"KCK" İstanbul ana davasının 5'inci duruşması, Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşında bulunan 15'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutsak Kürt siyasetçilerin kimlik tespitlerinin yapılmasıyla devam ediyor. Duruşmaya verilen arada Gökkuşağı Kadın Derneği tarafından yapılan açıklamada ise tutsaklara özgürlük talep edildi.

"KCK" İstanbul ana davasının 5'inci duruşması, Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşında bulunan yeni adliye binası içerisinde yer alan 15'inci Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda görülmeye devam ediliyor. Duruşmanın sabah yapılan oturumunda 40 tutuklunun kimlik tespiti Kürtçe'nin Kurmanci ve Zazaki lehçelerinde tercümanlar eşliğinde yapıldı. Duruşmaya verilen öğle arasında ise duruşma salonu önünde Gökkuşağı Kadın Derneği tarafından basın açıklaması düzenlendi. "Siyasi tutsaklar serbest bırakılsın" yazılı pankartın açıldığı eyleme duruşmayı izlemek için gelen onlarca tutuklu yakını da katıldı. Sık sık "Jin jiyan azadi" ve "Siyasi tutsaklara özgürlük" sloganlarının atıldığı eylemde Gökkuşağı Kadın Derneği adına basın açıklamasını Bircan Şahin yaptı.

Şahin, 2009 yılından bu yana AKP iktidarının barış mücadelesi veren, demokratik siyaset yapan başta kadınlar olmak üzere aralarında Kürt siyasetçilerin, gazetecilerin ve avukatların da bulunduğu binlerce kişiyi KCK operasyonları adı altında "tutsak" aldığını söyledi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 21 Mart'ta okunan mesajının ardından gelişen sürece de değinen Şahin, "Tarihsel bu çağrıyla yeni bir sürece girildi. Kürt sorununun çözümü, demokratikleşme ve özgürlük için müzakere ve diyalog sürecinde biz kadınlar aktif olarak yer almaktayız. TMK kaldırılmalı, yeni eşit ve özgürlükçü bir anayasa oluşturulmalı, anadilde eğitim hakkı anayasal güvence altına alınmalı, seçim barajı kaldırılmalı" diye konuştu. Yaşanan süreçle birlikte tüm tutsakların da serbest bırakılmasını istediklerini belirten Şahin, "Yargılanması gereken kadınlar değil savaş politikalarını yürütenler ve uygulayanlardır. Siyasi tutsaklar serbest bırakılsın" dedi.

Duruşmanın öğleden sonra başlayan ikinci oturumunda da İstanbul Kürt Enstitüsü eğitmenlerinden oluşan Kürtçe tercümanlar eşliğinde tutsak Kürt siyasetçilerin kimlik tespitlerinin yapılmasına devam ediliyor.