Kürtler Eburasayn’dan göçe zorlanıyor

Kürtler Eburasayn’dan göçe zorlanıyor

Arap, Kürt ve Asuri halklarının bir arada yaşadığı Derbisiyê’ye bağlı Eburasayn beldesinde Kürtler ve Asuriler göçe zorlanıyor. Bu kirli oyunun arkasında ise, Türkiye’nin desteklediği Navaf El Beşir var.

Batı Kürdistan’ın Serêkaniyê kentinde Kasım ayından bu yana saldırılardan önce Derbisiyê’ye bağlı Eburasayn beldesinde Araplar, Kürtler ve Asurîler bir arada yaşıyorlardı, beldede birlikte yaşam kültürü hâkimdi. Ta ki Serêkaniyê saldırılarına kadar… Bu saldırıdan sonra Kürt-Arap iç çatışması şeklinde özetlenebilecek kirli planlar devreye konuldu.

PLANIN MİMARI TÜRKİYE UYGULAYICISI NAVAF EL BEŞİR

Rojava’da gerçekleşen devrimin ilk dönemlerinde Eburasayn’da yaşayan Harbavi aşireti Şeyhi Hasan Ubeyd El Halil’in oğlu Muhammed Harbavi, Serêkaniyê’deki ilk savaşta yaşamını yitiren Meclis Başkanı Abid Halil ile birlikte kent meclisinde yer alıyordu. Ancak Baas rejimine bağlı güçlerin bölgeden tümden çıkarılmasının ardından Türkiye’nin, Arap-Kürt iç çatışması planı devreye koyuldu. Planın mimarı Türkiye, uygulama görevini Eski Deyrezzor milletvekili ve Bagara Aşireti lideri Navaf El Beşir’e verdi. Beşir’in devreye girmesiyle Ebu Harp olarak da bilinen Muhammed Harbavi onun yanında yer alarak bu çatışmada öncülük yapmaya başladı.

KÜRTLER DERBİSİYÊ VE AMUDÊ’YE ASURÎLER HASEKÊ’YE GÖÇ EDİYOR

Amcası Halit Ubeyd El Halil ile çocuklarıyla birlikte Eburasayn’da yaşayan Kürtler ve Asurîleri bölgeden göçertmek için baskı yapmaya başladılar. Kürtler “herhangi bir olaydan sizleri sorumlu tutacağız” denilerek tehdit edildiler, göçe zorlandılar. Bundan dolayı Eburasyan’da yaşayan Kürtlerin çoğu Derbisiyê, Amudê gibi yerlere yerleşmeye başlıyor. Asurîler ise Hasekê’ye göç ediyorlar.

Ancak Muhammed Harbavi’nin bu girişimleri kendi aşiretinde de tepki topladı. Aşiret üyeleri Hasan Ubeyd El Halil’i aşiret reisi olarak kabul etmeyeceklerini açıklayarak bu düşmanca politikaya tavır koydu. Berhot, Hamid, Zêgem, Hayad aileleri de bu kirli politikalara alet olmayacaklarını ve Harbavi ile hareket etmeyeceklerini beyan ettiler.

HARBAVİ’YE AŞİRETİNDEN DESTEK YOK

Adının açıklanmasını istemeyen Eburasaynlı bir Arap, Serêkani saldırılarından sonra Ebu Harbavi’nin milliyetçi rengini belli etmeye başladığını belirterek, “uzun yıllardır burada Kürtler ve Asurilerle birlikte yaşıyorduk. Hiçbir sorunumuz yoktu. Hepimiz birbirimize karşı saygılıydık. Birbirimizin kültürü, kimliği, dili, geleneklerine karşı saygılıydık. Harbavi ve ailesi de bu birliktelik içinde kendini gösteriyordu. Hatta o yüzden Kürtlerin oluşturduğu mecliste de biz Harbavilerin temsilcisi olarak ona yer verildi. Ancak devlet buradan Kürtler tarafından tümden çıkarıldıktan sonra gerçek ve milliyetçi, halklar arası çatışmayı amaçlayan rengini ortaya çıkardı. Birkaç kuruşluk çıkarı için Navaf El Beşir’le birleşerek bunu yaptı. Ve burada yaşayan biz Araplar dışındaki halklara düşmanlık yapmaya başladı” diye konuştu.

Navaf El Beşir ve onunla hareket etmeye başlayan Muhammed El Harbavi’nin amaçlarını Navaf El Beşir’in El Cezire Televizyonunda açıkladıktan sonra anlamaya başladığını söyledi ve şunları ekledi:

BÖLGEDE 72 KÜRT KÖYÜ VAR

“Navaf El Beşir El Cezire’de Tıltemir’den Türkiye sınırında tellere yapışık olan Aradê köyüne kadarki bölge bizim topraklarımızdır, diyordu. Bu topraklarda Kürtler yaşıyor. Yani Kürtlerle birlikte bizim ortak topraklarımızdır. Ama Beşir bu topraklar bizimdir ve Kürtleri buradan çıkaracağız, bu bana dedemin vasiyetidir diyordu. Söylediği bölgenin içinde 72 Kürt köyü var. Onun bu kötü amacının arkasında halklar arası bir savaş çıkarmayı barındırıyor. Bu kötü amacını fark ettikten sonra ona karşı tavır aldık. O da amcası, amcasının çocuklarıyla birlikte burayı terk etti. Ancak hala onları bağlı silahlı kişiler var. O yüzden ne bizim ne de burada kalan birkaç Kürt ve Asuri ailenin can güvenliği var.

“Aslında Kürtler burada bir olmazı gerçekleştirdiler. Yani halklar arası bir birlik ve dayanışma sistemini inşa etmeye başladılar. Bunu sindiremeyen Türkiye bu çeteleri devreye soktu. Ki bu çeteler Türkiye’den önce rejimin politikalarını uyguluyorlardı. Şimdi de Türkiye’nin politikalarını izliyorlar. Ancak Kürtler bu tehlikeli politikayı fark etti ve bu oyuna gelmediler. Sistemleri içersine Arap, Asuri, Ermeni, Çeçen, Çerkezleri de alarak onlarla birlikte sistemlerini örmeye başlayarak onların bu kirli oyunu boşa çıkardılar. Politikalarının boşa çıktığını gören bu çeteler o yüzden Serêkani’ye saldırdılar.”

TÜRKİYE BEŞİR’E 200 MİLYON DOLAR VERDİ Mİ?

İstanbul’da yaşadığı belirtilen 59 yaşındaki Navaf Beşir, Türkiye’den aldığı desteği “Türkiye, askeri, manevi ve insani yönlerden bize destek verdi. Onlara müteşekkiriz” sözleriyle itiraf etmişti. PYD Başkanı Salih Müslim de, Beşir’e Türkiye’nin verdiği destekle ilgili kamuoyuna çarpıcı bilgiler vermişti. Müslim, Türkiye’nin Navaf Beşir’e Serekaniye’de ve el-Cezire bölgesinde Kürt güçlerine saldırması için 200 milyon dolar verdiğini söylemişti.