‘KCK’ ana davası sürüyor

‘KCK’ ana davası sürüyor

Kürt siyasetçilerinin yargılandığı KCK Diyarbakır ana davasında kendisine yönelik okunmaya başlanan delil ikamesine yanıt veren DTP Ekoloji ve Yerel Yönetimler Komisyonu yöneticisi Alican Önlü, “Şimdi mikrofon elimizde ve dilimiz rehine olmaktan kurtuldu. Biz şu an rehineyiz ve halen adalet gelmedi. Çözüm süreci öncesi bu operasyonları sahiplenen AKP ve Cemaat çevresi şimdi bu operasyonlara sahip çıkmıyor. KCK davası camii önünde sahipsiz kalmış bir çocuk gibidir. Ve bu camiye giden insanların hiçbiri bu çocuğa sahip çıkmıyor. Çünkü bu yük ağır bir yüktür. Bu yük sizin sırtınıza yüklenmiştir. Siz bu yükün altına girmeyin” dedi.

BDP milletvekilleri, belediye başkanları, insan hakları savunucuları ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 98'i tutuklu, 175 kişi hakkında açılan "KCK" ana dava duruşmasına Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada BDP Şırnak Milletvekili Selma Irmak, BDP Van Milletvekili Kemal Aktaş'ın da aralarında bulunduğu 27 tutuklu sanığın yanı sıra müdafi avukatlar ve Kürtçe tercümanlar hazır bulundu. Duruşma DTP Ekoloji ve Yerel Yönetimler Komisyonu yöneticisi Alican Önlü’ye ilişkin delil ikamesinin okunmasına başladı. Önlü’nün delil ikamesinde, HPG gerillalarının cenaze törenleri, basın açıklaması ve mitinglere katılmak, anadil kampanyasına katılmak, geçmişte yaşadığı gözaltı ve yargılamalar, gösterilerde yaşamını yitirenlerin ölümünü ve sınırötesi operasyonları protesto etmek, gizli tanıkların “Örgüt yöneticisidir. Felsefik olarak derindir. DTP içinde çalışır. Parti içinde filozof olarak bilinir” şeklindeki ifadeleri, aramalar sırasında kendisine ait olduğu iddia edilen rapor içerikli dökümanlar, parti içi para transferi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Hakkari ve Diyarbakır’a geldiği 2010 yılında çıkan olaylar esnasında yapılan “Gaz yedim, çatışmanın ortasında kaldı. Şırnak’ın gazıyla Diyarbakır’ın gazı farklı” şeklindeki telefon konuşmaları, mitingler, ortam dinlemesinde yapılan siyasi analizler; KCK/TM faaliyetleri olduğu iddia edildi. 

Delil ikamesine tercüman aracılığıyla Kürtçe’nin Kirmançki (zaza-dimili) lehçesiyle cevap veren Önlü, Türkiye’de daha önce “Türkçe konuşun daha çok konuşun” anlayışının dayatıldığını söyleyerek, “Ancak verilen mücadeleyle şu an dilimizi konuşabiliyoruz. 4 yıl boyunca bu mahkemede elimizden mikrofon alındı. Şimdi mikrofon elimizde ve dilimiz rehine olmaktan kurtuldu. Biz şu an rehineyiz ve halen adalet gelmedi. Çözüm süreci öncesi bu operasyonları sahiplenen AKP ve Cemaat çevresi şimdi bu operasyonlara sahip çıkmıyor. KCK davası camii önünde sahipsiz kalmış bir çocuk gibidir. Ve bu camiye giden insanların hiçbiri bu çocuğa sahip çıkmıyor. Çünkü bu yük ağır bir yüktür. Bu yük sizin sırtınıza yüklenmiştir. Siz bu yükün altına girmeyin” dedi. Ardından kendisine ilişkin suçlamalara cevap veren Önlü, “Katıldığım eylemler partimiz DTP’nin almış olduğu kararlar çerçevesinde yasal eylemlerdir. Sayın Bayram Altun kendi savunmasında bu konuya değindi. Gizli tanıkların durumu, avukatlarımız ve arkadaşlarımızca belgelenmiştir. Ya bize inanın ya da gizli tanıklara“ dedi. Önlü, delil ikamesine ilişkin genel savunmasını ikamenin tamamlanması ardından yapacağını ifade etti. 

Duruşmaya ara verildi.