Kürtçe eğitim vermek üzere Amed Bağlar'da açılan Dibistana Seretayî a Ferzad Kemangar-Ferzad Kemanger İlkokulu'nun mühürlenmesine bir tepki de Çerkeslerden geldi. ANF’ye konuşan HDK’nin Çerkes Temsilcilerinden Ümit Örten, Çerkslerin ilk görevinin hangi coğrafya olursa olsun,  ötekileştirilen halkların yanında yer almak olduğunu vurguladı. Cumhuriyetin inşa döneminde ilk sürgün edilen ve asimilasyona uğratılan halkın Çerkes halkı olduğuna dikkat çeken Örten, “ Kürt halkını en iyi Çerkes halkı anlar” dedi.  

Amed Bağlar ‘da açılan Kürtçe okullunun savcı talimatıyla mühürlenmesine eline aldığı Çerkes bayrağıyla protesto eden Çerkeslerden birisi de Ümit Örten’di. Sürgün, kırım ve asimilasyona uğrayan bir halkın ferdi olan Örten,  anadilde eğitimin önemini, “Biz Çerkezlerde anadili canımızla özdeştiririz.   Anadilimiz canımızdır diye bir deyimimiz vardır” diyerek vurguluyor. Bu nedenle hangi coğrafyada olursa olsun, bir halkın ötekileştirilmesine yönelik ilk tepkiyi göstermesi gerekenin Çerkesler olduğunu kaydeden Örten, “Bu bir Çerkesin ilk ve en önemli görevidir. Eğer bu tepkiyi gösterilmiyorsa, ya da gevşek bir biçimde yansıtıyorsa bunun asimile olduğu anlamına gelir. Yoksa kendine bilen her Çerkesin görevinin anadili yasaklanan halkın yanında yer almaktır” diye konuştu.

ACIYI ÇEKEN BİLİR!

Kuzey Kafkasya‘da soykırıma uğradıktan sonra gelinen Anadolu coğrafyasında ilk sürgüne uğrayan halkın Çerkes halkı olduğuna dikkat çeken Örten, cumhuriyetin ilk inşa döneminde Gönen Manyas 1922 olaylarında tam 17 Çerkes köyünün kökten sürüldüğünü anlattı. “Son 30 yıldan beri Kürdistan’da yaşanan zorunlu göçlerin ilk yaşayan halk biziz” diyen Örten,” Belki dışarıya dönük bunu çok fazla dile getiremiyoruz ancak bizde 7 yaşındaki çocuğumuzdan, 72 yaşındaki yaşlımıza kadar bu gerçeği bilmeyen yoktur” dedi. Örten, Çerkesler bu sürgün ve soykırım politikasından ötürü Suriye, Libya’ya, Ürdün, Mısır, İsrail gibi dünyanın çeşitli yerlerine dağılmak zorunda bırakıldığını aktardı.

Türk devleti Çerkeslere anadilde eğitim hakkını verdiğini öne sürse de, bu prosedürünün sadece kağıt üzerine kaldığına dikkat çeken Örten, Çerkes bayrağındaki yıldızları işaret ederek, “Bakın bayrağımızdaki yıldızların çoğunluğu kadar lehçemiz var. Bunlardan biri olan Ubıhça dili yok olurken, çoğunlukla Kayseri’de yaşayan Kabardey isimli Çerkeslere alakaları olmayan Şapsihce eğitim dayatılıyor“ diye konuştu. Örten,  bu açıdan bölgede yaşayan Çerkesilerin kültür ve lehçelerinin hiç analiz edilmediğini, kimlik ve kültür üzerindeki baskıyı iyi bildiklerini hatırlatarak, Kürt halkını en iyi anlayacak halkın Çerkes halkı olduğunu vurguladı.

KÜRT HALKININ SONUNDA KADAR YANINDAYIM!

AKP hükümetinin çözüm sürecindeki samimiyetine başından beri inanmadığını, sırf sürecin adı barış olduğu için destek verdiğini ifade eden Örten, bu kaygısını her seferinde dile getirdiğini söyledi.  Hükümetin sadece Kürt halkına yönelik değil diğer halklara ve azınlıklara karşı da samimi bulmadığını altını çizen Örten, “Hem çözüm sürecinden söz edeceksiniz hem de en temel hak olan anadilde eğitim hakkının önüne geçeceksiniz. Bu yetmiyormuş gibi de Kürtçe eğitim verilen okulları mühürleyeceksiniz. Bu saldırılar kaygılarında ne kadar haklı olduğumu bir kez daha doğruladı” dedi.   Örten, Kürt halkının hakları için sonuna kadar mücadele edeceğini vurguladı.