KJK Koordinasyonu, Maraş katliamında yaşamını yitirenleri anarak, “Halklarımız, Aleviler, Êzîdîler, Kadınlar ve ezilen tüm kesimler, bu katliamlara ancak ve ancak öz savunma ve öz örgütlülükle cevap olacaktır.  Tüm Alevileri varlığını koruma ve özgürlüğüne gerçekleştirme temelinde mücadelesini yükseltmelidir” dedi.

KJK Koordinasyonu, Maraş katliamının yıldönümü vesilesiyle yazılı açıklama yaptı. KJK, “Tarih sayfalarına kara bir leke gibi kazınan Maraş katliamının üzerinden 36 yıl geçmesine rağmen, tüm güncelliğini en derin boyutları ile koruyan bu vahşi katliamda yaşamını yitiren Alevi yurttaşlarımızı saygıyla anıyoruz” dedi.

“Tarihin kara sayfalarını dolduran tüm katliam, soykırım ve insanlık vahşetleri, hep devletler tarafından halklara dayatılmış, tarifi imkânsız ve telafisi zor sonuçlar doğurmuştur” denilen açıklamada,  “Etnik ve mezhepsel çelişkiler de tarihten bugüne bu devletlerin kullanım malzemesi haline getirilerek, halklar ve mezhepler katliamcı ve katledilen ikileminde yok edilmek istenmiştir. Bir devlet politikası olarak örgütlendirilen Maraş katliamı da bu katliamcı politikanın en çarpıcı ve en acı sonuçlarından biridir.

1978’de Maraş’ta birbirleri ile binyıllardır iyi bir komşuluk ilişkisi olan insanlar bir anda katliama uğrayacak bir nefret ile karşılaştılar. Aynı katliamcı zihniyetin devamcısı olan Erdoğan’ın da buyruk ettiği gibi ‘kadın ve çocuk demeden’ binlerce insan vahşi bir şekilde katledilmişti… Maraş katliamıyla, egemenlikli sisteme teslim olmayan halklar, katliamlar ile yola getirilmek istenmiştir. Maraş ve alevi kitlesi de, canlı olan Kürt ve devrimci dinamiğinden dolayı hedef alınmıştır” diye belirtildi.

‘AKP KATLİAMCI ZİHNİYETİN TEMSİLCİSİDİR’

Tekçi faşizan bir egemenlik alanı yaratmak için katliamların her daim başvurulan bir yöntem olduğuna dikkat çeken KJK Koordinasyonu, şunları ifade etti: “Bu amaç ve yöntemle yapılan Maraş katliamı ve 19 Aralık’ta ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ adı altında yapılan Zindan katliamları en çıplak haliyle hafızalara kazınmıştır. Yine Amed sokaklarında savunmasız bir genci katleden de bu zihniyetin kendisidir. Bu katliamcı zihniyetin temsilini yapan AKP Hükümeti iktidarda bulunduğu her anı bir kültür, siyasi, ekoloji ve fiziki katliam iktidarına çevirmiştir.  AKP ve maşası IŞİD çeteleri şahsında kendini devam ettiren bu katliamcı zihniyet özünde bir topraksızlaştırma ve köksüzleştirme politikasıdır.”

‘HALKLARIMIZ ÖZ ÖRGÜTLÜLÜK VE ÖZ SAVUNMAYLA CEVAP OLACAK’

KJK, katliamcı politikalara karşı en güçlü direnişin halkların öz örgütlülük ve öz savunması ile gelişebileceğini, Kobanê ve Şengal direnişlerinin bunu gözler önüne serdiğini söyledi. KJK açıklaması, “Halklarımız, Aleviler, Êzîdîler, Kadınlar ve ezilen tüm kesimler, bu katliamlara ancak ve ancak öz savunma ve öz örgütlülükle cevap olacaktır.  Tüm Alevileri varlığını koruma ve özgürlüğüne gerçekleştirme temelinde mücadelesini yükseltmelidir. Başta Alevi kadınlar olmak üzere tüm Alevileri özgürlük mücadelesi etrafında buluşmaya, dayanışmaya ve ortaklaşmaya çağırıyoruz” ifadeleriyle son buldu.