Êzidî mültecilere 'turist' prosedürü uygulanıyor

Êzidî mültecilere 'turist' prosedürü uygulanıyor

HDP ve HDK’nin yürüttüğü kampanya çerçevesinde İç Anadolu’daki Êzidî mültecilere dönük çarpıcı gerçekler ortaya çıktı. Şengal’den Gazze’ye Dayanışma Koordinasyonu İç Anadolu Bölge Komisyonu’nda yer alan Mehmet Doymaz, Şengal’den gelerek İç Anadolu’da bulunan 1.000 Êzidîye mülteci değil “turist” statüsü uygulandığını, Birleşmiş Milletler’in (BM) mülteci statüsü prosedürünü uygulamadığını belirtirken, Êzidîlerin ciddi biçimde istismarcıların ve fırsatçıların ekonomik sömürü kıskacı altında olduğuna dikkat çekti. 

HDP ve HDK’nin başlattığı kampanya kapsamında oluşturulan Şengal’den Gazze’ye Dayanışma Koordinasyonu’nun İç Anadolu Bölge Komisyonu, buradaki kentlere gelen Êzidî mültecilere dönük çalışma yürütüyor. Komisyon, 1.000 Êzidî mültecinin bulunduğu belirtilen İç Anadolu’da ilk olarak Kırşehir’de bulunanlarla görüştü. Êzidî mültecilerle görüşen komisyonda yer alan HDP PM Üyesi Mehmet Doymaz, Kırşehir’deki Êzidîlerin durumuna ilişkin ANF’ye açıklamalarda bulundu. 

YÖNLENDİRMEYLE BURALARA GELDİLER

Kırşehir’de 10 ailenin temsilcileriyle görüştüklerini dile getiren Doymaz, “Bazı aileleri de ziyaret ettik. Avrupa’daki yakınlarından destek alan Êzidî Kürtler var. Bunların hepsi Şengalli değil. Süleymaniye’nin değişik köylerinden gelenler de var. Bir kısmı aslında tacir, göçmen ticareti yapanların yönlendirmesiyle bu tarafa gelmişler; ‘Sizi Avrupa’ya göndeririz’ yaklaşımından ötürü. Bir kısmının Avrupa’daki yakınları buraya yönlendirmiş. BM’nin bazı alt düzey görevlileri, bir nevi bu insanların sorumluluğunu üzerinden atmak için Kırşehir, Niğde, Çankırı gibi yerlere yönlendirmişler” dedi. 

Geçmişte Güney Kürdistan’dan gelmiş kişilerle ilişki kuranların olduğunu ve onların da yönlendirmesiyle buralara geldiklerini dile getiren Doymaz, “Bilinçli bir şekilde, bulundukları yerin koşullarını bilerek, kendini buna göre hazırlayıp gelmiş bir tek insan yok. Söyledikleri şu; biz bilmiyorduk, kimseyi tanımıyorduk. Kürdistan’ın Amed, Mardin, Siirt, Batman, Van illerinde kalacak düzeyde bir süreç yaşamamışlar. Canhıraş kaçıp buralara gelmişler. İlk temas kurdukları kişiler ve BM üzerinden buralara geldiklerini söylediler” ifadelerinde bulundu. 

BM HİÇBİR YARDIMDA BULUNMUYOR

Birkaç aile de akrabalarının buraya gelmelerinden ötürü Kırşehir’i tercih ettiklerini dile getiren Doymaz, “Resmi kayıtlara göre Şengal’den gelen Êzidîlerle birlikte Kırşehir’de 1.400 mülteci var. Evlerde kalıyorlar. İran’dan, Suriye’den gelen mülteciler de var. BM, bu taraflara yönlendirmiş ama hiçbir yardımda da bulunmamış. Böyle vahim bir durum var. Kendi olanaklarıyla gelip kalıyorlar burada. Şengal’den, Rojava’dan gelenler ise Kürtler ve HDP’nin ihtiyaçları karşılamaya dönük çalışmalarıyla dayanışma sürüyor. O yardımlarla katkı sunuyorlar” diye belirtti. 

“Evlerde oturulacak bir iki eşya, eski kanepeler var” diyen Doymaz, Êzidîlerin durumlarından faydalanmak isteyen kişilerin ise bunu çıkar haline getirdiklerini söyledi. Ticareti de bu insanların mağduriyeti üzerinden yapanlar olduğuna dikkat çeken Doymaz, “Hem aile temsilcileriyle hem ailelerle görüştüğümüzde bu tür istismar yaklaşımlarına dikkat etmelerini istedik. Burası Kürdistan’ın bir kenti değil. Komşular Kürt değil, dil, kültür farklı. Ne anlaşabilir ne uzlaşabilir ne de iş bulabilirsiniz. Bir kısmı iş bulma üzerinden hareket ediyor ama bunun olanakları da yok. Bunları tek tek anlattık kendilerine” diye konuştu.  

BM KÜRT MÜLTECLERE İLGİSİZ, OYALAMACI YAKLAŞIYOR

BM’yi güvence kabul ederek, Avrupa’ya gidecek olanlarla da konuştuklarını ifade eden Doymaz, şöyle konuştu: “BM, Avrupa’ya gidişler için Êzidî mültecilere 7 yıl sonraya gün vermiş. Bir kısmı 3 yıl, bir kısmı birkaç ay. Biri de şunu anlatıyordu; ‘Bize gün verdiler, gideceğiz. İşimiz bitene kadar her Çarşamba günü burada yaşadığımıza dair BM temsilciliğine imza vermemiz gerekiyor.’ Yani bu mülteciler iki ay sonra uygulanacak prosedürle beraber haftada bir Ankara’ya gelecekler. Biz bunu mümkün olduğunca öğrenelim, BM temsilcileriyle görüşelim dedik. Görünen şu; temel olarak bu insanları uzaklaştıralım mantığıyla hareket ediyor BM. ‘Bize gelenleri savsaklayalım, süreci uzatalım, üzerimize gelmesinler’ tarzı yaklaşım ve kandırmaya dönük bir politika var. BM’nin mültecilerle özellikle Kürt mültecilerle ilgili bir girişimi yok.” 

İSTİSMARCILAR İŞ BAŞINDA

Doymaz, “Bir kısım aile de Kürdistan’a gidecek. 15 kişi Silopi’ye gitmek istediklerini söylediler” diyerek, şunları belirtti: “Orada çalışma yürüten arkadaşlar da görüşme yaptık. Zaten kamplarda da çok yer yok. Diğerleri de kendi aralarında çalışacak, kalanlar. Size şunu verebiliriz; burada iş yok. Bir evi 900 liraya kiralamışlar. O evler 400 lira civarında oysa ki. Ankara’da da aynı evde kalan iki aileden 1.400 dolar almışlar. Bunlar tefeciler. Bunu yapıyorlar. Tabi ki oradaki yaşam koşullarına baktığınızda bizim arkadaşlarımız katkı sunup, yardımcı oluyor. Gıda ve giyim konusunda sıkıntılar yok. Ama bu insanlar ne kadar yardımcı olabilir. Bu ne kadar sürebilir? Siz burada mağdur olacaksınız, Kürdistan’a gitmeniz daha faydalı olacak dedik.” 

RİSK ALTINDALAR

Temel gündemlerinin Êzidî mültecileri Kürdistan’a gitme noktasında ikna etmek olduğunu kaydeden Doymaz, “Hem sorunlarını, koşullarını onlara anlatmak, gönderebileceklerimizi göndermek, gitmeyenlere de güvenli bir koşul oluşturmak. Çok katı olanlar da var; Şengal’de bir şeyimiz kalmadı, tarzında yaklaşımlar da var. Bu insanlar da yönlendiriliyor. Avrupa’daki kurumlarımıza ve insanlarımıza bir çağrımız var; Rojava ve Şengalli yakınlarını bilinçlendirmeliler. Bu aileler için burada her türlü risk, tehlike var. Çocuklar diyelim ki sokakta kavga edecek, sonrasında yüzlerce insan başlarına birikecek. Bunlar risktir. Antep’te, İstanbul’da, Kayseri’de, Urfa’da Suriyeli göçmenlere yönelik saldırılar oldu. Bu durumu anlattık” dedi. 

‘HPG VE YPG BİZİ KURTARDI’

“Sonuna kadar mücadele etmeleri gerektiğini söyledik. Bu 74. fermana karşı Kürt hareketinin yanlarında olduğunu söyledik” diyen Doymaz, “Êzidî mülteciler ‘Bizi kurtaran Kürt özgürlük hareketi oldu. HPG, YPG kurtardı’ diyor. KDP’nin yaklaşımını eleştiriyorlar” diye kaydetti. Buradaki durumun giderek kötüleşeceğini, o nedenle Kürdistan’a yönlendirmeye çalıştıklarını ifade eden Doymaz, zorlukları, koşulların ağırlığını anlattıklarını söyledi. 

‘ASIL SORUN GÜVENLİKLERİ’

Avrupa’da bulunan Küreciklilerin 50 aileye yardım edeceklerini ve buna ilişkin çalışma başlatıldığı bilgisini de veren Doymaz, “Sorun aslında bu insanların olumsuz koşulların dışında bir yerde kendilerini güvende hissedebilecekleri yer olan Kürdistan’a gitmeleri. Orada kültürel anlamda da yabancılık çekmeyecekler. İnançlar farklı olabilir ama çok etki değil Kürtler arasında. Rahat edecekler. Yeniden inşa edilen Êzidî köyler var. Orada çalışır, yaşamınızı idame ettirirsiniz dedik. Kafaları karışık. Ciddi anlamda tartışıyorlar” dedi. 

TÜRKİYE MÜLTECİ DEĞİL ‘TURİST’ STATÜSÜ UYGULUYOR

HDP-DBP adına önümüzdeki hafta konuya ilişkin BM yetkilileriyle görüşeceklerini dile getiren Doymaz, şunları belirtti: “Kalmak üzere değil yurtdışına gitme mantığıyla gelmişler buraya. Aslında BM mültecilik statüsü vermiyor, vermediği için gidişleri de zorlaştırılıyor. Türkiye mülteci olarak kabul etmediği için böyle. Konumları turist. Dolayısıyla hiçbir mülteci prosedürü bu insanlara uygulanmıyor. BM yolumuzu açarsa, kolaylık sağlarsa Avrupa’ya gideriz diye şartlandırılmış. Çok muğlak bir durum var. Böyle bir beklentiniz varsa yine gidin Kürdistan’a, orada kalın. Buradaki işlemlerle ilgili bizlere de vekalet verirsiniz, BM ile biz de görüşmeler yürütürüz diye kendilerine izah ettik. Başta olumsuz bakanlar da bu görüşmemizden sonra değerlendireceklerini söyledi. Biz de haber bekliyoruz kendilerinden. Kürdistan’a gidecek olan 15 kişi için orada partili arkadaşlarımız çalışma yürütüyor.” 

Orta Anadolu’da 1.000 civarında Şengal’den gelen Êzidî mültecinin olduğu bilgisini veren Doymaz, “Kırşehir dışında diğer illere gitmedik. BM başvuruları üzerinden telefonları aldık. O iletişim numaraları üzerinden kendilerine ulaşıyoruz. Karaman’dakilerle görüştük. Buraya gelerek BM yetkilileriyle görüşme yapacaklar ve sonrasında biz görüşüp, kendilerini Kürdistan’a göndereceğiz. Ankara, Kayseri, Eskişehir’de olanlar var. İlişki kurmaya çalışıyoruz. Kırşehir dışında yüz yüze görüştüğümüz insanlar yok” dedi. 

İSTİSMAR ETMEK İSTEYENLERE DİKKAT

Konuyu PM’de de gündeme getirdiklerini, tüm illerdeki yapılarıyla bu dayanışma amaçlı çalışmayı büyüteceklerini ifade eden Doymaz, “Bölge koordinasyonları oluşturalım dedik. Bu çalışmayı belli bir sisteme kavuşturmalıyız. Bazı işgüzarlıklar da var. Partiden olmayıp da gidenler, süreci kullanmaya çalışanlar da var. Komisyon üzerinden yürüttüğümüz çalışmada resmi bir çalışma yürüten arkadaşlarımız dışında kimseye itibar edilmemeli. Duygusal bir ortam var çünkü. İstismar edilmeye de açık. Bu noktada bir çağrı olarak da belirtelim. Bu mağduriyeti gidermeye dönük tüm insanlarımızın, vicdanlı insanların katkı sunması ve istismar etmek isteyenlere de prim verilmemesi lazım. İl teşkilatlarımız var. DBP’nin il teşkilatları var. Bunlar üzerinden yürütülecek çalışma. Birebir kurumların resmiyeti üzerinden yapılmalı. Bunun dışında tanınan, bilinen arkadaşlarımızın yer aldığı inisiyatifler üzerinden de bu çalışma yürütülebilir. Hassasiyet göstermek lazım. Birçok yerde kendi başlarına bir şeyler yapmaya çalışan insanlar da var. Bursa’dan bize üç koli yardım paketi gönderildi. Biz de bu yardımları yerlerine ulaştıracağız” diye belirtti.