Kemalbay: Irkçı saldırı ile birlikte ağır bir emek sömürüsü var

Geçen günlerde Samsun'da mevsimlik işçilere yönelik düzenlenen ırkçı saldırının ilk olmadığını hatırlatan HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, OHAL ile birlikte faşizmin yükselişe geçtiğini belirtti.

Urfa’nın Viranşehir İlçesi’nden tarım işçiliği yapmak için Samsun’un Terme İlçesi’ne giden Kürt tarım işçilerinin kaldığı çadıra yapılan silahlı saldırı sonucu Perihan Akın katledildi. Daha önce Karadeniz’de ve birçok bölgede Kürtlere yönelik ırkçı saldırılar gelişmişti. Özellikle OHAL’den sonra artan faşizm ile birlikte Kürtler’in yaşam alanlarına yönelik gerçekleşen saldırılar artarak devam ediyor. OHAL’in ardından Kürt işçilerine yönelik artan ırkçı saldırılara ve mevsimlik işçilerin yaşadığı sorunlara ilişkin HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay değerlendirmelerde bulundu.

'BU SALDIRI İLK DEĞİL’

Türkiye’de Kürt işçilere yönelik gerçekleşen ırkçı saldırıların ilk olmadığını hatırlatan Serpil Kemalbay, “Daha önce de Türkiye’deki mevsimlik tarım işçileri iktidarın politikalarına göre zaman zaman bu tür saldırılarla karşı karşıya kalmıştı” dedi.

Bu tür katliamlarda cezasızlık politikalarının devreye girdiğini ifade eden Kemalbay, saldırıların AKP politikalarından bağımsız olmadığını dile getirdi. Toplumun kutuplaştırılarak karşı karşıya getirildiğini vurgulayan Kemalbay, OHAL ve KHK’ler ile yaratılan atmosferin çok fazla konuşulamasa da en çok çalışma hayatını etkilediğini ifade etti.

  ‘MÜCADELELER BİRLEŞMELİ’

Sokakta hak arama mücadelesinin imkansız hale getirilmek istendiğini söyleyen Kemalbay, şöyle devam etti: “Çalışma hayatında grevlerin yasaklanması, toplumdaki bu tür gerilimlerin artması ile birlikte, sokakta hak arama mücadelesinin, basın açıklaması yapma hakkının bile şiddetle karşılanması gibi sebeplerle çalışma yaşamındaki işçilerin kendi öz savunmaları, emekleri ve haklarını korumaları daha da imkansız hale geldi. Faşizmin yükseldiği tek adam rejiminin inşa edildiği bir süreçte işyerlerinin güllük gülistanlık olmasını elbette bekleyemeyiz. Mücadelelerin birleşerek OHAL’in ortadan kalkması için mücadele etmesi gerekiyor.”

‘TOPLUMSAL MUHALEFET ‘DUR’ DEMELİ’

Tek adam rejiminin durdurulması için çok acil politikalar geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Kemalbay, bunun toplumsal muhalefet, demokrasi kurumları ve sendikalar açısında da büyük ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Açlık grevinde 185’inci günü geride bırakan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın direnişine dikkat çeken Kemalbay, “Aylardır açlık grevindeler. Hak ve hukuk mücadelesi veriyorlar. Sadece kendileri için değil; bütün çalışan ve emekçiler için bu mücadeleyi veriyorlar. Onların durumu ancak toplumun mücadelesi ile bu sürece ‘dur’ demesi ile sonuçlanabilecek bir noktada” dedi.

'EN GÜVENCESİZ ÇALIŞLARDAN BİRİ MEVSİMLİK İŞÇİLER’

Kemalbay, kadınların çalışma koşullarını zaten ağır olduğunu ve genellikle güvencesiz alanlara konumlandırıldığını ifade ederek bu alanlardan birinin de mevsimlik tarım işçiliği olduğunu kaydetti. Bu alanlarda göçmen kadınların ve çocukların yoğun olarak çalıştığını söyleyen Kemalbay, OHAL döneminde kadınların daha fazla güvencesiz çalıştırılma durumuyla karşı karşıya olduğunu belirtti.

‘BAZI YERLERE KÜRT İŞÇİLER ALINMIYOR’

“Geçici mevsimlik işçilerin çoğunluğunun savaşlardan ve çatışmalardan zorunlu olarak göç etmek zorunda kalanlar unutmamak gerekir” diyen Kemalbay, “Hiçbir göçmen işçi, hiçbir gezici tarım işçisi bu koşulları kabul etmek istemez. Çadırlarda yaşıyorlar ve yaşam alanı olarak insana yakışır bir koşul bulunmuyor. Sağlık hakkına ulaşamıyorlar, çocuklar eğitim hakkına ulaşamıyor. Barınma, suya erişim, sağlıklı beslenme gibi sorunları var. Kadınlar taciz ile karşı karşıya kalıyor. Burada pek çok açıdan sıkıntı var. Normalde bu tür sıkıntılarla yerel yönetimlerin, mülki amirlerin ve sendikaların ilgilenmesi gerekirken; ötekileştiren, dışlayan bazen de fındık bahçelerinde çalışmayla sınırlandıran, bazı il ve ilçelere Kürt işçilerin girmelerini engelleyen durumlarla karşılaşıyoruz” şeklinde konuştu.

‘SENDİKALAR VE SİYASİ PARTİLER GÜNDEMİNE ALMALI’

İktidarın çalışma hayatını iyileştirmediğini aksine, ötekileştiren ve kölelik politikalarını dayatan politikaları geliştirdiğini dile getiren Kemalbay, buna karşı örgütlenmek ve sendikalaşmak gerektiğini söyledi.

Samsun’da yaşanan saldırının ilk olmadığını ve sürekli olarak yaşandığını dile getiren Serpil Kemalbay, buna başta konfederasyon olmak üzere bütün sendikaların ve siyasi partilerin çalışmalar yapması gerektiğini dile getirdi.

Son dönemde Kürt işçilere karşı yapılan bazı saldırılar şöyle:

*Geçen sene Eylül ayında İstanbul’da 3. havalimanı inşaatında çalışan 36 yaşındaki evli ve iki çocuk babası Mehmet Aytaç Kürt olduğu için oda arkadaşı tarafından yakılarak katledilmişti.

*2017 Haziran ayında Ankara’nın Nallıhan ilçesindeki bir inşaatta çalışmak için Bingöl’den gelen üniversite öğrencisi F.C. ve 7 işçiye ırkçı bir grup saldırdı. İşçilere demir sopalar ve coplarla saldıran 100 kişilik grup gece saatlerinde de şantiyede kalan Kürt işçileri hedef aldı. Saldırı sırasında bir işçiyi üçüncü kattan aşağıya atan grup işçilere işkence yaptıktan sonra tüm işçileri inşaat dışına çıkartarak İstiklal Marşı okuttu.

*Yine Ağustos ayında Kütahya’nın Altıntaş İlçesi’nde baraj inşaatında çalışan Kürt işçiler kendilerini tehdit eden ırkçı bir grubun saldırısına uğramıştı.