İsveçli gazetecinin gözaltına alınmasına tepkiler artıyor
İsveçli gazetecinin gözaltına alınmasına tepkiler artıyor
İsveçli gazetecinin gözaltına alınmasına tepkiler artıyor
29 Haziran günü Lice’de, Kürt Halkına yönelik şiddeti protesto etmek için Taksim’de yapılan gösteriyi takip eden İsveçli gazeteci Sarah Olsson’un gözaltına alınmasına Sınır Tanımıyan Gazeteciler İsveç Seksiyonu tepki gösterdi.
Bir basın açıklaması yapan Sınır Tanımayan Gazeteciler Başkanı Jonathan Lundqvist, Olsson’un serbet gazetecilik yaptığını ve Taksim’de Fria Tidningen’e (Özgür Gazete) haber yapmak için gittiğini belirtti.
Türkiye’nin gazeteciler için dünyanın en büyük cezaevi olduğunu söyleyen Lundkqist, “Bir İsveçli gazetecinin Türkiye’de gözaltında tutulması olağandışı, korkunç bir durumdur” dedi. Lundkqist, İsveç Dışişleri Bakanlığı’na basın ve ifade özgürlüğünü savunmak için Sarah Olsson’a destek vermesi çağrısında bulundu.
Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi ise İsveçli gazetecinin gözaltına alınmasını şaşkınlıkla karşıladıklarını belirterek, Olsson ile dayanışma içinde olacaklarını ve her türlü desteği vereceklerini söyledi.
Olsson’un kızkardeşi Hannah Olsson, Sarah’ın Türkiye’ye son haftalardaki gösteriler ve gelişmelerle ilgili haber yapmak için gittiğini, ancak Taksim’de polisin göstericilere tazyikli su ve plastik mermilerle saldırdığı sırada yakalandığını, başbakana sövmek ve slogan atmakla suçlandığını ifade etti. Kızkardeşinin durumu hakkında İsveç Dışişleri Bakanlığı’ndan sağlıklı bir bilgi alamadıklarını söyleyen Olsson, kardeşinin bugün savcılığa sevkedileceğini avukatından öğrendiğini de sözlerine ekledi.
Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı’nda başlayan ve tüm ülkeye yayılan eylemlerin arkasında “dış güçler, faiz lobisi, yasa dışı güçler” olduğunu iddia ederek, AKP İktidarının baskıcı ve tekçi politikalarına karşı süren direnişi karalamaya çalıştı.
‘TUTANAKTA İŞLEDİĞİ İDDİA EDİLEN SUÇLARA YER VERİLMİYOR’
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü’nde 29 Haziran’da hazırlanan “Şüpheli İfade Tutanağı”nda, Olsson’a yönelik tek bir somut delil ve suçlama bulunmuyor. “Görevli Memura Mukavemet ve Devlet Büyüklerine Hakaret” suçu işlediği iddia edilen Olsson’un ne söylediği ve ne şeklilde görevli memurlara mukavamet ettiği tutanakta yer almıyor.
Tek bir somut kanıt ve suçlama olmaması “Gezi olaylarında dış güçlerin kışkırtması” savlarını kanıtlamak Olsson’un gözaltına alınmış olabileceği kuşkusunu doğuruyor.