Kobanê Davası'nın duruşması yarın sürecek

Kobanê Davası'nın duruşmasına Ayhan Bilgen'in savunmasının ardından yarına kadar ara verildi.

HDP’li siyasetçilerin yargılandığı Kobanê Davası'nın 3'üncü duruşması Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde verilen öğle arası ardından yeniden görülmeye devam etti. Duruşma öncesi, izleyiciler ve avukatlar, polislerin cinsiyetçi bir şekilde oturuş şeklinden dolayı rahatsız olduklarını belirtmeleri üzerine kısa süreli gerginlik yaşandı. Polisler hakkında sözlü saldırı nedeniyle avukatların şikayette bulunmak istemesi üzerine tutanak tutuldu.

'KADIN VE ÇOCUKLAR İÇİN EYLEMLER YAPILDI'

Mahkeme heyetinin salona gelmesiyle duruşma, görevi gasp edilen Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen’in savunmasıyla başladı. Sincan Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile savunmaya yapan Bilgen, üç bölüm halinde savunmasını yapacağını belirtti. 6-8 Ekim Kobanê eylemlerinde asıl provokasyonun DAİŞ tarafından yapıldığını dile getiren Bilgen, şöyle dedi:
“Suriye’de akrabalarına yönelik saldırılar, insanları harekete geçirdi. Kadınların, çocukların kaçırıldığı ortamda benzerlerinin yaşanmamasına karşı eylemler yapıldı. Toplumsal olaylarda hem göstericilerin güvenliğini sağlamak hem de provokasyon çıkaranları tespit etmek güvenlik güçlerinin görevidir. Maraş, Çorum olayları bunun örnekleridir. 6-8 Ekim olaylarında faillerin bulunması noktası önemli. Hem geçmişin aydınlatılması hem de gelecek dönemlerde benzerlerinin yaşanmaması için çok önemli. Bu olayların ortaya çıkarılması için yıllar geçmesine rağmen bir sonuç elde edilememişse demek ki etkin bir siyaset yapamamışız defalarca dile getirmemize rağmen.
37 kişinin ölümüne sebebiyet verme lafı bile insanın içini karartan bir durum. Ölümlerin ortaya çıkardığı acı, en çok onların yakınları tarafından hissedilmiş. Ama ne olursa olsun bir canlının hayatını yitirmesine sebebiyet vermek kolay değil. Odamızda karıncalara zarar vermekten çekiniyorum. Bir canlının hayatını korumasını dert edinirken, 37 kişinin ölümüne soğukkanlılıkla sebep vermek deniliyor. Karşıma 37 kişi koyulsa, başıma da silah dayansa ve denilse ki ‘Bunları öldür yoksa sen öleceksin’, ben haksız yere birilerini öldürmektense ölmeyi tercih ederim. Tehdit altında bile bunu kabul edemem.

Bir kimsenin haksız yere öldürülmesini, kim olursa olsun doğru bulmam. Kişileri kimliklerinden bağımsız bir şekilde hiçbirinin ölümüyle ilişkilendirilmeyi kabul etmiyorum. Siyasete girme amacım ölümleri durdurmaktı. Çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın diye siyasete giren bir isim olarak bunu çok ağır bir itham olarak görüyorum. Bir makam, bir koltuk hevesiyle siyaset yapıyor değilim."

'GİZLİ TANIK YALAN SÖYLÜYOR'

Gizli tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını dile getiren Bilgen, “İddianamede yer alan 3 basın açıklaması da suç sayılıyor. Bunlar, ANF’den alınmış. Bu haberlerin içeriğinin ne kadar delil oluşturup oluşturulmadığının incelenmesi mahkemenin takdirinedir. Ancak haberlerin içeriği incelemeyle ortaya çıkabilir” dedi.

Savunmanın ardından Bilgen’in çapraz sorgusuna geçildi.

Mahkeme başkanının sorularına salondan tepkiler geldi.

Savcı Altun’un “Vicdani ret ile ilgili bir komisyon kurmuşsunuz, neden böyle bir şeye gerek duydunuz?” sorusuna Bilgen, “Askere gitmek istemeyen bir kimsenin zorla askere gitmesinin ülkenin güvenliğine de katkı sağlamayacağı kanısındayım” dedi.

Ardından söz alan Bilgen’in avukatı Selçuk Nuray, müvekkilinin beyanlarına iştirak ettiğini belirtti.
Bilgen ve avukatının savunmasının ardından mahkeme heyeti duruşmaya yarına kadar ara verdi.