KCK İstanbul Davası: Artık bu dava düşmeli

KCK İstanbul Davası: Artık bu dava düşmeli

İstanbul 'KCK' ana davasında savunma yapan BDP MYK üyesi Mustafa Avcı, Kürt Halk Öneri Abdullah Öcalan tarafından başlatılan sürecin yanında olduklarını ve cezaevlerinde de olsalar barış ve özgürlük mücadelesini yürüteceklerini belirterek, "Artık bu dava düşmelidir. Hem Türkiye'nin ulaşmak istediği demokrasi düzeyi hem de hukuki olarak bu bir gerekliliktir" dedi.

111'i tutuklu 205 kişinin yargılandığı Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşında bulunan yeni adliye binası içerisinde yer alan İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda görülmeye devam İstanbul KCK ana davasında 20 ay aranın ardından tutsak siyasetçiler ilk kez anadillerinde savunma yapabildi. Duruşmanın öğleden sonra yapılan son oturumunda tutsak Kürt siyasetçiler ve insan hakları savunucuları adına BDP MYK üyesi Mustafa Avcı Kürtçe tercüman eşliğinde savunma yaptı.

Türkiye'nin Kürt sorununun çözümü noktasında yaşanan siyasi gelişmeler bakımından tarihi bir süreçten geçtiğini ve bu tarihi süreçte yargılandıklarını ifade eden Avcı, tutuklandıkları tarihten bu yana Türkiye'nin siyasal atmosferinde ve toplumsal psikolojisinde büyük farklılıklar yaşandığını söyledi. Avcı, "Çünkü bu değişimin temelinde Kürt sorunu var. Bizler de Kürt sorunundan doğru yargılanıyoruz. Her şeyden önce yine tüm Kürt siyasetçileri gibi yargılanıyor olmamızın nedenleri Kürtlerin cumhuriyet tarihi boyunca inkar edilmesi her türlü insani ve halkı taleplerinin bastırılması yoğun asimilasyon ve her türlü anti demokratik uygulamalara maruz kalmasıdır" dedi. Tüm çabalara rağmen Kürt halkının yoğun baskılardan kurtulamadığını belirten Avcı, "Kürt halkına zindanlar meşru görüldü, faili meçhuller yaşandı. Tüm bunlara rağmen halkımız anadilinden, onurundan taviz vermeyip mücadelesine devam etti. Devlet tüm kurum ve kuruluşlarıyla Kürtçeyi yok etmek ve Kürtleri Türkleştirmeye çalışırken Kürtlerin ruhsal dünyasında derin travmalara yol açtı. Ancak Kürtler 'dilim varlığımdır, onurumdur dilsiz yaşam olmaz' bilinciyle hareket ederek büyük bedeller pahasına asimilasyon ve baskılara direndi" diye konuştu.

Daha önceki yıllarda da PKK tarafından siyasal çözüme zemin olsun diye birçok kez tek taraflı ateşkeslerin ilan edildiğini belirten Avcı, ancak o dönemlerin iktidarlarının yaklaşımlarının tüm barış olanaklarını heba ettiğini sözlerine ekledi. Avcı, "Oslo sürecinden sonra hükümet açılım projesinden vazgeçti. Yerine entegre strateji olarak nitelendirdiği konsepti devreye soktu. Bu konseptle sadece PKK'yi değil, BDP'yi ve tüm sivil toplum kuruluşlarını da kapsayacak bir şekilde bir yönelim başlatıldı. Çok geçmeden bu yolun yol olmadığı acı ve yıkımdan başka hiçbir işe yaramayacağı herkes tarafından bir kez daha anlaşıldı. Bizler sözü edilen sürecin mağdurları olarak bize yapılmış haksızlığa hukuksuzluğa rağmen dışarıdayken yürüttüğümüz barış ve özgürlük mücadelesini cezaevinin ağır koşullarında da yürütüyoruz" diye konuştu.

Öcalan'ın 21 Mart'ta yaptığı açıklamayı ise "miladi" bir açıklama olarak nitelendiren Avcı, 2013 Newroz'u ile birlikte toplumda büyük bir umut ve sevincin yaşattığını ifade etti. Barış sürecinin toplumsal umut ve beklenti yarattığını da sözlerine ekleyen Avcı, "Son 5 ayda yaşanılan gelişmeler baş döndürücü nitelikte olduğu kadar ümit verici de. Ülkemiz ve halklarımız adına sevindiricidir. Gecikmiş de olsa girilmiş olan bu yol aklın ve kardeşlik hukukunun gösterdiği yoldur. Bizler de bu sürecin yanındayız. Başarısı için de çaba içinde olacağız. Koşullarımız ne olursa olsun halkımızın özgür ve demokratik bir topluma kavuşması için mücadelemizi yürüteceğiz" dedi. Avcı, savunmasının sonunda ise şu ifadeleri kullandı: "Tutuklu durumda olan tümümüzün serbest bırakılması ve davanın düşmesi gerekir. Bu hem hukukun gereğidir, hem de Türkiye demokrasisinin ulaşma çabasında olduğu düzeyin gereğidir. Kaldı ki bizim mahkemeden beklentimiz yalnızca davamızın seyri ile ilgili değildir. Serbest bırakılmamamız ve davanın düşmesi olması gerekendir. Beklentimiz bu dava şahsında mahkeme heyetinin geliştireceği hukuki yorumla çözüm sürecine sunacağı katkıdır" dedi.

Avcı'nın savunmasının ardından mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.