HDP’den siyasi soykırım operasyonlarına tepki

Türk devletinin düzenlediği siyasi soykırım operasyonlarına tepki gösteren HDP’li Dede, “Ayrıca yine aynı dönemde HDP Van il binası ile HDK İstanbul binalarına mafyavari ve korsanca baskınlar düzenlenmiştir” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Ümit Dede, İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Amed, Şırnak, Van, Batman, Adana, Mersin, Antalya ve Mardin’de düzenlenen siyasi soykırım operasyonlarına tepki gösterdi.

HDP açıklamasında şunları belirtti: “‏Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün ‘Adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun’ şeklindeki açıklamasından bugüne; İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Diyarbakır, Şırnak, Van, Batman, Adana, Mersin, Antalya ve Mardin’de yapılan gözaltı operasyonları sonrasında aralarında HDP üye ve yöneticisi ile çeşitli gazetecilerin, STK üye ve yöneticilerinin de olduğu 19’u avukat 942 kişi gözaltına alınmış, gözaltına alınanlardan 11’i tutuklanmıştır. Ayrıca yine aynı dönemde HDP Van il binası ile HDK İstanbul binalarına mafyavari ve korsanca baskınlar düzenlenmiştir.

‏İçişleri Bakanlığının söz konusu operasyonlara ilişkin açıklamasında, operasyonların başsavcılıklarla koordineli yürütüldüğü belirtilmiştir. İçişleri Bakanlığı bu açıklaması ile HDP’liler başta olmak üzere muhaliflere dönük operasyonların yürütme organından talimat alan, İçişleri Bakanlığı koordinesinde çalışan yargı mensupları tarafından yürütüldüğünü itiraf etmiştir.

‏Savcıların ve Yargıtay üyelerinin yeniden atanması ve bazılarının görev yerinin değişmesi, iktidar bloku içinde bazı kanatlar arasında, tarafsızlığını zaten yitirmiş olan yargı üzerinden, yeni bir hesaplaşma ve kavganın olduğunu göstermektedir. Diğer taraftan AKP’nin bazı yöneticileri işlenen suçlar karşısında tamamen manipülasyon amaçlı timsah gözyaşları dökerken, talimatlar veren bazı yetkilileri ise yavuz hırsız misali evrensel hukuk ilkelerini, Anayasa’yı ve yasaları hiçe sayarak muhalif kesimlere saldırıyor.

‏Gelinen aşamada, kadınların, emekçilerin, gençlerin, çevrecilerin, hukukçuların, hak savunucularının, onurlu gazetecilerin ve bir bütün olarak tüm devrimci ve demokrat kesimlerin direnişleri karşısında bu zulüm iktidarı çatışma ve çözülme sürecine girmiş bulunuyor. Umudumuzu hiç yitirmedik, bu haksız ve hukuksuz saldırıların hükümetin çaresizliğinin, umutsuzluğunun yansıması olduğunu çok iyi biliyoruz. Hiç şüphemiz yok; çok yakın zamanda elbette adalet yerini bulacak ve kıyamet zalimlerin üzerine kopacak!”