İHD ve TUHAD-FED'in cezaevlerinde yaşanan ölümlere dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirdiği kefenli eylemde konuşan TUHAD-FED Ankara Temsilcisi Havva Özcan, "Ülkede 90 gündür ölüm haberleri duyulmuyor" diyenlere seslenerek, "Mahpusların yaşamlarını bu kadar mı yok sayıyorsunuz? Şehabettin Yücel, İrfan Eskibağ, Gürgün Kurt 90 günde öldüler" dedi.

İHD Ankara Şubesi ve TUHAD-FED Ankara Temsilciliği cezaevlerinde yaşanan ölümlere dikkat çekmek amacıyla kefenli eylem yaptı. YKM önünde biraraya gelen TUHAD-FED ve İHD üyelerine, BDP, SES, ÇHD, Alınteri, SYKP ve öğrenciler de destek verdi. Eylemde, "Hasta tutsaklar serbest bırakılsın" pankartı açılırken sık sık, "Katil devlet hesap verecek", "İçerde dışarıda hücreleri parçala", "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" sloganları atıldı. YKM önünde toplanan kitle kefen giydikten sonra Adalet Bakanlığı'na yürümek istedi. Ancak polis TOMA ile barikat kurarak, grubun yürümesine engel oldu. Bunun üzerine grup YKM önünde oturma eylemi yaptı. 

Oturma eyleminin ardından TUHAD-FED Ankara Temsilcisi Havva Özcan açıklama yaptı. Açıklama sırasında kefen giyen iki kişi açıklama boyunca yere uzanarak üzerlerine kefen örttü. Özcan, Ahlat Cezaevi'nde Gürgün Kurt isimli tutsağın yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, "Biz insan hakları aktivistleri ve mahpus yakınları olarak 11 haftadır Adalet Bakanlığı'na sesleniyoruz. Bir hafta arayla iki hasta mahpusun ölüm haberini aldık. Bakanlığın 'görmedim, duymadım, bilmiyorum' yaklaşımı devletin bu insanlara verdiği değeri göstermektedir" dedi. 

"Ülkede 90 gündür ölüm haberleri duyulmuyor" diyenlere seslenen Özcan, şunları ifade etti: "Mahpusların yaşamlarını bu kadar mı yok sayıyorsunuz? Şahabettin Yücel, İrfan Eskibağ, Gürgün Kurt 90 günde öldüler. Ölenler bu ülkenin hapishanelerinde sağlıkları ve yaşamları devletin sorumluğunda olan insanlardır. Bu hasta tutsaklar tedavi olmak için defalarca dilekçe yazdılar." 

Özcan, cezaevi koşullarında hasta tutsakların tedavisinin mümkün olmadığının farklı çevreler tarafından da dile getirildiğini hatırlatarak, "Sevk için günlerce bekletilmek ve neredeyse her hastalığı revirde yazılan ağrı kesiciler, bir muayene için ring aracında saatlerce beklemek ve 'Kelepçemi çözün öyle muayene olmak istiyorum' denildiğinde, muayene olmadan geri gelenler olağan hale geldi. Yılmadan yaşam hakkının kutsal olduğunu söyledik, söylemeye devam edeceğiz. Adli Tıp'ın ideolojik ve düşmanca bir tutum içinde olduğunu defalarca söyledik. Ne yazık ki bu ülkenin demokratik kamuoyu da yeterince duyarlı yaklaşmıyor, yaklaşmamakta ısrar ediyor" dedi. 

Hasta tutsakların ölmeye devam ettiğini belirten Özcan, "Ölümlerin vebalinin herkes için ağır olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Cezaevinden çıkan her tabut ile beraber insanlığımız da gömülüyor. Hükümet verdiği demokrasi nutukları ve çıkardığı paketlerin arkasında durmalıdır. Engel her neyse derhal kaldırılıp hasta tutsaklar serbest bırakılsın" çağrısında bulundu. 

Açıklamasının ardından oturma eylemi yapıldı.