‘KCK’ İstanbul davasında Mustafa Avcı savunmasını yaptı

‘KCK’ İstanbul davasında Mustafa Avcı savunmasını yaptı

"KCK" İstanbul ana davasında savunma yapan BDP MYK üyesi Mustafa Avcı, "Savcı istiyor diye ben kendimi bu çalışmalardan alıkoyamam" diyerek, 24'üncü dönem milletvekili seçimlerinde bağımsız milletvekili adaylığından Levent Tüzel lehine çekilmesinin de iddianameye konu yapıldığına dikkat çekti. Avcı'nın savunmasının ardından BDP Bağcılar eski İlçe Eş Başkanı Eşref Yaşar'ın ortak savunmayı yapması bekleniyor. 

111'i tutuklu 205 Kürt siyasetçi ve insan hakları savunucusunun yargılandığı "KCK" İstanbul ana davasının 5'inci duruşması ikinci gününde de Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında bulunan İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda devam ediyor. Duruşmanın öğleden sonra görülen ilk oturumunda BDP MYK üyesi Mustafa Avcı hakkında iddianame de geçen iddialara ilişkin savunma yaptı. Tüm iddiaların ve delillerin hukuk dışı olduğunu belirten Avcı, iddianameyi emniyetin hazırladığını ve savcı tarafından ise "kopyala-yapıştır" tekniği ile tekrar oluşturularak mahkemeye sunulduğunu söyledi. Siyasi mücadelesi boyunca yer aldığı kurum ve görevleri sıralayan Avcı, son olarak BDP İstanbul İl Örgütü Eş Başkanlığı görevini yürüttüğünü söyledi. Bu dönemde iddianamede suç olarak yansıtılan BDP Siyaset Akademisi'nin açılışı gibi birçok etkinlikten BDP tüzüğü gereği sorumlu olduğunu ve bu etkinliklere katıldığını ifade eden Avcı, "Ben asıl bu görevleri yapmasam parti tüzüğüme göre suç işlemiş olurum. Bu etkinliklerde bulundum. İtirafçı beyanlarında BDP Siyaset Akademisi'nde sorumlu olduğum beyan edilmiş. Savcı bana sorsaydı bin katı daha fazla bilgi verirdim. Bunlar il başkanlığı görevini yürüttüğüm partilerin tüzük gereği ve genel merkezin genelgeleri gereği yapılan faaliyetlerdir" dedi. "Savcı istiyor diye ben kendimi bu çalışmalardan alıkoyamam" diyen Avcı, 24'üncü dönem milletvekili seçimlerinde bağımsız milletvekili adaylığından Levent Tüzel lehine çekilmesinin de iddianameye konu yapıldığına işaret etti. 

Seçimlerden çekilmesinin ise iddianamede iddia edildiği gibi talimat ile olmadığını dile getiren Avcı, "Tümüyle kendi irademle ve partimin genel çıkarlarını gözeterek, verdiğim söz ve sorumluluğum gereği çekildim. Aday olacağım bile belli değilken İstanbul İl Eş Başkanı olarak seçim hazırlık ve ittifak çalışmalarına partim adına katılıyordum. Parti üyemiz olmayan kişileri kesin kazandırmak üzere ittifak çalışmasını ve diyalogları sürdürdük. Levent Tüzel beyle de bu esas üzerine görüştük ve sözümüz oldu. Verilen sözün sorumluluğu da bendeydi. Daha sonra adaylık için benim de başvurum gelişti ve tesadüf o dur ki, merkezi seçim komisyonumuzun parti adına destekleyeceğini söylediği liste kesinleşince ben ve Levent bey İstanbul 3'üncü Bölge Bağımsız Milletvekili Adayı olarak başvurumuzu yaptık. Başvuru yaptığımız andan itibaren Levent beye nazaran benim daha avantajlı olduğumu biliyorduk. Ancak disiplinli bir çalışmayla Levent beyin kazanamama riskini ortadan kaldırabileceğimize inanıyorduk. Kendi aramızda ilçeleri paylaşırken de Levent beye pozitif ayrımcılık yaptık. Çalışma komisyonlarını güçlendirerek her türlü örgütsel desteği sunmamıza rağmen son aldığımız yerel komisyon değerlendirmelerine göre yüzde 5-10 civarında da olsa Levent beyin kazanmama riski bulunuyordu. Seçime az bir zaman kalmıştı ve alınması gereken muhtemel tüm tedbirlerde sonuç vermemişti. Tam da bu noktada sorumluluk duymaya başladım ve radikal bir tedbir almam gerekirdi. Seçmeni alternatifsiz bırakmak üzere geri çekilme kararı aldım" dedi.

Avcı, savunmasının sonunda ise şu ifadeleri kullandı; "Yaklaşık 20 aydır tutuklu durumdayız. Gözaltına alınıp tutuklandığımız süreç ile bu günkü süreç arasında kutup kutuba zıt bir farklılık vardır. O gün savaş, bu gün barış konsepti var. 30 yılı aşkındır inkar ve imha politikalarına karşı PKK'nin başlattığı silahlı isyan, isyanı bastırmak için devletçe uygulanan güvenlik politikalarının sonuç vermediği anlaşıldı. Şiddet, şiddeti beslediği için iç savaşı yaşayan ülkemiz, ekonomik, sosyal, siyasal, askeri olarak ağır bedeller ödedi. Bugün gelinen noktada devlet inkar ve imha politikalarından, PKK de silahlı direnişten vazgeçme kararını almıştır. Tarihsel bir sorun olan Kürt sorununun çözüm yöntemi olarak demokratik siyasal mücadele yönteminin benimsenmiş olması önemli bir gelişmedir. Ve bu gelişme, toplumun ezici çoğunluğu tarafından destekleniyor. Bizler de süreci destekliyor, başarısı için çalışıyoruz. Ve yine bizler yıllarca ortak vatanda, eşit-özgür birlikte yaşayabileceğimiz bir toplum inşası için legal demokratik mücadele yürüttük. Bugün burada oluş nedenimizde budur. Ancak çözüm süreciyle birlikte burada olmamızı gerektirecek hiçbir neden yoktur. Kaldı ki, dışarıda olursak 'Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşam İnşa' sürecine çok daha büyük katkı sunacağımıza inanıyorum. Tüm bu belirttiklerimden hareketle tahliyemi ve davanın düşmesi talebimi yineliyorum." 

Avcı savunmasının sonlandırırken Mahkeme Başkanı Ali Alçık'ın Avcı'ya, "Adaylıktan çekilmesine ilişkin örgüt talimatıyla mı çekildiniz?" sorusu dikkat çekti. Avcı, yaptığı savunmada sorunun cevabının olduğunu vurgulayarak, "Biz seçim ittifakına giderken Levent Tüzel'e başarılı olacağına söz vermiştik. Bu sözü parti adına ben vermiştim. O yüzden sorumluluğum büyüktü. Ve üçüncü bölgeden iki milletvekili çıkarmak zor olduğu için yaptığımız değerlendirmeler sonucu vicdani olarak bu radikal kararı alarak sözümü yerine getirdim. Üçüncü kişilerin bu konuya ilişkin söyledikleri şahsımı ilgilendirmez" diye yanıt verdi. Alçık'ın "BDP Siyaset Akademisi'nde örgütün kırsal alanında verilen derslerle benzer dersler veriliyor mu?" sorusuna ise Avcı, "Siyaset akademisinde verdiğimiz eğitimin müfredatı bellidir. Ders isimleri de bellidir. Biz bu dersleri afiş yapıp İstanbul'a astık. Onun haricince eğitimlerimizde katılan öğrencilerin konuştukları her şey ifade özgürlüğü kapsamındadır. Biz insanların özgürlüğü için mücadele yürütüyoruz. İnsanların ifade özgürlüğü çerçevesinde yaptıkları konuşmalara da bu yüzden müdahale etmeyiz" şeklinde cevap verdi. 

Avcı'nın savunmasının ardından duruşmaya ara verilirken, BDP Bağcılar eski İlçe Eş Başkanı Eşref Yaşar'ın ortak savunmayı yapması bekleniyor.