Köln nöbet eyleminde 3 kadın

Köln nöbet eyleminde 3 kadın

Fatma Demir, Wesîle Nas ve Mehice Aksoy, 1990'lı yıllarda Kuzey Kürdistan'da Türk devletinin vahşetine maruz kalmış, ailelerinden birçok kişiyi yitirmiş, 3 kadın. Bu kadınlar, şu anda Şengal ve Kobanê için Köln kentinde nöbet eyleminde.

Almanya'nın Köln kentinde DAİŞ çetelerine karşı Kürtlerin nöbet eylemi 4'ncü gününde. Her gece onlarca kişinin sabahladığı Dom Kilise’nin önündeki eylemin içerisinde farklı hikayelere sahip olan 3 kadın bulunuyor. Şengal ve Kobanêli kadınlarını bugün yaşadığı trajedileri onlar, 20 yıl önce yaşamış. Katliam, zulüm, köy yakma ve sürgün, hayatlarının bir parçası olmuş. Her biri Avrupa'ya gelene kadar birçok durağa uğramış. Kürt oldukları için çeşitli baskılarla karşı karşıya kalmışlar. Her biri 15 yıldır Almanya'da yaşıyor ve sürekli eylem ve protestolar için sokaktalar. Bu yolla Kürt halkının çektiği acıları dünya ve Avrupa kamuoyuna duyurmaya inanıyorlar.

Fatma Demir, Wesîle Nas ve Mehice Aksoy, bu gece de Kobanê ile dayanışma amacıyla Köln kentinde devam eden nöbet eylemindeler. Amaçları 20 yıl önce yaşadıkları acının bugün Kobanêli kadınlarının yaşamamaları.

CİZRE İLE KÖLN ARASINDA TRAJEDİK BİR ÖYKÜ

Wesîle Nas (40) aslen Cizreli. Kürdistan'da gelişen özgürlük mücadelesiyle birlikte birçok Kürt gibi onlarda ailece devletin baskılarına maruz kalıyor. İlk önce kayınpederi ve kayınbiraderi cezaevine giriyor. 1991 yılında Cizre ablukaya alınıyor, devlet güçlerinin attığı bir bomba mazot yüklü kampana isabet ederek, yanıyor. Canlarını zor kurtaran Wesile Nas ve ailesi Adana’ya yerleşiyor. Hikayenin geri kalan kısmını ise Wesîle Nas'tan dinliyoruz: “Cizre kan gölüne dönmüştü. Sokakları tarayıp, evleri kurşunluyorlardı. Arabamız yandı. Evimiz kurşunladı, canımızı kurtararak, Adana'ya kaçtık. Orada da rahat bırakmadı bizi devlet. Kocamı gözaltına alıp, şans eseri bıraktılar. Baktık burada da bize rahat yoktu, İstanbul'a kaçtık. Bir süre burada kaçak yaşadık. Orada da, peşimizi bırakmadılar. Mecburen oradan da, Köln'e geldik.“

Wesile Nas, 17 yıldır Almanya'da sürgünde, kendi topraklarında uzak, yaşıyor. Kendi kültürünü unutmamış, çocuklarını Kürt kültürüyle büyütüp, Kürtlerin acılarını Avrupa kamuoyuna duyurmak için mücadele ediyor. Bunun için de Kobanê'de yaşananlara karşı Köln kentinde yapılan nöbet eyleminde yer alıyor. Kobanê'nin bir Şengal olmaması için Kürtlere “ayağa kalkın“ çağrısında bulunuyor.

'22 YIL ÖNCE BİZİM YAŞADIĞIMIZI KOBANÊLİ KADINLAR YAŞAMASIN'

Fatma Demir (53) de Amed’in Lice ilçesinden. Her Liceli gibi oda devletin o soğuk yüzüyle karşılaşmış. Belki de en derinden, onunkisi. Yüzünde acı ve katliamın izlerini taşıyor hala Fatma Demir. Kendi hikayesini anlattığında insanın tüyleri diken diken oluyor. Ailesinden birçok kişi devlet tarafından katledilmiş. Şu anda bir çocuğu da Kürdistan dağlarında. 1991 yılının Aralık ayı, kendisi ve ailesi için hiç unutulmayacak bir tarih. Asker ve korucular, köylerini basmış. Evlerini kurşunlayarak, bütün köyleri yakmışlar. Evden kaçacak zaman bile bulamamışlar, 1,5 yaşındaki kızı Dîlan ve yeğeni Dilek, ateşe verilen evde can veriyor. Aynı şekilde akrabaları dahil asker kurşunlarından dolayı o gün köyde 5 kişi can veriyor.

Fatma Demir, “O günü çok iyi hatırlıyorum. Bütün köyü yaktılar, bizim evi de bombalayıp, ardından yaktılar. 3 bomba attılar, evimize. Çocuklar ve yaşlı kayınpederim vardı. Canımızı zor kurtardık. Yanımıza bir şey alamadan Amed merkezine taşındık. Oradan da Bursa'ya. Şu anda iyidir, bir şey olduğu zaman heyetler gidiyor, halk ayaklanıyor, milletvekillileri, ilgileniyor. O zaman böyle değildi. Keyfi olarak vuruluyorduk, köylerimiz yakılıyordu kimse sesini çıkaramıyordu. Biz öyle bir dönemde yaşadık” diyor.

Fatma Demir'in hikayesi bununla da sınırlı değil, taşındıkları Bursa'da da devletin hışmından kurtulamıyorlar. Oğlu Tufan daha 15 yaşındayken intikam duygusuyla Kürt özgürlük mücadelesine katılıyor. Devlet peşlerini bırakmıyor, sürekli baskı yapıp, rahatsız ediyor. Buradan da Demir ailesi, Almanya'ya geliyor. Köln nöbet çadırında eylemde olan Demir, herkesi Kobanê'ye sahip çıkmaya çağırıyor, “Biz bundan 22 yıl yaşadıklarımızı bugün Kobanê'de yaşanıyor. Biz yaşadık, Kobanêli kadınlar yaşamasın. Evimizi ve çocuklarımızı bırakıp bu soğukta burada bekliyoruz. Bütün uğraşımız bunun içindir. Halkımızda her tarafa eylemler içerisinde olmalı.“

'HERKES SOKAĞA ÇIKSIN'

Mehice Aksoy ise Mardin Midyatlı. Daha genç bir kadınken eşi M. Beşir Aksoy, özgürlük mücadelesi saflarına katılıyor ve yaşamını yitiriyor. Yıllarca devletten baskı görmüş. İşkence, gözaltı ve baskılar, hayatının bir parçası olmuş adeta. O da diğerleri gibi çareyi kendi topraklarını terk etmekte bulmuş. Ve Almanya'ya yerleşmiş. Yıllardır, burada yaşayan Mehice Aksoy, Kobanê için nöbet eylemine katılanlardan. Aksoy, Kobanê için Kürtlere şu çağrı da bulunuyor: “Herkes sokağa çıkmalı. Bugün namus günüdür. Kobanê'de insanlar yatmıyor, yemiyor ve içmiyor, direniyor. Biz Avrupa'dakiler daha rahatız. Hiç bir tehlikemiz yok. Bari sokağa çıkıp oranın sesini duyuralım.”