Fransa’da ‘Halepçe’ soruşturması

Fransa’da ‘Halepçe’ soruşturması

Paris savcıları, Halepçe’de 5 bini aşkın Kürt’ün katledildiği kimyasal saldırıda Fransız şirketlerinin olası sorumluluğunu soruşturacaklar. Saddam rejiminin kimyasal projesiyle işbirliği yapan şirketlere ilişkin 100 bin belge savcılığa sunuldu.

16 Mart 1988’de Saddam Hüseyin rejimine ait uçaklar tarafından kimyasal gazlarla bombalanan Halepçe kurbanlarından 20’sinin temsilcileri, Haziran ayında Paris Asliye Mahkemesi’nde, katliamda sorumluluğu bulunan Fransız şirketler hakkında suç duyurunda bulunmuştu.  Suç duyurusunda, hangi şirketlerin Halepçe katliamında Saddam rejimi ile işbirliği yaptığının tespitini sağlayan belgeler de sunulmuştu.

AFP’ye açıklamada bulunan adli bir kaynağa göre Paris savcılığının, “cinayetlere suç ortaklığı”, “cinayetlere teşebbüse suç ortaklığı” ve bu suçlarda kullanılan ürünlere “yataklık etme” suçlamasıyla soruşturma başlatılması için iddianame hazırladı.

Ancak bu soruşturma için “insanlığa karşı suç” nitelemesi, “geriye yürümezlik ilkesi” nedeniyle kabul edilmedi. Zaman aşımına uğramayan insanlığa karşı suçlar, Fransız ceza kanununa 1994’te girdi.

100 BİN BELGE VAR

Sorgu yargıçlarının, tüzel veya gerçek kişilerin olası sorumluluklarını araştırmadan önce suç duyurunda belirtilen olayların zaman aşımına uğrayıp uğramadığını tespit edeceği belirtildi.

Haziran ayındaki basın toplantısı sırasında mağdurların avukatları Fransız David Pere ile Amerikalı meslektaşı Gavriel Mairone, bazıları kamusal olmayan 100 bin belge topladıklarını açıklamışlardı. Bunlarda Irak rejimi tarafından 1983 ve 1988 arasındaki kimyasal silahların elde edilmesine ilişkin aşamalar detayları ile yer alıyor.

427 ŞİRKET SADDAM’LA KİMYASAL PROJE İÇİN ÇALIŞTI

Belgelere göre bu proje kapsamında 427 şirket Irak devletinden parasal yardım aldı. Avukat Mairone, bu şirketlerden en az 20’sinin “ne yaptıklarını tamamen bilincindeydi”. Bunlar arasında Fransız kimyasal endüstrisinden iki şirket de bulunuyor.  AFP, avukat David Père’in suç duyurusunda hedeflenen şirketlerin isimlerini vermeyi reddettiğini belirtti.  Avukat Père, “Halepçe mağdurlar savcılığını kararından çok mutlu oldular ve adalete güveniyorlar” dedi.

Haziran ayında Fransız alternatif internet gazetesi Mediapart’a konuşan avukat Pere, Fransız şirketlerin Halepçe katliamındaki sorumluluğuna ilişkin şöyle demişti: “Örneğin bir Fransız şirket, böcek ilaçlarına karşı kullanılabileceği bahanesiyle, zehirli gazları içermek için yeteri kadar dayanıklı olan konteynırları Irak’a sattı.”

5 BİN KİŞİ KATLEDİLDİ

İran-Irak savaşı sırasında, 16 Mart 1988 tarihinde Saddam rejimine ait uçaklar Halepçe üzerinde beş saat boyunca uçuş yaparak Hardal gazı ve sinir gazları Tabun, Sarin ve VX karışımından oluşan kimyasal gazlar boşalttı. Bu bombardımanda çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 5 bin kişi katledildi, binlerce kişi yaralandı. Hayatta kalanlar halen bu saldırının izlerini taşıyor.

Katliamın talimatını veren Saddam Hüseyin’in kuzeni Kimyasal Ali lakaplı Ali Hasan El Mecid, Ocak 2010’da asılarak idam edildi. 2007’de Hollandalı iş adamı Frans van Anraat, 1980’li yıllarda kimyasal silah üretiminde kullanılacağını bile bile Bağdat’a kimyasal ürünler teslim ettiği için savaş suçlarına işbirliği yapmak suçlamasıyla 17 yıl hapse mahkum edilmişti. Geçtiğimiz Nisan ayında kimyasal bombardıman mağduru 16 kişiye tazminat vermeye de mahkum edildi.

Avukatlar Mairone ve Pere, Irak rejimi ile çalışan şirketlerin birçok farklı ulustan olduğuna dikkat çekerek, Fransa, Almanya, İsviçre, ABD, İspanya ve Hollanda’daki gibi diğer ülkelerde de benzer girişimlerde bulunulacağını söyledi.

FRANSA’NIN SADDAM’LA İŞBİRLİĞİ

Mart 1988’de Halepçe’de Kürtlerin üzerine kimyasal gazlar yağdırıldığında, Fransa hükümeti de sadece “endişeli” olduğunu söylemekle yetinmişti. Oysa Fransa kimyasal ve bakteriyolojik silahların kullanımını yasaklayan 1925 Cenevre Anlaşması’nın temsilcisiydi. Sadece Fransa değil, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Alt Komisyonu, Ağustos 1988’de 8 oya karşı 11 oy ile Irak’ı kınamama kararı alarak insanlık karşısında ağır bir utanca imza atmıştı. Ne Doğu ne de Batı ülkeleri, İran’a karşı savaştaki müttefikleri olan Irak’a tepki göstermeye teşebbüs etmedi. İran ile savaşın yaşandığı yıllarda Kürtlere karşı yürütülen Enfal soykırım kampanyasında 200 bini aşkın Kürt katledildi.

1980’de Irak’taki Saddam Hüseyin rejimi İran’ı işgal ettiğinde, Fransa Saddam’ın yanındaydı. O dönemde İran’da Humeyni’ye zenginleştirilmiş uranyum vermekten vazgeçen Fransa, Irak’a yoğun bir şekilde konvansiyonel silahlar sağlamaya başladı. Daha da kötüsü, Fransa Saddam’ın atom bombası elde etmesi için 1974’ten itibaren yardımda bulunduğunu doğrulayan çok sayıda unsur var. Eylül 1974’te dönemin Başbakanı Jacques Chirac, Saddam Hüseyin ile görüştü. Bir yıl sonra Eylül 1975’de bu kez Saddam Paris’e resmi bir ziyarette bulundu. Bu sırada Cadarache nükleer tesisini de ziyaret etti. Her iki ülke arasında18 Kasım 1975’te anlaşma imzalandı. Her ne kadar Saddam atom bombalarını üretmeyi başaramasa da bu başarısızlık Fransa’dan kaynaklı değil. Zira Fransa bu rejime oldukça destek sundu.