Antalya’nın Kaş İlçesinde Mahir Çetin isimli Kürt gencinin Kürtçe konuştuğu için ırkçılar tarafından dövülerek öldürülmesi İstanbul’da protesto edildi.

Galatasaray Meydanı’nda eylem düzenleyen İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ile Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur de Platformu, bu cinayetin peşini bırakmayacaklarını belirtti. Bu ırkçı cinayetin esas sorumlusunun yıllardır Kürtleri inkar eden ve asimile etmeye çalışan ırkçı devlet sistemi olduğunu altını çizen İHD İstanbul Şubesi Başkanı Abdulbaki Boğa, bu cinayete tepki olarak bundan böyle tüm açıklamaları Kürtçe yapacağını duyurdu.

Taksim Galatasaray Meydanına peş peşe akın eden demokratik kitle örgütleri Mahir Çetin isimli Kürt gencinin ırkçılar tarafından linç edilerek öldürülmesini protesto etti. İlk eylemi İHD İstanbul Şubesi gerçekleştirdi. “Mahir’in katili ırkçı devlet sistemi” yazılı pankartını açan insan hakları savunucular adına söz alan İHD İstanbul Şubesi Başkanı Abdulbaki Boğa, Kürtçe yaptığı açıklamada, Metin Çetin’in Kürtçe konuştuğu gerekçesiyle katledilmesine tepki olarak bundan böyle tüm açıklamalarını Kürtçe yapacağını belirti.  Valiliğin yaşanan bu acı olayı her ne kadar, “alkollü iki grubun arasındaki kavga olarak tanımlayarak olayın üzerini örtmeye çalışsa da,  yaşananın ırkçı bir cinayet olduğunu vurgulayan Boğa, bu nefret cinayetinin münferit olmadığını devletin yıllardır Kürt halkına yönelik sürdürdüğü inkar ve asimilasyon politikaları sonucunda meydana geldiğini vurguladı.

2014 yılında, Kürtlere yönelik linç saldırılarında bir kişinin öldürüldüğünü, 23 kişinin yaralandığına dikkat çeken Boğa, ırkçı saldırılarına karşı derhal yaptırımlar uygulanmasını istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu’nu ırkçı ve ayrımcı dilden  vazgeçmeye çağıran Boğa, “biz insan hakları savunucuları olarak ırkçılığın olduğu her yerde başkaldıracağız. Bundan böyle Kürtçe, Ermenice, Süryanice açıklamalarda bulunacağız” dedi.

HEPİMİZ MAHİR’İZ, HEPİMİZ KÜRDÜZ!

İHD sonrası ise Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur de Platformu eylem yaptı. “ Irkçı katiller hesap versin. Hepimiz Mahir’iz hepimiz Kürdüz!” yazılı pankart ile “ Kürtler Kürtçe konuşur” dövizlerini açan Platform üyeleri, bu nefret cinayetini, “Kürtler Kürtçe konuşur”, “ Hepimiz Mahir’iz hepimiz Kürdüz” sloganlarıyla lanetlediler. Platform adına açıklamayı Ayşe Demirbilek okudu. Devletin Kürt halkına yönelik on yıllardır sürdürdüğü kurumsallaşmış olan ayrımcı politikalarının toplumun belli kesimlerinde Kürtlere yönelik ırkçılığı yaygınlaştırdığını belirten Demirbilek, eşit birer yurttaş olarak siyasi ve sivil yaşama katılmak isteyen Kürtlerin, bir yandan devlet engellemeleriyle uğraşırken, diğer bir yandan sokaklarda ırkçıların hedefi olduklarını hatırlattı. Çözüm süreci ile savaşı durduracaklarını söyleyen hükümet sözcülerinin ise her fırsata Kürt siyasetçilerin hedef haline getirdiklerini dile getiren Demirbilek,  yeni Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, HDP’lilere saldıran bir ırkçı güruha işaret ederek, “ Herkes böyle tepki vermeli” sarf ettiği sözlerini hatırlattı.

KÜRTLER KÜRTÇE KONUŞUR!

Başta eğitim sistemi olmak üzere, hayatın her alanında Türkiye devletinin bizzat ırkçı bir ideoloji üzerine kurulu olduğunu vurgulayan Demirbilek, “ Kürtler öteki değildir. Kürt halkı da bu topraklarda yaşayan diğer halklardandır. Ve Kürtler Kürtçe konuşur” dedi. Kaş’taki ırkçı saldırganlardan hesap sorulmasını isteyen Demirbilek, bu işin peşini bırakmayacaklarını duyurdu.