Hasankeyf’teki hukuksuzluğun inşasına karşı direniş sürüyor
Hasankeyf’teki hukuksuzluğun inşasına karşı direniş sürüyor
Hasankeyf’teki hukuksuzluğun inşasına karşı direniş sürüyor
Danıştay’ın “ÇED raporu şartı” getirmesine ve inşaatının durdurulması yönünde karar vermesine rağmen 12 bin yıllık antik kent Hasankeyf’te hukuksuz bir biçimde yapımı süren Ilısu Baraj ve HES projesinin iptali için Batman Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Recep Kavuş, bireysel olarak imza kampanyası başlatarak konuya dikkat çekti. TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Genel Sekreteri Redife Kolçak, yargı kararının uygulanması için yeniden ilgili kurumlara yazı yazacaklarını ancak buna da olumlu bir yanıt alamazlarsa hukuki süreci sürdüreceklerini belirtti.
12 bin yıllık tarih ve kültür abidesi olan Hasankeyf’i sular altında bırakacak olan Ilısu Baraj inşaatı, yargı kararlarına rağmen hukuksuz bir biçimde sürüyor. Söz konusu Kürtler ve Kürt coğrafyası olduğunda tanımazlıkta sakınca görülmeyen Türkiye’de her şey AKP’nin sultasında ilerlemeye devam ediyor. UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesi için aradığı 10 kriterden 9’una sahip Hasankeyf’i sulara gömecek projeye ilişkin Danıştay 14. Dairesi, Ilısu Baraj ve HES projesinin Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği’nden muafiyetini durdurarak, davacı olan TMMOB’a bağlı Mimarlar Odası ve Peyzaj Mimarları Odası’na kararı 7 Ocak 2013’te tebliğ etmişti.
Hasankeyf ve civarındaki mağaralarla kaplı jeolojik oluşum tamamen sular altında kalacak ve Dicle vadisinde 400 kilometre uzunluğunda bir göl oluşturacak Ilısu Baraj inşaatı çalışmaları tüm hızıyla sürerken, Batman Çevre Gönüllüleri Derneği’nin verdiği son güncel bilgiye göreyse baraj inşaatının yüzde 60’a yakın bölümü tamamlanmış durumda.
HUKUK AKP'NİN SULTASINDA
Hukuki açıdan baraj inşaatının kararın tebliğinden itibaren durdurularak, inşaatın mühürlenmesi gerekirken, Devlet Su İşleri’nin (DSİ) “kararın inşaata engel olmadığını” savunmasının ardından geçen yaklaşık 6 aydır inşaat çalışmalarının halen sürdürülmesi hukuk tanımazlığın ve açıkça işlenen yasal bir suçun en somut örneği oldu. Dava konusu olan “ulaşım yolları, şantiye sahaları, taş kırma eleme tesisleri, elektrik iletim hatları” gibi projenin gerçekleştirilebilmesi için kurulması gereken tüm altyapı ve üstyapı tesislerine ÇED şartı getirilmesi aynı zamanda bu şantiyelerin projeden bağımsız bir şekilde ÇED süreci işletilmeden kurulmasının da hukuka aykırı olduğu dile getirilmişti. Bu kararla birlikte dolaylı yönden durdurulması yönündeki yasallığı da inatla görmezden geliniyor.
YİNE VE YENİDEN KAMPANYA
Batman Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Recep Kavuş, Danıştay 14. Dairesi’nin verdiği kararının uygulanması için bireysel olarak imza kampanyası başlattı. Geçtiğimiz hafta başlatılan kampanya change.org adlı web sitesi üzerinden yürütülüyor. Kavuş, Çevre ve Orman Bakanı’nın mahkeme kararını uygulayarak Ilısu Barajı inşaatını durdurması ve baraj yapımının durdurulması için imza kampanyası başlattıklarını söyledi.
‘İPTAL EDİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ’
Kavuş, Danıştay tarafından “Çevre Kanunu ve ÇED Yönetmeliği’ne uygunluk görülmediği” gerekçesiyle Ilısu baraj ve HES projesine yürütmeyi durdurma kararı alınmasına rağmen baraj yapımının sürdürüldüğünü ifade ederek, “Türkiye’nin üstünde baraj bulunmayan son doğal nehri Dicle ile 12 bin yıllık Hasankeyf'i tehdit eden Ilısu Baraj projesinin ulusal ve uluslararası kanunlar ve sözleşmelere tamamen aykırı olduğundan, UNESCO Dünya Kültür Mirası kriterlerinin onda dokuzunu sağlayan dünyadaki tek yer olan Hasankeyf ve Dicle Vadisi'nin korunmasının önündeki en büyük engel olan Ilısu Baraj projesinin bir an önce durdurulmasını ve iptal edilmesini istiyoruz” dedi.
HEDEF 10 BİN İMZA
1950’lerde planlanan Ilısu Barajı Projesi 1982’de GAP’a dahil edilerek, 1997’da Yap İşlet Devret (YİD) kapsamına alındı. Türkiye’nin en büyük barajlarından biri olacak bu yapı sadece elektrik üretmek için kuruluyor. Baraj gölü 300 kilometrekarelik bir alanı kaplayacak. Türkiye-Suriye sınırına 45 kilometre uzaklıkta olan Ilısu Köyü’ne kurulan barajın rezervuarı Batman, Diyarbakır, Mardin, Siirt ve Şırnak illerinin sınırları içinde 200 civarında yerleşimi kısmen veya tamamen sular altında bırakacak. Tüm bunların yaşanmaması, tarih ve kültür mirası antik kent Hasankeyf’in hak ettiği şekilde yaşaması amacıyla gerçekleştirilen kampanya kapsamında 10 imza hedefleniyor. Kampanya ayrıca sosyal paylaşım siteleri üzerinden de yürütülerek yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. Konuya duyarlı kişi ve kurumların ise sorumluluk sergileyerek Hasankeyf için yürütülen mücadeleye destek vermesi isteniyor.
BAKANLIĞIN İRONİSİ
Baraj inşaatına karşı bilimsel, teknik ve hukuki anlamda mücadele yürüten TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Genel Sekreteri Redife Kolçak, Başbakanlık başta olmak üzere ilgili kurumlara dava açtıklarını belirterek, “ÇED raporu olmadan bu inşaatı yapamazlar. Açtığımız davanın sonucu yürürlüğe konmasına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, DSİ ve Başbakanlığa yazı yazdık. Alışkın bir tutum içindeyiz. Bakanlık bize ‘Başbakanlık durdurmalı’ gibi ironik bir yanıt verdi. Biz de buna ilişkin çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Herkes demokrasi dolambaçlığı yapıyor. Yargı kararının uygulanması için Batman Valiliği’ne da yazı yazdık. Yerel mülki amir sizsiniz, inşaatı durdurun diye” dedi.
BAŞBAKANLIK, BAKANLIK VE DSİ’YE ÇAĞRI
11-12 Haziran’da Hasankeyf’te olduklarını kaydeden Kolçak, “İnşaat alanına kimseyi sokmuyorlar. Şu anki inşaatla ilgili durum tespiti TMMOB İKK ve Peyzaj Mimarları Odası il temsilciliğinden teknik bir heyet oluşturulması ve durum tespiti yapılmasını talep ettik. Barajı durdurma çalışmaları ve ÇED raporu hazırlanırken inşaatın yapımı yüzde 16’lardaydı. Şu an daha da ilerde. Kesin durdurulmadığına ilişkin bilgi alıyoruz. Başbakanlık, bakanlık ve DSİ’yi de yargı kararına uymaya ve kamu görevini yerine getirmeye çağırıyoruz” diye konuştu.
‘TEKİT YAZISI YAZACAĞIZ’
Kararın uygulanmaması halindeyse başvuracakları organların yine hukuk ve yargı olduğunu dile getiren Kolçak, hazırlıklarının devam ettiğini söyledi. “Bu konuda ikinci kez tekit (hatırlatma ve gecikme nedenini sorma) yazısı yollamayı düşünüyoruz” diyen Kolçak, bunun ardından da iki ay içinde hukuki işlem yapılmadığı taktirde hukuki süreci işletmeye devam edeceklerini vurguladı. Kolçak, yazacakları tekit yazısı için bir heyet oluşturulmasını istediklerini ve bu heyetin Hasankeyf’in mevcut durumuna ilişkin hazırlayacağı raporu beklediklerini sözlerine ekledi.