Merkel-Erdoğan ittifakı: PKK soruşturmaları 4’e katlandı

Der Spiegel dergisinin yarın çıkacak yeni sayısında yer alan habere göre, AKP’nin Kürt katliamlarını arttırdığı son yıllarda Almanya’da PKK’ye yönelik açılan davalarda da katlanma görülüyor.

Derginin edindiği bilgilere göre, 2017’de Karlsruhe’daki Federal Savcılık tarafından PKK bağlantılı olarak Kürtlere yönelik toplam 136 hazırlık soruşturması açıldı. Der Spiegel haberinde, bu soruşturmaların sayısının 2016’da 37, 2015’te ise ‘sadece 24’ olduğuna vurgu yapıldı.

Derginin haberinde güvenlik uzmanlarının bu artışa yönelik komik açıklamasına da yer verildi. Buna göre, son yıllarda Türkiye’de Kürtlere yönelik ağır baskılar nedeniyle çok sayıda Kürt aktivisti Almanya’ya sığınması, bu artışa gerekçe gösteriliyor.

PKK’YE OLAN SEMPATİ VE MALİ DESTEK ARTIŞ GÖSTERDİ

Der Spiegel haberinde PKK’nin Almanya genelinde 14 bin üyesinin olduğu ve sayının artış eğiliminde olduğunun Anayasayı Koruma Örgütü (BfW) tarafından da bilindiği kaydedildi. BfW’ye göre, son yıllarda Suriye ve Rojava’da yaşananlar PKK’nin ‘itibarında’ ciddi bir iyileşmeye imkan sağlarken, bu sayede halkın verdiği mali destek de büyük artış gösterdi.

AKP’NİN İMDADINA KOŞAN İLK ÜLKE VE HÜKÜMET

1988’de tarihi Düsseldorf Davası’yla Kürt hareketine yönelik tasfiye ve sindirme operasyonlarını net bir şekilde hayata geçiren Almanya, 1993 yılında PKK’yi yasaklamıştı. Uzun yıllar Türkiye’nin başta Leopard tankları olmak üzere önemli oranda silah ihtiyacını karşılayan ülke olan Almanya’da şimdiye kadar binin üzerinde Kürdistanlı PKK üyeliği veya sempatizanlığından yargılandı.

AKP’nin ‘çözüm süreci’ni bitirdiği 2015 yılından bu yana Avrupa ülkeleri arasında en sıkı ilişkiler geliştirdiği Almanya, yıllardır yaşanan katliamlara sessiz kalmayı yeğledi. Son birkaç yılda bazı vatandaşlarının tutuklanmasını öne çıkaran Almanya, bu kişilerin serbest bırakılmasını ise AKP hükümetiyle geçen yıl yaşanan sahte diplomatik krizin bitirilmesi için gerekçe olarak kullandı. Son olarak Türk Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Bizde referandum vardı, onlarda da genel seçimler” diyerek, geçen yılki krizin danışıklı dövüş olduğunu itiraf etmişti.