Hollanda devletinin ülkedeki Kürtler ile kurumlarının faaliyetlerini engelleme, imkansız hale getirme kampanyası yürüttüðünü belirten Hollanda Kürt Dernekleri Federasyonu (FED-KOM), ülkenin güneyindeki Zeeland Bölgesi’nde dün polis baskını ile gözaltına alınan Kürt gençlerinin derhal serbest bırakılmasını istedi. FED-KOM, Hollanda’dan kendi yasalarına sadık kalmaya davet etti.

Hollanda’nın güneyindeki Zeeland Bölgesi Elemeent köyünde polis, dün bir araya gelen Kürt gençlerine yönelik baskın düzenleyerek 55 genci gözaltına aldı. ‘PKK taraftarı’ oldukları iddiasıyla baskına uðrayan yaşları 18-25 arası deðişen gençler gözaltında tutulmaya devam ederken, Hollanda Kürt Dernekleri Federasyonu (FED-KOM) olayı kınayan sert bir açıklamada bulunarak, gençlerin derhal serbest bırakılmasını istedi.

FED-KOM yaptıðı açıklamada, basında yer alan iddiaların aksine, söz konusu toplantının, önceden ilan edilmiş, tamamen legal bir şekilde gerçekleştirilen kültürel bir toplantı olduðunu belirtti.

Bunun, polisin Kürt toplantı, etkinliðini hedef almasının ilki olmadıðına dikkat çekilen açıklamada, “Aynı durum, Kasım 2004’te Liempde de, bu yılın haziran ayında ise Zevenaar’da yaşandı. Her iki olayda söz konusu olan gençlerin eðitim amaçlı toplantıları idi. Sonuçta hiç kimse mahkum olmazken, savcılıðın ‘terörist eðitim kampı’ iddialarını doðrulayacak deliller olmadıðı açıða çıktı” dendi.

Hollanda yetkililerinin bu kez kültürel bir toplantının saldırıya uðradıðı düzeye kadar ileri gittiði ifade edilen açıklamada, bu durumun, yetkililerin Kürtlere karşı içine girdiði sert tutumun devam ettiðini gösterdiði belirtildi.

Kürt organizasyonlarının daha sıklıkla rahatsız edildiðine, polisin ise Kürt protesto gösterilerinde sorunlar yarattıðına dikkat çekilirken, ‘illegal faaliyetlerde bulunma’ iddiasıyla Zeeland bölgesinde Kürt derneðinin kapatılması, aynı iddialarla Amsterdam’da Kürt derneðine verilen yardımın kesilmesi, Rotterdam’da protesto gösterisine polis saldırısı, Den Haag’ta ise gösteri yasaðı örnek olarak gösterildi. Belirtilen olaylarla ilgili cezai yaptırımla karşı karşıya kalan tek bir kişi söz konusu olmazken, ‘yasak’ veya ‘kabul edilmez faaliyet’ iddialarını doðrulayan bir delile de rastlanmadıðı kaydedildi. Açıklamada, “Böylece, Hollanda devletinin Kürtler ile Kürt kurumlarının Hollanda’daki faaliyetlerini rahatsız etme ve sonuçta imkansız hale getirmeye dönük bir kampanya yürüttüðünü söyleyebiliriz” dendi.

Kürtlere karşı ‘tedbirlerin’ Hollanda ile sınırlı olmadıðı, benzer durumun özellikle Almanya, Belçika ve Fransa başta olmak üzere tüm Avrupa’da görüldüðüne dikkat çekilen açıklamanın devamında şöyle dendi:

“Tüm bunlar Türkiye’deki AKP rejimi tarafından belirlendiði açıktır. Türk Başbakan Erdoðan, sürekli olarak Avrupalı yetkililerin Kürt organizasyonlarına karşı tatmin edici eylemlerde bulunmadıklarını ileri sürmektedir. O memnuniyetle, insan hakları ihlallerinin günlük yaşamın parçası yapıldıðı Türk siyasetinin Avrupa ülkelerinde de sürdürülmesini görmek ister. Hollanda hükümeti dahil, Avrupalı liderler, çaðrısına Avrupa’nın deðişik ülkelerinde, Kürt toplumuna karşı baskı ile cevap vermektedirler. Böylece Kürtlerin baskı ve dışlanmaya karşı seslerini çıkarmaları imkansız hale getirilmek istiyorlar.”

Hollanda’daki Kürt toplumu olarak, Hollanda devletinin Ellemeet’teki kültürel toplantıya yönelik uygulamasını kınadıklarını belirten FED-KOM, Hollanda hükümetine de ‘kendini Ankara’daki AKP rejimi tarafından kullandırtmama’ çaðrısında bulundu. Açıklamada, “Türk gündemine göre hareket etme insan haklarını ihlal etme ve azınlık haklarını ellerinden alma anlamına gelmektedir. Bu kabul edilmezdir ve Hollanda siyasal yapısına da uymamaktadır” dendi.

Hollanda anayasasında, Hollanda’da ikamet eden her kesin düşünce ifade özgürlüðüne, örgütlenme ve toplantı özgürlüðüne sahip olduðunun yer aldıðı, yine kültürel ve siyasi hakların garanti edildiðine dikkat çeken Fed-Kom, açıklamanın sonunda şu çaðrıda bulundu:

“Bu hükümler Kürt toplumu için de geçerli olmalıdır. Bizler, Hollanda’nın kendi anayasasına sadık kalmasını bekliyor, Ellemeet’te gözaltına alınan kişilerin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.”

Öte yandan, gözaltında alınan ve ülkenin deðişik bölgelerinde tutulan gençlerin aileleri tarafından 3 avukat tutulduðu öðrenildi. Çocuklarının gözaltına alınması ile okullarında devamsızlık yaşamasından endişe duyan aileler, işlemlerin biran önce sonuçlandırılarak, serbest bırakılmalarını istedi.