Amed'de geçtiğimiz yıl yapılan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Mitingi’nde konuşmacılar arasında yer alan ve aralarında BDP İl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt ile Miting Tertip Komitesi Başkanı Gülsün Altan’ın bulunduğu 5 kişi hakkında Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “Örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla birer yıl hapis cezası verildi. Mahkeme cezayı, 6’şar bin TL para cezasına çevirdi.

Kadın örgütlerinin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü vesilesiyle 2012 yılında Amed'de yaptıkları 8 Mart mitingi konuşmacıları hakkında “Örgüt Propagandası Yapmak” suçlamasıyla dava açılmıştı. Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) tarafından 4 Mart 2012 tarihinde yapılan ve binlerce kadının katılımıyla gerçekleştirilen mitingde konuşma yapan BDP İl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, Miting Tertip Komitesi Başkanı Gülsün Altan, Barış Anneleri İnisiyatifi Üyesi Rebia (Havva) Kıran ve mitingin sunucuları Zeynep Düşün ile Remziye Güzel hakkında Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından açılan davada her bir sanığa ayrı ayrı ceza verildi.

Terörle Mücadele Kanununun 7/2 Maddesi ile Türk Ceza Kanununun 53’üncü maddeleri uyarınca “Örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla hazırlanan iddianamede, adı geçen 5 kadının miting sırasında yaptıkları konuşmalarda "PKK Örgütü ve örgütün Lideri Abdullah Öcalan’ın savunduğu fikirleri dillendirerek, örgütün propagandasını yaptığı" ileri sürülmüştü. Son çıkarılan yargı paketiyle propagandanın ‘suç’ olmaktan çıkarılmasına rağmen, kadınlara “Örgüt Propagandası Yapmak” suçlamasıyla 1’er yıl hapis cezası verildi. Mahkeme, verilen cezayı her bir sanıktan ayrı yarı tahsil edilmek üzere 6’şar bin TL para cezasına çevirdi.

5 kadına verilen cezayı değerlendiren kadınların avukatı Reyhan Yalçındağ, yasaya rağmen yasayı uygulamama, hukukun sınırlarını mağdur aleyhine ve de ezen lehine zorlama ve yorumlama hususunun bir Türkiye klasiği haline geldiğini belirterek, “Adına 3. ve 4. yargı paketleri denilen süreçte, yapılan yasa değişikliklerinin, halihazırda örgütlenme, haber alma-yapma ve de ifade özgürlüklerine hiçbir pozitif katkısı olmadığını hep birlikte gördük. Muhalif Kürt gazeteci, belediye başkanı, kadın hareketi temsilcileri, avukatlar, parti yöneticileri, gazeteciler topyekun içeride tutulmaya devam ediyor! Sadece Newroz’a katılmak istediği için ya da bir toplantı özgürlüğü hakkını kullanmak istediği için meşhur ‘örgüt üyesi olmamakla birlikte üye gibi cezalandırılır’ maddesine dokunulmadığı gibi, ‘propaganda suçunun’ yasadışı olmaktan çıkartılmasına rağmen, bu suçtan yapılan yargılamalarda hala cezalar verildiğine hayretle tanıklık etmekteyiz” dedi.

Son olarak, 5 kadına propaganda yapmak suçundan ceza verildiğini belirten Yalçındağ, “Lakin bu kararın kendisi bile üzerinde fırtınalar kopartıldığı haliyle aslında halen ifade özgürlüğünün suç olmaktan çıkartılmadığının açık bir ispatı. Yasalarda suç olmaktan çıkartılmış bir durum, eylem; adına ne derseniz deyin, halen ceza konusu oluyorsa bu ülkede yaşayan 80 milyon insanla alay ediliyor demektir. Kararı temyiz edeceğiz. Yargıtay’dan nasıl bir sonuç çıkacağını göreceğiz” diye konuştu.