Amed’de düzenlenen 1. Kuzey Kürdistan Hukukçular Konferansı’nın sonuç bildirgesi açıklandı. “Konferansımız Kürdistanlıların özgürlük mücadelesinin kriminalize edilerek, terörizm olarak nitelendirilmesini kabul edilemez bulmaktadır” denilen bildirgede PKK’nin ‘terör örgütleri’ listesinden çıkarılması çağrısı yapıldı.

Amed’de 28-29 Eylül 2013 tarihlerinde 268 delegenin katılımıyla gerçekleşen 1. Kuzey Kürdistan Hukukçular Konferansı’nın sonuç bildirgesi açıklandı.

“Avukatsız halk’ olarak tanımlanan biz Kürdistanlıların, yüzlerce hukukçu ve hukuk kurumunun bir araya gelmesiyle gerçekleştirdiği böylesine büyük bir buluşma tarihi bir öneme sahiptir” denilen bildirgede, Kürtlere karşı sistematik bir soykırım uygulamasının devam ettiğine vurgu yapıldı.

“Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana başta Şeyh Said isyanın bastırılma şekli olmak üzere,  Takrir-i Sükun Kanunu, Şark Islahat Planı, Tunceli Kanunu gibi yasal düzenlemeler ve istiklal mahkemeleri gibi kurumların yargısal faaliyetleri günümüze kadar devam etmektedir. Kürtlere karşı sürekli ve sistematik bir yok etme projesi olan bu durum zamana yayılmış fiziki ve kültürel soykırımdır” denildi.

Bildirgeye göre konferansın devamı ve çalışmaların koordinasyonunun sağlanması için bir Daimi Meclis’in oluşturulması ve Kürdistan Ulusal Hukukçular Konferansı’nın toplanması için çağrıda bulunulması karar altına alındı.

Konferans ayrıca PKK’nin ‘terör örgütleri listesinden çıkarılması’ çağrısında bulundu.

Bildirgede, “Konferansımız Kürdistanlıların özgürlük mücadelesinin kriminalize edilerek, terörizm olarak nitelendirilmesini kabul edilemez bulmaktadır. Türkiye devleti ile çözüm görüşmeleri yürüten PKK’nin terör örgütleri listesinden çıkarılmasını önemle talep eder” denildi.

ÖCALAN VE SİYASİ TUTSAKLARIN ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLANMALI

 “Tekçi, antidemokratik Anayasa’nın sorunları çözemeyeceği ortadadır. Katılımcı, eşitlikçi, özgürlükçü; çok kültürlülüğü ve çok kimlikliği esas alan bir anayasa hazırlanmalıdır” denilen bildirgede ayrıca başta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan olmak üzere tüm siyasi tutsakların özgürlüğü talep edildi.

“İfade ve örgütlenme hakkı, uluslararası hukuk standartlarına uygun bir şekilde tanınmalı, demokratik siyaset yapma önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Bu temelde; başta Sayın Abdullah Öcalan olmak üzere tüm siyasi tutsaklar özgürlüğüne kavuşturulmalıdır.

TUTUKLU HUKUKÇULAR KONFERANSIN DOĞAL DELEGELERİ

Konferans delegasyonumuz, mesleki faaliyetlerinden ve siyasi kimliklerinden dolayı cezaevlerinde bulunan hukukçu meslektaşlarımızla dayanışma duygularını ifade eder ve tutuklu meslektaşlarımızı konferansımızın doğal delegeleri olarak görür.”

HAKİKATLERİ ARAŞTIRMA KOMİSYONLARI KURULMALI

Konferansın diğer kararları şöyle:

-Başta son otuz yıllık savaş ve çatışma dönemi olmak üzere, Kürdistan’da yaşanan hukuksuzlukların ve insanlığa karşı işlenen suçların ortaya çıkarılması, sağlıklı bir geleceğin inşası için ilk adımdır. Bu amaçla Geçmişle Yüzleşme ve Hakikatleri Araştırma Komisyonları oluşturulmalıdır. Konferans delegasyonumuz, oluşturulacak komisyonlarda aktif olarak yer alacağını deklare eder.

KADININ TOPLUMSAL STATÜSÜ İÇİN MÜCADELE VURGUSU

-Konferansımız, kadın özgürlük mücadelesine karşı devlet politikası olarak yürütülen asker, polis, korucu taciz ve tecavüzlerini savaş suçu olarak gördüğü gibi diğer taciz ve tecavüz davalarında da kadından yana tavır gösterir. Kadının toplumsal statüsü için mücadele edeceğini deklare eder.

ROJAVA’DAKİ MÜCADELENİN YANINDAYIZ

-Konferansımız ulusların kendi kaderini tayin hakkı çerçevesinde, milyonlarca Kürdistanlının statü sahibi olmaları gerektiğinin önemini vurgular. Bu bağlamda Güney Kürdistan ve Rojava’da gerçekleştirilen mücadele ve kazanımların yanında yer aldığını deklare eder.