Fransa Kürt Dernekleri Federasyonu-FEYKA, Pariste 3 Kürt kadın siyasetçinin katledilmesiyle ilgili açılan soruşturmada Türkiyenin aklanmasına, Kürtlerin zan altında tutulmasına tepki gösterdi. Soruşturma Fransa-Ankara işbirliði gölgesinde yürütülüyor dedi.
Fransa Kürt Dernekleri Federasyonu FEYKA, Pariste 9 Ocakta PKKnin kurucularından Sakine Cansız, KNK Paris Temsilcisi Fidan Doðan ve Gençlik Hareketi Üyesi Leyla Şaylemezin katledilmesiyle ilgili açılan soruşturmaya ilişkin açıklamada bulundu.
Katliamın gerçekleştiði günden bu yana Fransız ve Türk medyasında çıkan ve Türkiyeyi aklayan Kürt tarafını zan altında bırakan haberlerin Fransız yetkililerce yalanlanmadıðına dikkat çeken FEYKA, bu tutumun soruşturmanın tarafsız yürütülmediði konusunda şüpheleri artırdıðını belirtti. FEYKA, Fransız yetkililere henüz soruşturma sonuçlanmadan Türkiyenin nasıl aklandıðı sorusunu yöneltti, Kürt tarafının duyduðu kaygıyı somut verilerle açıkladı. FEYKAnın açıklaması şöyle:
FRANSIZ POLÝSÝ MEDYADA ÇIKAN HABERLERÝ YALANLAMIYOR
Katliamın hemen ardından günümüze kadar basına yansıyan bazı bilgiler soruşturmanın tarafsız yürütülmediði konusunda biz Kürtleri oldukça kaygılandırmaktadır.
Katliamın ertesi günü (10 Ocak 2013 tarihinde), henüz katliam ile ilgili doðru dürüst bir bilgi kamuoyuna yansımamışken AKP sözcüsü Hüseyin Çelik bu katliamı Örgüt içi infaz olarak niteleyerek adeta soruşturmanın ne yönlü ilerleyeceðine dair ipucu vermişti.
Paris katliamının, siyasi bir cinayet olduðu ve Kürt sorununun barışçıl çözümünü engellemeye dair provokatif bir saldırı olduðu konusunda geniş bir konsensüs olmasına raðmen, özellikle Türk ve Fransız basınında çıkan ve Fransız polis ve yetkililere dayandırılan Türkiyeyi aklayan salt Kürt tarafını zan altında tutan haberlerin hiçbir şekilde yalanlanmamış olması soruşturmanın tarafsız yürütülmediði konusunda şüphelerimizi derinleştirmektedir.
FEYKA, bu tutumu Fransız ve Türk medyasında olayla ilgili yayınlanan iki haberi örnek vererek izah etti. Açıklama şöyle devam etti:
Lefigaroda 10 Ocak 2013 tarihli haberde şöyle diyor: Ýzlenimimiz Fransada yapılan bu üç infazın Türk gizli servisleri tarafından yapılmadıðı daha fazla PKK içerisinde iç hesaplaşma olduðu yönündedir. Türk devleti tarafından bu tür bir operasyonun fransada örgütlenebileceðine inanmıyorum. Paris ve Ankara arasındaki polis ve istihbarat anlamındaki koordinasyon iyi yürüyor. Türkiye ve Fransadaki Anti-Terör savcıları arasında bilgi paylaşımı oluyor. Bu çerçevede Türk devleti bu suikast içerisinde düşünülemez hatta saçmalıktır
(http://www.lefigaro.fr/actualite-france/2013/01/10/01016-20130110ARTFIG00423-trois-militantes-kurdes-abattues-a-paris.php?cmtpage=8)
Star gazetesinde ise 20 Ocak 2013 tarihinde şu haber yer aldı: Pariste PKKlı 3 kadının öldürülmesinin ardından Fransız istihbarat birimi, Ankaraya geçtiði ön bilgi notunda, olay bir örgüt içi hesaplaşma tespitinde bulundu. Suikastle ilgili soruşturmada Paris ile Ankara arasındaki bilgi akışı istihbarat teşkilatları ile emniyet birimleri arasında yürütüldü, gözaltına alınan iki kişinin örgüt içindeki baðlantılarına ilişkin çok önemli bilgi paylaşıldı. (Star Gazetesi, 20 Ocak 2013)
(http://haber.stargazete.com/guncel/paris-cinayetlerinde-flas-gelisme/haber-720999)
FRANSIZ YETKÝLÝLERE ÝKÝ ÖNEMLÝ SORU
Fransa yetkililerinden şu soruların cevaplandırmasını beklemekteyiz:
1) Soruşturmayı yürüten birimler zanlı konumunda olan Türkiyeyi henüz soruşturma sonuçlandırmadan ve suçsuzluðu ispatlanmadan bu şekilde nasıl aklayabiliyor
2) Maðdurların ailesi ve avukatları ile herhangi bir bilgi paylaşılmamışken nasıl oluyor da olaðan şüpheli konumundaki bir devlet ile bu denli bilgi paylaşımı ve işbirliði yapılabiliyor.
SORUŞTURMANIN GÝDÝŞATINI BELÝRLEYECEK VERÝLER
Kaygılarımızı daha anlaşılır kılmak amacı ile soruşturma ile ilgili şu verileri de kamuoyuna sunmakta yarar görmekteyiz:
1) 2009 tarihinde Fransa da Kürt siyasetçi ve yurtseverlerine dönük açılan bir soruşturma dosyasında Sakine Cansızın üst düzey bir yetkili olduðuna işaret edilmekte.
2) Kamuoyuna yansıyan Wikileaks belgelerinde ABDnin bizzat Sakine Cansız üzerine durduðu görülmüştür: ABD'nin Ankara Büyükelçiliði'nin Dışişleri'ne ve Baðdat Büyükelçiliði'ne gönderdiði, dönemin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson tarafından kaleme alınan 7 Aralık 2007 tarihli gizli kriptoda şu ifadeler kullanılmıştır: "Öncelikle, Kuzey Irak'a akan PKK parasını belirleyip durdurmamız gerekiyor. Bu, ABD, Irak ve Avrupa yetkililerinin, havaalanı aramalarının geliştirilmesi, daha kapsamlı gümrük prosedürleri ile Kuzey Irak'a ve Kuzey Irak kurumları-PKK arasındaki kaçak para akışına yönelik ortak odaklı işbirliðini gerektiriyor. 2'nci olarak, Türkleri, mali akışı daha etkin şekilde belirleyip durdurmaya iteceðiz. MASAK, Türk hükümetinin para aklama ve terörizmin finansmanını soruşturan tek kurumu. Soruşturmalarını daha verimli hale getirmeli, daha başarılı yargılamalar için mali polis, savcılar ve hakimlerle daha etkin çalışmalı. 3'üncü olarak da, Avrupalılarla çalışmamıza daha ciddi eðilmeliyiz. Şimdi çabalarımızı iki üst hedef, Rıza Altun ve Sakine Cansız'ın belirlenmesi ve üzerlerine gidilmesi konusunda odaklanmalıyız. Bu iki teröristin hapsedilmesini saðlamak için Avrupa'daki yasa uygulayıcısı ve istihbarat karşıtlarımıza en kapsamlı dosyaları sunarak yardımcı olabiliriz."
3) 19 Mart 2007 tarihinde Türkiyenin uluslar arası tutuklama kararı doðrultusunda Sakine Cansız PKK yöneticisi olduðu için Hamburgda göz altına alınmış, ancak 16 Nisan 2007 tarihinde delil yetersizliðinden serbest bırakılmıştı.
4) ASKON Genel Kurulu'nda konuşan Türkiye Başbakanı Erdoðan Paris'te öldürülen 3 PKK'lı kadınla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu: "En son 5 Kasım 2012'de Fransa Interpol'üne bir mesaj gönderdik ve bu teröristin Paris'te olduðunu bildirdik. Ne yazık ki Fransa hiçbir adım atmadı. (
).
5) Ulaştıðımız bilgilere göre katliamdan birkaç gün önce Sakine Cansız Almanya Telefon numarası ile bir tanıdıðını arıyor, ancak aranan kişide numara Fransa numarası olarak görünüyor. Sakine Cansızın telefonunun dinlendiði ve yönlendirildiði anlamına gelen bu durumun soruşturma ekiplerince netleştirilmesi ve açıklanması gerekmektedir.
6) Sakine Cansızın Fransaya son geliş tarihi suikast gününden üç gün öncesine dayanıyor (6 Ocak tarihinde Fransaya giriş yapıyor). Bu denli profesyonel bir suikastın üç gün içinde spontane planlanamayacaðına göre bu katliamın çok daha öncesinden planlandıðı sonucu çıkartılabilir.
7) Kürdistan Enformasyon Merkezinin bulunduðu bina çevrede bulunan kameralarca izlenmiştir (örneðin büronun karşısındaki Carfeour maðazasında 360 derece çevreyi görebilen ve büro girişini de kapsayan bir kamera mevcuttur). Bu konuda şimdiye kadar soruşturmayı yürüten ekiplerce hiçbir açıklama yapmaması anlaşılmazdır.
KÜRT KURUMLARI ELÝNDEN GELEN DUYARLILIÐI GÖSTERDÝ
Yukarda sıraladıðımız bilgi ve verilerde de görüldüðü gibi Sakine Cansız Avrupa devlet kurumlarınca (istihbarat, güvenlik, interpol ve europol gibi) bilinen bir Kürt siyasetçi ve PKK üst düzey yöneticisidir. Böyle olmasına raðmen bu katliam planı neden öncesinden fark edilip engellenemedi?
Kürt kurumları bu katliamın aydınlatılması için elinden geldiðince soruşturma ekiplerine yardımcı olmuş, elde bulunan her türlü bilgi ve yardımı sunmuştur. Diðer yandan soruşturma hakkında hiçbir bilgiyi soruşturmayı etkiler kaygısı ile kamuoyuna yansıtmamıştır. Bu durumu Fransız Polisi de kuşkusuz doðrulayacaktır. Bu olayın ne denli hassas ve önemli olduðunun bilinci ile yaklaştıðımızı belirtir aynı hassasiyeti başta soruşturma ekipleri ve Fransız yetkilileri olmak üzere basından da beklediðimizi belirtmek isteriz.