BDP'li milletvekilleri ve belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu Kürt siyasetçilerinin yargılandığı "KCK" ana davasının 59'ncu duruşması, BDP üyesi Mehmet Nimet Sevim'in savunması ile devam etti. 

"KCK" adı altında Kürt siyasetçileri, insan hakları savunucuları ve seçilmişlerin de aralarında bulunduğu 97'si tutuklu 175 kişi hakkında açılan davanın 59'ncu duruşmasının ikinci oturumu Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam edildi.

BDP üyesi Mehmet Nimet Sevim'in savunması ile devam eden duruşmada Sevim, gizli tanık beyanlarını kabul etmezken, gizli tanıkların ifadeleri olarak iddianamede yer verilen iddiaların devletin güvenlik birimlerince hazırlanmış iddialar olduğunu ve soruşturma savcısının da bunlara sorgusuzca imza attığını ifade etti.

Kürt sorununun siyasi bir sorun olduğunu ifade eden Sevim, "Kürt sorunu siyasi bir olaydır. Bu da siyasi olarak çözülmesini gerekli kılıyor. Bu sorunu çözmek ne emniyetin işidir ne de mahkemelerin işidir. Daha öncede bu şekilde mahkemelere ve emniyete sevk edildi. Ancak bir çözüm bulunabildi mi? Bugün de yine aynı yöntem uygulanmak isteniyor. Bu yöntem yanlıştır" diye konuştu. 

İddianamede yer alan gizli tanık beyanlarının polisler tarafından hazırlandığını ifade eden Sevim, "Bu dosyada işlenen usul ve yöntemler aynı zamanda bu dosyada bakışın bir açısını da göstermektedir. Bana göre, bu ifadeler polis tarafından hazırlanmıştır ve bu ifadeler de yalan yanlış bilgilerden oluşmaktadır. Duruşma savcısı da bu yalan ve yanlış ifadelerin altına imzasını atmıştır. Gizli tanık beyanları, çeşitli tarihlerde alınan gizli tanık beyanları ile çelişmektedir. Bu iddialar emniyet tarafından hazırlanan bir senaryodur. İfadeler çelişkili ve tutarsızdır. Bu iddianamelerde her şey kağıt üzerinde oluşturulmuştur. Bütünü bir plan çerçevesinde hazırlanmıştır. Hatta gözaltına alınacakların, tutuklanacakların isimleri bile önceden belirlenmiştir. Bu saatten sonra iddianamelerin gizli tanık beyanları ile oluşturulduğuna inanmıyorum. Bu iddiaların hiç biri doğru değil. Savcıda bu hazırlanan yalanların altına imzasını atarak, bu yalanlara ortak olmuştur" diye konuştu. 

Savcının "KCK" davalarındaki tutumunun çözüm sürecini tıkadığını belirten Sevim, savcının bu tutumundan vazgeçmek zorunda olduğunu dile getirdi. 

Ardından mahkeme heyeti, duruşmaya 19 Eylül Perşembe gününe erteledi.