HDP'den Brunson açıklaması: Yargı diye bir kurum yok

HDP Milletvekili Hişyar Özsoy, Brunson'un tahliyesi üzerine, "Türkiye vatandaşları için işkencehanelere dönüşen cezaevleri, Türk dış politikasının yürütüldüğü birer merkez üs haline gelmiştir" dedi.

HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı, Amed Milletvekili Hişyar Özsoy, Rahip Brunson'la ilgili tahliye kararına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Özsoy, kararın siyasi olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti: "Bu karar, ABD’nin Türk hükûmetine karşı takındığı sert tutum ve yaptırımların bir neticesidir. Brunson kararı hem küresel güçlerin hem de hükûmetin yargı üzerindeki doğrudan etkisini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Buradaki asıl mesele Brunson’ın haklı veya haksız bir şekilde tutuklanması veya serbest bırakılması değil, hükûmet ile uluslararası güç odaklarının yargı sistemini istedikleri şekilde yönlendirmesi, ellerinde oyuncak etmesidir. Bağımsız yargıyı bir köşeye bırakın, ortada yargı diye bir kurum kalmamıştır."

DIŞ POLİTİKANIN MERKEZ ÜSSÜ: CEZAEVLERİ

"Nasıl ki Almanya ile Türkiye arasındaki gerilimli ilişkiyi yumuşatmak adına gazeteci Deniz Yücel pazarlıklar sonucu serbest bırakıldıysa, ABD’li rahip Brunson da benzer bir şekilde serbest bırakılmıştır" vurgusunda bulunan Özsoy, şunları ekledi:

"Bugün, cezaevlerinde Almanya ve ABD başta olmak üzere çeşitli ülkelerin vatandaşları, olası pazarlıklarda kullanılmak üzere cezaevlerinde tutulmaktadır. Türkiye vatandaşları için işkencehanelere dönüşen cezaevleri, Türk dış politikasının yürütüldüğü birer merkez üs haline gelmiştir."

'YARGI SİNDİRME ARACI OLDU'

Yargı sisteminin, içeride ise başta Kürtler olmak üzere demokratik muhalefeti sindirme aracı olarak kullanıldığını ifade ederek, şunları belirtti:

"Son 3 yılda milletvekilleri, belediye eş başkanları, gazeteciler, aydınlar da dâhil olmak üzere on binlerce muhalif insan tutuklandı. Bir pazarlık gücü olmadığı varsayılan bu insanlar birer siyasi rehine olarak cezaevlerinde tutulmaktadır. 80 yaşındaki Sise Bingöl gibi yüzlerce ağır hasta tutsak hukuka aykırı bir şekilde cezaevinde tutulmaya devam etmekte; cezaevlerinden dışarıya tabutlar çıkmaktadır. Böylesine gayriinsani bir siyaset doğrultusunda kalem kıran mahkemeler kararlarını hukuk çerçevesinde değil, siyasi iktidarın talimatları doğrultusunda almaktadır. Bizim Brunson’u değil, rehin siyasetçiler, gazeteciler, sivil toplum temsilcileri, yazarlar ve bu ülkenin cezaevlerine doldurulmuş diğer onurlu insanlarının durumunu konuşuyor olmamız gerekiyor."

'KRİZ TECRİDİN BİTMESİYLE AŞILIR'

HDP Milletvekili Hişyar Özsoy, açıklamasının sonunda da şöyle dedi:

"Yani, Rahip Brunson bir yana, asıl öncelikli olarak İmralı Adasındaki tecrit sisteminin kaldırılması, başta hasta tutsaklar olmak üzere Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, Leyla Güven ve diğer siyasi rehinelerin bırakılması Türkiye’deki ekonomik ve siyasi krizin aşılmasına yardımcı olabilir."