Kürkçüler Cezaevi'nde Kürtçe konuşmaya müdahale

Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklularla görüşen Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanı Avukat Tugay Bek, kendi aralarında Kürtçe konuşan tutuklulara müdahale edildiğini söyledi.

Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte cezaevlerinde kötü muamele ve işkencelere her gün bir yenisi eklenirken, Tarsus Kampüs Cezaevi ile Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklulara yönelik hak ihlalleri gün geçtikçe katmerleşiyor. İşkence ve hak ihlalleri ile gündemden düşmeyen Tarsus T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan 13 tutuklu, yasal haklarının uygulanması talebiyle 15 Ağustos'tan bu yana süresiz dönüşümsüz açlık grevi eyleminde. Açlık grevinde olan tutuklular ciddi hak ihlalleri ile karşı karşıya kalırken, gardiyanların saldırısına maruz kalıyor.

'ARAMALARA KARŞI ÇIKANA SÜNGERLİ ODA İŞKENCESİ'

Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Mahsun Günsel'i ailesi aracığıyla keyfi olarak her gün koğuşların köpeklerle arandığını ve bu aramalara karşı çıkan tutukluların ise süngerli odada çırılçıplak edilip darp edildikten sonra bu şekilde koğuşa konulduğunu belirtti. Günsel, "Aramalara karşı çıkanları ise süngerli odaya götürüp işkence ediyorlar. Burada bizi çırılçıplak edip, önce üzerimize su dökerek; bu şekilde koğuşa getiriyorlar. Yemeklerin içi kıl dolu. Sürekli olarak su verilmiyor. Her geçen gün hak ihlalleri artarak devam ediyor" diyerek yaşananları özetledi.

'KHK İLE TEK KİŞİLİK HÜCREDE KALMA YASALLAŞTI'

Geçen hafta ise Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'ne giden Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanı Avukat Tugay Bek, yaşanan hak ihlallerine ilişkin tutuklularla görüştü. Bek, cezaevinde 9 Mart'tan bu yana hukuksuz bir şekilde "tek hücrede" tutulan ve 8 Ağustos'ta "ifaden var" denilerek, Diyarbakır'ın Dicle ilçesine götürülen Deniz Özdemir adlı tutuklu, 8 gün Dicle Jandarma Karakolu'nda 3 gün ise Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde kaldıktan sonra tekrardan Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'ne getirildiğini dile getirdi. Bek, "Deniz Özdemir, 1 yıldır yasaya aykırı olarak tek kişilik hücrede tutuluyor. Şimdi ise 671 sayılı KHK ile bu durumu mümkün hale getirilerek, yasaya eklendi. KHK ile yasal hale gelen bu uygulama devam ediyor" diye konuştu.

'SİSTEMATİK GERİLİM POLİTİKASI YÜRÜTÜLÜYOR'

Cezaevinde yoğun hak ihlallerinin yaşandığını belirten Bek, cezaevinde idare tarafından sistematik bir gerilim politikasının devam ettirildiğini vurguladı. "Mahkumlara radyo verilmiyor. Mahkumlar, 'Selahattin Demirtaş terörist değildir' diye cezaevine dilekçe vermek istemişler. Ancak cezaevi idaresi bunları almamış" diyen Bek, şöyle devam etti: "Mahkumlar Amedspor forması almak istemişler. Ancak mahkumların bir aylık uğraşı ile cezaevi idaresi formaları verdi. Barış Çimen isimli mahkum revire giderken ters kelepçe takılmış. Mahkumun yakınlarına verdiği eşyalar kaybolmuştur. Mahkum hastaneye giderken duyarlı kapıda öttüğü için gardiyanlarca pantolonunun çıkarılması istenilmiş. Çıkarmayınca da gardiyanlar mahkumu hastaneye götürülmemiş. Mahkumların kendi arasında Kürtçe konuşmasına izin verilmeyerek, gardiyanlarca, 'burada yalnız resmi dil konuşulur' diye müdahale yapılmıştır. Bu şekilde mahkumların kendi aralarında Kürtçe konuşmaları engellenmiştir. Gardiyanlar köpeklerle odalara girip, aramalar yapıyorlar. Seccadeye dahi köpek basıyormuş. Cezaevinde sistematik gerilim politikası cezaevi idaresi tarafından yürütülüyor" dedi.