bütün bunlar."

'Gaye Operasyonu'nun Terörle Mücadele Yasası'nda 2006 yılında yapılan deðişikliðin ilk uygulaması olduðunu kaydeden Otlu, "2006 'Gaye' komplosunun boşa çıkartılmasını hazmedemeyen polis bir kez daha aynı isimle operasyon düzenlemiştir. AKP hükumetinin çıkarttıðı 2006 tarihli yeni TMY'nin ilk uygulaması olan 'Gaye' komplosu, aradan geçen 6 yılda tümüyle deşifre olmuş ve çökmüştür" dedi.

DEMOKRATÝK SEFERBERLÝK ÇAÐRISI

"Bir kez daha partimiz polis komplosuyla yıldırılmak, sindirilmek isteniyor" diyen Otlu, "Bu gözaltıların partimizin 2. genel kongre sürecine denk getirilmesi rastlandı deðildir. Bu saldırı, partimizin kongresiyle büyüteceði iddialardan duyulan korkunun ifadesidir" diye konuştu.

Otlu, polis komplosunu bozmak için parti üyelerine ve tüm demokratik kamuoyuna "demokratik seferberlik" çaðrısında bulundu, "Siyasi polisin komployla tutuklamak istediði sosyalistlerin özgürlüðü için seferber olalım" dedi.

Çiçek Otlu, Sultanbeyli Aydos Mahallesi'nde gözaltına alınan Özgür Kılıç'ın polis tarafından gözaltında olduðunun kabul edilmediðini de belirterek, polisin Özgür Kılıç'ın akıbetini açıklamasını istedi.

Daha önce de benzer komplolarla karşılaştıklarını hatırlatan Otlu, "Biz korku duvarını aştık. Komplolarınızı tanıyoruz. Bu ucuz ve bayat oyunlarınıza barikat olacaðız. Mahalle mahalle, ilçe ilçe, kent kent zorbalıðınıza karşı devrimci demokratik mücadeleyi ve direnişi yükselteceðiz. Özel yetkili mahkemelerinizle, Toplumla Mücadele Yasanızla gizlediðiniz gerçekleri halka taşıyacaðız. Komplolarınızı bozacaðız, biz kazanaðız" diye konuştu.

'GAYENÝZE ULAŞAMAYACAKSINIZ'

Otlu'nun ardından söz alan ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdað, konuşmasına, "Biz bu karakolların, polis merkezlerinin önlerine ilk defa gelmedik, bu kapılardan içeriye ilk kez girmiyoruz. Bu kapıların önüne her geldiðimizde, bizi bu kapılardan her aldıklarında başımız dik, halklarımıza karşı sorumluluðumuzu yerine getirmenin gururuyla çıkmasını da bildik" diyerek başladı.

"Bizi buraya her getirdiklerinde düzenledikleri polis komplosu yaşamın gerçeði içinde birer birer döküldü" diyen Yüksekdað, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün yeni bir polis komplosuyla karşı karşıyayız. 2006 yılında karşımıza çıkartılan adına 'Gaye' dedikleri ama gayelerine ulaşamadıkları operasyonu, bugün yine deðişik bir biçimde karşımıza çıkartıyorlar. Bu saldırı, bu gözaltı bütün halkımızın söz, eylem ve örgütlenme hakkına dönük devlet terörünün tırmandırılmasından başka bir şey deðildir."

KCK operasyonlarını da hatırlatan Yüksekdað, "Ama Kürt halkı buna sokakta, kitlesel ve güçlü duruşuyla yanıt verdi. Yine devrimcilere ve sosyalistlere Türkiye'nin her noktasında sayısız saldırılar düzenlediler. Ama yine 1 Mayıs'larda, Newroz'larda, 8 Mart'larda, işçi direnişlerinde devrimci ve sosyalistler bu saldırıların amacına ulaşamayacaðını net bir şekilde ortaya koydular. Bugün aynı kararlılıkla yine tekrarlıyoruz ki bu operasyonla da gayenize, amacınıçza ulaşamayacaksınız" diye konuştu.

'BÝZE GÜCÜNÜZ YETMEZ'

HDK Yürütme Kurulu Üyesi Şamil Altan da açıklamasına, "Ey AKP faşistleri, bize gücünüz yetmez. Az mı devrimci tutukladınız, az mı devrimci astınız, az mı katliamlar yaptınız? Bize gücünüz yetmez. Çünkü biz halkız" diyerek başladı. ESP'nin yanında olduklarının altını çizen Altan, şunları söyledi: "Bizler Mustafa Suphilerin geleneðinden, Şeyh Sait isyanlarından geliyoruz. Dersim katliamlarının, Roboskî katliamlarının içinde geliyoruz. 1971 darbesinden sonra asılan devrimcilerin mücadelesinden geliyoruz. Bize gücünüz yetmez."

ESP'nin özellikle hedef seçildiðine dikkat çeken Altan, "Çünkü, ESP, HDK'nin bir bileşeni olarak, halklarımızın umudu olan savaşan örgütlerden biridir. Legal siyasi alanda mücadele ediyor. Ama devlet ve AKP bezirganları, bizi bütünüyle şeytanlaştırarak, illegaliteye iterek cezalandırmaya çalışıyor. Buna kimse ikna olmaz. HDK olarak ESP'nin yanındayız, yanında olacaðız. Ýbrahim Yoldaşımıza ve diðer yoldaşlarımıza selam gönderiyoruz. Yarın da saat 13.00'de Çaðlayan Adliyesi'nin önünde olacaðız ve yoldaşlarımızı alacaðız" diye konuştu. Altan'ın konuşmasının ardından "Yaşasın Halkların Demokratik Kongresi" sloganı atıldı.

Eylem sloganlarla sona erdi.