HDK'nin 6. genel kurulu öncesinde toplanan konferansta konuşan HDK Eş Sözcüleri Ertuğrul Kürkçü ve Sebahat Tuncel, HDK'yi yaşamın ve direnişin olduğu yer yerde inşa edeceklerini belirtti.

Önümüzdeki hafta 6. genel kurulunu toplamaya hazırlanan Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Ankara CK Farabi Otel'de konferansını topladı. 

Konferans, 23 Ocak'ta toplanacak genel kurul öncesinde, HDK'nin yeniden yapılandırılması ve önümüzdeki sürecin mücadele perspektifleriyle illerde yapılan yerel konferansların sonuçları üzerine tartışma yürütecek.

Konferansa HDP Eş Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, DTK Eşbaşkanları Selma Irmak ve Hatip Dicle, ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, SYKP Eş Genel Başkanı Necla Kurul, Devrimci Parti Genel Başkanı Ufuk Göllü, TÖP-G Sözcüsü Perihan Koca, SKM Genel sözcüsü Fadime Çelebi, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Başkanı Naci Sönmez ile HDK bileşeni örgütlerin temsilcileri ve delegeler katıldı. 

"Yaşamın ve direnişin olduğu her yerde HDK" şiarıyla toplanan konferans, divan seçimi ardından saygı duruşuyla başladı.

Konferansta ilk sözü HDK Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü ilk sözü aldı. Kürkçü, Türkiye'nin büyük bir kaosun eşiğine getirildiğine, kaos ortamlarının kendi içinde de ezilenler ve halklar için yeni imkanlar doğurduğuna dikkat çekti.

HDK'nin bu ortamlarda halkların kendi yolunu ve yönünü çizmesi için kurulduğunu hatırlattı. İki temel unsurun HDK'nin temeli olduğunu belirten Kürkçü, Kürt özgürlük hareketinin eşsiz direnişinin ve son 10 yıldır kendini yeniden var eden devrimci özgürlük güçlerin mücadelesi olduğunu söyledi.

'HDK DÖRT KOLDAN İLERLEYEN HAREKETİN MERKEZİDİR'

"HDK kendi başına bir şey değil. Dört koldan ilerleyen ortak hareketin Türkiye sahasındaki taban hareketlerinin buluşma merkezidir" diyen Kürkçü, HDK'nin yeni dönemdeki rolünü şöyle anlattı: "Türkiye yol ayrımında. Hakikaten bir yol ayrımındayız. Her gün yeniden yeniden hissediyoruz. Türkiye ya Tayyip Erdoğan ve onun yönetimindeki devletin faşist diktatörlük istikametinde yol alacak ya da yeni bir demokratik cumhuriyet kuracak. Bu iki eğilimin bir arada yaşama imkanı yoktur. Kentler ilçeler bombalanırken, diğer yerlerde kimse huzur içinde bir yaşam kuramaz. Şüphesi olanlara okul tahtalarında yazılan sloganlar akıbeti göstermektedir. 'Türkün gücünü' göstermeye gelmişlerdir."

Akademisyenlerin, avukatların, Alevilerin, kadınların, gençlerin Kürt kentlerinin kapatılan kapılarını zorladığını söyleyen Kürkçü, bu direnişlerin umut ışığının yeşerdiğinin işareti olduğunu belirtti. Kürkçü, "HDK bu umudu örgütleyecektir. Kürt halkının başlattığı yeni demokrasi bakışını, Türkiye'nin toplumsal hayatına uygun yeni biçimler geliştirmek üzere kendi önüne somut görevler koyacaktır. HDK, HDP, DBP, DTK birbirini tamamlayacaktır. HDK, HDP'nin kuruluşuna önayak olmuştur. Bütün gücü ve enerjisiyle parlamenter siyasal güçlü bir görünüm elde etmesini, tabanda karşılık bulmasını sağladı. Seçimleri beklemediğimizi var saydığımız 4 yıl boyunca HDP'nin uyandırdığı umudu, HDK'nin içinden geçerek yeniden örgütleyeceğimiz, halkların özyönetimini, kendi kendinin temsilini, çıkarlarını daha güçlü savunacağımız bir süreçteyiz."

'BULUNDUĞUMUZ HER YER SİYASET ALANIDIR'

HDK'nin aradan geçen süreye rağmen ayakta kalmayı başardığının önemli olduğuna dikkat çeken Kürkçü, HDK'nin yeni süreçte izlemesi gereken örgütlenme ve siyasal faaliyetine ilişkin önerilerini sıraladı.

Kürkçü şöyle konuştu: "HDK, yaşamın ve direnişin olduğu her yerde, halkın kendi kendisini yönetebilmesi için bütün gücüyle kendini ortaya koyacaktır. Siyaset, bütün yurttaşların devletle karşı karşıya geldiği her yerdir. Halkın mücadelesi sadece devletle ilgili değildir. Sömürüye karşı, erkek egemenliğine karşı, doğanın tahribine karşı, çocukların istismarına karşı, adalet hakkı için, vicdan hakkı için her yer siyaset alanıdır. HDK'nin önünde çözüm bekleyen, örgüt bekleyen, iş bekleyen, mücadele bekleyen alanlardır. Kendisini sadece mücadelenin bir mücadele boyutuyla sınırlamayan, aşağıdan yukarıya doğru, bilinçle hareketle yeniden kurmak zorundayız. Halkın iktidarı basbayağı halkın iradesidir. Oturduğu apartmanı, mahalleyi, çalıştığı fabrikayı, okuduğu okulu yönetmesi, orada söz sahibi olması demektir. Herkesi bir araya getiren barış hareketini kurmak, tabanda inşa etmek hem HDP'nin hem de HDK'nin görevidir."

HDK'nin türdeş yapılardan oluşan platform olmadığını hatırlatan Kürkçü, daha büyük ve geniş ittifaka ihtiyaç olduğuna dikkat çekti, dört yıllık mücadele hayatında kendilerini yalnız bırakmayanlara teşekkür etti. 

HDK fikrinin kazandığı değerlendirmesi yapan Kürkçü, HDK fikrini dile getiren Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ı anımsattı, "1968'den beri, Türkiye devrimci demokratik sosyalist güçlerin aklını meşgul ediyordu. Ama Öcalan'ın sahip olduğu nüfuz ve entelektüellik olmasaydı, bu güçleri bir araya getirebilmek, buradan özgün bir kimya otaya çıkarmak mümkün olmazdı. Başlangıçlar önemlidir, ama onun her gün yeniden yaratılması gerekir. Konferanslarımızın ve kongrelerimizin yol gösterici olacağına inanıyorum" dedi. 

'MECLİSLERİMİZİ KURSAYDIK, FAŞİZMİ GERİLETEBİLİRDİK'

HDK'nin 6. genel kurulunda eş sözcülük görevini bırakacağını açıklayan Sebahat Tuncel, "Zor bir dönemden geçiyoruz, tarihi bir dönemeçteyiz. Milyonlar yüzünü bize döndü. AKP'nin eş başkanı, muhtarların başkanı, cumhurbaşkanı olamayan Erdoğan, Türkiye'yi tek başına yönetmeye çalışıyor. Bizler, Türkiye ve Kürdistan özgürlük mücadelesini birleştirmek için yola çıktık. Bu daha başlangıç dedik. HDK'yi güzel kılan bu hep bir başlangıçlardır. Yeni katılımlarla yeni tartışmalarla HDK'yi yeniden kuracağız" diye konuştu. 

HDK eş sözcüsü olarak meclislerin kurulmamasının özeleştirisini veren Tuncel, "Mahallelerde, sokaklarda köylerde meclisler kuracağız dedik. Bunu yerine getiremedik, en büyük özeleştirimiz budur. Bunları kurmuş olsaydık, faşizmi çok daha rahat geriletebilirdik. O zaman yapmamız gereken şey her yerde örgütlenmeyi öne almak zorundayız" dedi.

Halklara umut verdiklerini ve beklentilere yanıt veremeyenlerin kendileri olduğunu belirten Tuncel, "HDK projesini ayakta tutmak Kürdistan ve Türkiye halklarını yakın tutmak, bir arada tutmak önemlidir. Şu an Türkiye'de darbe yapan zihniyete karşı birleşik direnişi ve gücün sağlam bir zemine oturabilmesi için daha güçlü örgütlenmeye ihtiyaç var. Bunu sağlayacağımıza inanıyorum" dedi.

Sebahat Tuncel, HDK 6. genel kurulda kendisinin aday olmayacağını söyledi, aday olarak Gülistan Kılıç Koçyiğit'i önerdi. Kendilerine destek veren, güç veren herkese teşekkür eden Tuncel, yeni dönemde görev alacak mücadele arkadaşlarına başarılar diledi.