İki hafta önce yapılan kongre ile göreve seçilen HDP Van İl Eş Başkanları Handan Karakoyun ve Fikret Doğan Van’da faaliyet yürüten yerel ve ulusal basın temsilcileri ile bir araya geldi.

Toplantıda ilk olarak söz alan HDP Van İl Eş Başkanı Fikret Doğan, Türkiye’de uzunca bir zamandır devam eden siyasal, ekonomik ve toplumsal krizlerin AKP’nin ben bilirim ben yaparım yaklaşımı ile beraber derinleşerek devam ettiğini söyledi. 

Doğan, “Tüm toplum kesimlerince bilinen Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durum ve yeni cumhurbaşkanlığı sistemiyle oluşan siyasal çıkmaz günlük yapay gündemlerle çözülemeyeceği ortadadır” dedi.

Fikret Doğan, “Partimize, halkımıza ve toplumun geneline yönelik bir kriz hali her alanda yaşanmaktadır. Özellikle yargının siyasallaşmasıyla beraber siyasi tutsaklara yönelik uzun tutukluluk süreçleri, altına imza attığımız uluslararası sözleşmeler ve anayasanın 90. Maddesi gereğince AİHM tarafından verilen kararları uygulamadaki zorunluluk maalesef iktidarın açıklamaları ve keyfi tutumuyla bu kararlar uygulanmamaktadır” diye ekledi.

Cezaevlerinde süren açlık grevlerine de değinen Doğan, şu ifadeleri kullandı:

“OHAL ile birlikte ve OHAL’in kaldırılmış olmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti’nin de taraf olduğu Uluslararası İnsan Hakları sözleşmeleri, Anayasada ve kanunlarımızda tanımlanan hakların uygulanması cezaevlerinde fiili olarak askıya alınmıştır. Bu durum mahpuslar, mahpus yakınlarını ve insan hakları savunucularını kaygılandırmaktadır. Cezaevlerinde yaklaşık 2 aydır süren açlık grevleri de kaygı verici bir duruma gelmiştir. Adalet Bakanlığı’nın mahpusların talepleriyle ilgili gerekli görüşmeleri sağlayıp, bu taleplerin en kısa sürede karşılanması elzemdir. Van T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Van F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında Mahpusların anayasal haklarından haber alma özgürlüğü, kamusal bilgilere erişim hakları, sohbet-spor- aktivite hakları, sağlık-tedavi hakları engelleniyor. Özellikle pandemi sürecinde Van’daki birçok cezaevinde koşullar yeterince sağlanamadığı için birçok mahpus Covid-19 hastalığına yakalanmıştır.”

HDP İl Eş Başkanı Handan Karakoyun ise Van’da gazetecilere yönelik baskıları dile getirdi.

Karakoyun, “Ülkenin genelinde ve kentimizde özgür basına yönelik baskılar iktidarın sopası olarak kullanılıyor” dedi.

Tutuklanan gazetecileri hatırlatan Karakoyun, “İktidarın politikalarını haberleştirmek eleştirmek güvenlik meselesi haline getiriliyor. Maalesef basın kuruluşunun gelir kaynakları iktidarın müdahalesine açıktır. Gazetecilerin basın kartının dahi keyfi sebeplere iptal edildiğini biliyoruz” diye konuştu.

Karakoyun mülteci sorununa da değindi: “Kentimizin en önemli sorunlarından bir tanesi de mülteciler sorunu. Savaş ve yoksullukla boğuşan Asya ve Ortadoğu ülkelerinden Avrupa'ya geçmek umuduyla insan tacirleri aracılığıyla yola çıkan binlerce göçmen, ülke sınırlarına geçerken ya mayınlara basmaları sonucu ya trafik kazası ya da donarak yaşamlarını yitiriyor. Sınırı bir şekilde geçenler ise açlık ve yurtsuzlukla mücadele etmeyi sürdürüyor.

Basından da gördüğümüz kadarı ile ve göç komisyonumuzun hazırladığı raporlardan anlaşılacağı üzere kentimiz bir göç merkezi haline gelmiştir. Her yıl binlerce insan kendi ülkelerinden kaçarak Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine gitmeye çalışıyorlar. Bu kadar göç birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Van gölünde batan teknede 2’si çocuk 61 mültecinin ölümü yine kışın sınırı geçmeye çalışırken donan birçok mültecinin haberlerini beraber izledik. Özellikle aileleri ile beraber kentimizde yaşayanlar büyük bir yoksulluk içinde harabe evlerde kalmaktadır. İl göç idaresinin bu sorunlarla ilgili yaptığı çalışmaları yakından takip ediyoruz.”