'Hewler merkez üslü' Suriye konsepti tartışma yarattı

'Hewler merkez üslü' Suriye konsepti tartışma yarattı

Türk Dışişleri Bakanlıðı tarafından Erbil’deki Türk Konsolosluðu’na yazıldıðı iddia edilen “gizli” ibareli bir belge Güney Kürdistan’da tartışma yarattı. Belgede Türkiye’nin Suriye’ye ilişkin izlediði politikalar ve oluşturduðu konsept yer alıyor. Konseptin merkez üssü Hewler, hedefi Batı Kürdistan. Doðruluðu teyit edilemeyen belgeye hem Türk hem de Kürt yetkililerden henüz bir yalanlama gelmedi.

“TC. Dışişleri Bakanlıðı AGÝM’e Baðlı AÝGY ve GÝGY Müdürlükleri, Ýlgili Kuruma Elden Gizlidir” başlıklı belgede Erbil Konsolosluðu’na “ÝHALA-8214TKL-TAR” belge kodu ile yazıldıðı görülüyor.

“Yeni bölgesel gelişmelere baðlı, iç ve dış güvenlik, dış politika konularında hazırlık konseptine baðlı atılacak yeni adımlar” konu başlıðını taşıyan belgenin nasıl ele geçirildiði ve kaynaðı bilinmezken, Güney Kürdistan medyasında tartışma yarattı.

Altında TC mührü taşıyan bu belgenin doðruluðu teyit edilemedi. Ancak ne Kürt ne de Türk yetkililerinden belgeyi yalanlayan ya da doðrulayan herhangi bir açıklama gelmedi. Dört sayfalık belgedeki ifadelere bakılırsa, Federal Kürdistan Bölgesi Türk devletinin Suriye’ye yönelik politikalarında adeta üs görevi görüyor.

“HEWLER, DEZENFORMASYON VE ÝSTÝHBARAT ÝÇÝN ÖNEMLÝ KOLAYLIKLAR SAÐLADI”

Belgenin doðruluðu şüphe uyandırsa da, Federal Kürdistan Bölgesi’nde bazı basın yayın organlarının özellikle son zamanlarda kuzeyde PKK, Batı Kürdistan’da PYD ve Doðu Kürdistan’da PJAK karşıtı yayınlarının bu konseptle uygunluk arzetmesi dikkat çekiyor. Belgenin doðruluðunun teyit edilip edilmemsi bir yana, içeriði Türkiye’nin Suriye’ye yönelik politikaları ile birebir uyuşuyor. Bununla birlikte belgede dezenformasyon, propaganda ve istihbarat faaliyetlerinde özellikle KDP’ye önemli rol biçilmesi de dikkat çekiyor. Bu açıdan “KDP’yi yıpratma amacıyla” ortaya atıldıðı da ileri sürülebilir. Ancak bölgeden gelen bilgiler, belgede yer alan konseptle paralellik arz ediyor.

Belgede şu ifadelerle başlıyor: “Irak’ta yaşanan rejim deðişikliðinden bu yana özellikle ülkenin kuzey bölgesi faaliyetlerimiz için bilgi alma, dezenformasyon yaratma, bölge toplumlarıyla doðrudan ilişkilenme gibi siyasi konularda ve ekonomik alanlarda önemli kolaylıklar saðlamıştır. Yerel güçlerle yapılan müzakereler neticesine bölücü örgüte yönelik karşı faaliyetlerimiz son yıllarda önemli sonuçlar almamızı saðlamıştır.”

SÜNNÝ ARAP MUHALEFETÝNE ASKERÝ VE SÝYASÝ DESTEK

Mart 2011’de bu yana Suriye’de yaşanan olaylar karşısında Türkiye’nin izleyeceði politikanın temel parametreleri arasında Suriye’nin toprak bütünlüðü ve birliðinin korunması sayılırken, özellikle Sünni Araplara hem siyasi hem de askeri açıdan verilen destek belgeye de yansıyor. Son günlerde Batılı medyada da rejim karşıtı muhalif gruplara silahları Türkiye üzerinden gittiði ve eðitimlerinin Türkiye’de yapıldıðı konusunda bilgiler yer almıştı.

Belgede, “Arap toplumunun, özellikle Sünni kesimde rejime karşı ciddi bir öfke ve savaşma ruhu vardır. Bu kesimler teşvik edilmelidir. Bu kesimlere siyasi, diplomatik destek açıktan, askeri ve mali destek ise daha uygun biçimlerde saðlanacaktır” deniliyor.

PKK KARŞITI PSÝKOLOJÝK HAREKAT

Ancak Suriye’deki gelişmelerde en önemli konunun Kürtler olduðuna vurgu yapılan belgede, Batı Kürdistan, Şam ve Halep bölgelerinde yapılan taban araştırmalarında Kürtlerin “çok önemli bir kısmının” PKK yanlısı olduðu ve bir kesiminin hiçbir koşulda örgütle baðını koparmayacak kadar milli hassasiyetlere sahip olduðu tespiti yapılıyor.

Bununla birlikte Kürt bölgesindeki etkinliklerinin zayıf olduðu itirafının yer aldıðı belgede, bu nedenle “olası gelişmelerin önemi ve aciliyeti göz önünde bulundurularak atılması geren hususlar” sıralanıyor.

PKK’nin Suriye Kürtleri üzerindeki etkisine dikkat çekilen belgenin birinci maddesinde karşı psikolojik harekattan bahsediliyor: “Halk içinde ‘PKK rejimi koruyor, onunla uzlaşmış, Kürt halkının haklarını rejimin güvenliðine kurban ediyor’ şeklinde karşı bir psikolojik harekatla kullanmak, yaymak, örgüte karşı güvensizlik yaratmak.”

SURÝYELÝ KÜRTLERÝN ETKÝLENMESÝ VE KDP’NÝN ROLÜ

Bu amaçla Kürt hükümetinden “Batılı güçlerin de talebi ile Suriye Kürtlerini etkilemesi” arzu ediliyor. “Bu konuda parti olarak KDP ve yerel hükümet önemli sorumluluklar alacaktır” ifadesinin dikkat çektiði belgede, “Suriye’deki belli Kürt şahsiyetleri siyasi lider yapma, bölge lanse etmek, kendilerine misyon biçmek, yönlendirmek ve kuzey Irak bölgesel güçleri ile buluşturmak, aralarında birlikler, ittifaklar kurmak devlet çıkarlarımız gereðidir” diye belirtiliyor.

Ýkinci maddede de yine KDP’ye rol biçiliyor: “(…) bölücü örgütü Suriye Kürtleri içindeki etkisini ve hareket alanını daraltmak, olabilirse tasfiye etmek, siyaseten KDP çizgisini hakim hale gelmesi için teşvik edici olmak, destek sunmak, Ýran ile kültürel ve coðrafik nedenlerden ve Suriye ile de Şam’da kurulduðu için özel baðları olan YNK’ye yakın parti, oluşum ve şahısları takip etmek, bölücü örgütün Suriye kolu olan Demokratik Birlik Partisi PYD ile ortak hareket etmelerini engellemek amaçlı faaliyetleri teşvik etmek, müdahil olmak.”

MÝT HANGÝ SURÝYELÝ KÜRT ÝLE GÖRÜŞTÜ?

Belgedeki ifadelerden, Kürtlerin rejime karşı Sünni Arap milliyetçileriyle birlikte silahlı mücadeleye girişmesi için Türk istihbaratının yoðun bir faaliyet içinde olduðu anlaşılıyor. Bunun için de Ýstihbarat Teşkilatı’nın “Kürt kökenli Suriye vatandaşı Selahattin Bedrettin” ile görüştüðü, “yapılan görüşmede Kürtleri silahlı Arap muhalefeti ile birleştirmesini” istediði belirtiliyor.

GÖÇERTME PLANI

Bununla birlikte Suriyeli Kürtler arasında Türkiye’nin dost olduðu ve PKK’nin zarar verdiði yönünde propagandalara aðırlık verilmesi gerektiði dile getirilirken, dördüncü madde altındaki “c” şıkkındaki şu ifadeler dikkat çekiyor: “Olası çatışma durumlarında Suriye Kürtlerinin bir göç durumunu yaşaması halinde Türkiye topraklarına yönlendirmek, bir kısmının da Kuzey Irak’a özellikle KDP denetimindeki kentlere göçlerini teşvik etmek.”

Bu ifadeler, Federal Kürdistan Bölgesi’nin mülteciler için 2 milyon dolar ayırması ile paralellik arz ediyor. Bölgeden alınan bilgiler de yoksul Kürtlerin Suriye’den göçertilmeye çalışıldıðını gösteriyor. Federal Kürdistan Bölgesi’ne gelenlere ise herhangi bir yardımın yapılmadıðı, kötü şartlarda yaşadıðı belirtiliyor.

FEDERAL KÜRDÝSTAN’DA MÝT BAÐLANTILI ÝNŞAAT ŞÝRKETLERÝ

Federal Kürdistan bölgesine göç eden Batı Kürdistanlı Kürt gençlerinin eðitilmesi ve silahlandırılması, olası bir iç savaş durumunda “Kürtler için savaşan ordu” şeklinde propagandasının yapılması da konsept içinde yer alırken, Federal Kürdistan Bölgesi’ndeki istihbarata baðlı inşaat şirketleri üzerinden yürütülecek faaliyetlere de dikkat çekiliyor: “Gelen gençlerin tekrar dönmemeleri için ilgili genel müdürlüklerimizle anlaşmaları bulunan ‘ÝYÝ YAPI-UYK-‘ ve “KURAN-CML-‘ kod inşaat şirketleri ve baðlı şantiyelerde ve diðer duyarlı hizmet sektörlerinde işe alınmalarına yardımcı olmak, öncelik vermek. Deðişik etkinliklerde bölgede kalmalarını saðlamak, aileleri ile geleneksel ilişkilerinin sürdürülmesi ve maddi destek olmalarının teşvik edilerek güven yaratılmasını saðlamak.”