İzmir Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TAY-DER) hasta tutsak Sevcan Atak'ın tahliye edilmesi talebiyle imza kampanyası başlattı.

Eski sümerbank önünde  ''Zindandan çıkan tabutlara dur de! hasta tutsaklara özgürlük'' pankartı eşliğinde bir araya gelen  TAY-DER üyeleri Şakran cezaevinde tutuklu bulunan hasta tutsak gazeteci Sevcan Atak'ın tahliye edilmesi talebiyle imza kampanyası başlattı.

''Hasta tutsaklar yalnız değildir'', ''siyasi tutsaklar onurumuzdur'' dövizleri açan, sık, sık ''Hasta tutsak Sevcan Atak serbest bırakılsın'', ''Gırtıyén şoreşger rumeta mene'' sloganları atan grup adına konuşan TAY-DER Yöneticisi Musa Karbadağ, “AKP hükümeti ve uluslararası emperyalist güçlerin tüm provokasyonlarına rağmen Kürt halk önderimiz Abdullah Öcalan'ın başlattığı demokratik kuruluş ve barış süreci gerillanın çekilmesi, ulusal ve uluslararası alanda yoğun şekilde sahiplenilmiştir” dedi.

Mevcut yol haritası halklar tarafından yüzyıllık bir sahiplenme ile hayat bulurken AKP hükümeti yasal ve anayasal düzenlemeler ile süreci kalıcılaştıracağına, aksine içte ve dışta geliştirdiği sinsi politikalarla Kürt özgürlük hareketi ve emekçilere 'alan daraltmaya' haklarını gasp etmeye devam etmektedir”diyen Karbadağ şöyle devam etti;

'Unutulmamalıdır ki, bugün eğer demokrasi ve barış tartışılıyorsa bu sürecin temel aktörleri Kürdistan ve Türkiye cezaevlerinde faşizme karşı direnen siyasi tutsaklardır.”

Bunun için tutsakların AKP hükümeti tarafından yalnızlaştırılmak, tecrit  ile unutturulmak istendiğine vurgu yapan Musa Karbadağ, “AKP hasta tutsaklar konusunda üç maymunu oynamaktadır, sormak istiyoruz 'mezar' ya da 'ölüm çukuru' dediğimiz cezaevleri barış ve çözüm sürecinin neresindedir? yakın zamanda tabutlarına sarıldığımız İrfan Eskibağ ve Gürgin Kurt ve 400'ü aşkın hasta  tutsağın durumu kamuoyunun vicdanında derin yaralar açmaktadır'' dedi.
“Tecrit her türlü haktan dışlanma meselesidir” diye sözlerini sürdüren Karbadağ, başta Sevcan Atak olmak üzere tüm hasta tutsakların tahliye edilmesi için imza kampanyası başlattıklarını duyurarak, cezaevlerinde çıkacak her tabutun sorumlusunun hükümet, Başbakan ve Adalet Bakanlığı olacağını söyledi.