Rojava’ya yönelik kirli planların asıl parçası olan KDP ve bağlı partileri, çok daha etkili bir şekilde devreye girmiş durumda.

Son on beş günlük süre içinde yaşanan gelişmelere bakıldığında, bu durum, çok net bir şekilde görülür.

2014 yılı Eylül ayı başlarında, Rojava sisteminin temeli sayılan ana dilde eğitim-öğretim yılının başlaması ile Rojava'daki KDP yanlısı KDP-S ile İbrahim Bro ve Fuat Aliko'nun başında olduğu partiler harekete geçti. Fuat Aliko, Suriye Baas rejiminin memurlarından biri. Rejim ile güçlü bağları var. Kaldı ki, hâlâ Baas rejiminden maaş alıyor.

ALİKO VE İSTANBUL VALİSİ'NİN GÖRÜŞMESİ

Aliko, Kobanê saldırıları öncesi İstanbul Samatya'da, MİT tarafından kendisine verilen evde, İstanbul Valisi Vasip Şahin ile bir görüşme yaptı. Ziyarette ona Kobanê'nin düşeceği söylenmişti. Bir an önce oraya gitmeleri gerektiği ve düştükten sonra kendilerine verileceği yönünde bir görüşme yapılmıştı. Bu görüşmeden hemen sonra Aliko Kobanê'ye gitmişti. Kobanê'nin düşmesi durumunda oraya girecek ‘Aliko güçleri’ diye yaklaşık 400 eleman  hazırlanmıştı. Bu grup, Kobanê çetelerden temizleninceye kadar Antep'te bekletildi. Durumun böyle olmadığını görünce İstanbul'a geri gönderildiler. Aliko'nun partisi olan Yekiti, Rojava Özerk Yönetiminin aldığı ve bu yıl uygulamaya koyduğu ana dilde eğitime karşı yürüyüş ve gösterileri örgütlemeye, Rojava'yı karıştırma yönündeki etkinliklerine başladı.

Zira Rojava'da eğitim-öğretimin başladığı 15 Eylül'den hemen sonra, Amudê'de Suriye Baas rejimine bağlı öğretmenlerle birlikte, bu eğitimi Rojava halklarının istemediği iddiasıyla bir yürüyüş düzenledi. Çok geçmeden aynı minvalde bir yürüyüş Girkê Legê'de, ondan bir iki gün sonra da Tirbesipiye'de düzenledi. Bu yürüyüşlerde KDP bayrakları taşındı ve Bazrani lehine sloganlar atıldı. Eylül ve Ekim ayı içinde KDP-S ve Fuat Aliko ile İbrahim Bro'nun Yekiti Partisi bu yürüyüşlerle Rojava'yı karıştırmaya çalıştı. Ancak Rojava Devrimi'ni karalama çalışmaları bitmedi. Aynı partiler dün de Rojava'nın Çıl Axa nahiyesinde benzer bir yürüyüş daha yaptılar. Derik'te de yapacaklarına dair bilgiler var.

TÜRK DIŞİŞLERİ BAKANI'NIN ZİYARETİNDEN SONRA...

Seçimlerden sonra Türk Dışişleri Bakanı F. Sinirlioğlu'nun Hewler’e yaptığı ve bazı anlaşmalara vardığı ziyaretten sonra, KDP'ye yakın ENKS içindeki partiler yeniden harekete geçirildi. Dün Çıl Axa'da yürüyüş adıyla gerçekleştirdikleri ve Barzani lehine sloganların atıldığı gösteri bunu fazlasıyla kanıtlıyor.

ENKS içindeki KDP-S ve Yekiti partileri bu çalışmaları, Rojava Devrimi'ne yönelik içten bir karıştırma, bozma hamlesi olmaktan öte bir şey ifade etmiyor. Kaldı ki karşı çıktıkları şey ise Kürtçe ana dilde eğitim olunca, bu yapılar ile bağlı oldukları ve talimatıyla hareket ettikleri KDP'nin nasıl bir parti olduğu da gözler önüne seriliyor.

Dün bu çevrelerin yaptıkları yürüyüşe karşı Rojavalı çocuklar, ‘neden ana dilde eğitime karşısınız’ pankartları açarak gösteri yaptılar. Çocukların bu tepkisi çok anlamlı ve dikkate değer.

ROJAVA'DA KARDEŞ KAVGASI HEDEFLENİYOR

KDP’nin, ENKS içindeki partileri yeniden harekete geçirmesi, Rojava'da önümüzdeki dönemde bazı istenmeyen olayların yeniden yaşanmasının işaretlerini veriyor. KDP zaten bunu istiyor. Bütün amaçları, Güney'e götürdükleri ve kendilerine bağlı oluşturdukları paralı ve ‘Rojava peşmergesi’ dedikleri güçleri Rojava’ya sokup kardeş kavgası çıkartmaktır. Güney’de öğretmenlerden tutalım belediye işçisine kadar insanların maaş almadığı bir ortamda bu insanlara ayda 700 $ maaş ödeniyor. Adının açıklanmasını istemeyen bazı kaynaklardan aldığım bilgilere göre, bu kişilerin maaşı da Türk istihbaratı tarafından ödeniyor.

Burada başka bir noktaya da dikkat çekmekte fayda var... Herhangi bir sebepten Rojava’dan göç etmiş insanların Avrupa’ya mülteci olarak gönderilmesi için KDP’liler bazı yerlerde ofis kurmuş durumdalar. Ve bu işi bir ticaret gibi sürdürüyorlar.

Öte yandan Rojava'dan göç ettirilip Güney'ye yerleştirilenlere ilişkin de önemli ve dikkat çekici uygulamalar başlatılmış durumda. Bu uygulamaların başında, Rojava'dan göç edenlerin mülk edinememeleri yönünde çıkardığı yasa geliyor. Bunun yanı sıra mülk edinenlerin Rojava'dan ayrıldıktan sonra edindikleri mülklerin hepsinin KDP'ye kalması yönünde çıkartığı yasa da söz konusu. Resmi yasa olup olmadığı da hâlâ çok belli değil. Zira Güney Kürdistan Meclisi fiilen şu an işlevsiz durumda.

SALDIRILAR ARTSA DA SONUÇ ALINAMAYACAK

Bütün bunlar, başını Türkiye'nin çektiği, Rojava'ya yönelik yeni plan kapsamında, KDP ile yandaşları olan ENKS içindeki partilerin Rojava'ya dönük saldırı faaliyetlerinin önümüzdeki günlerde giderek artacağını gösteriyor. Zira hedef; devrimi, devrimin kurum, kuruluş ve faaliyet, çalışma ve inşasını sekteye uğratmak, tasfiye etmektir.

Rojava Devrimi, Rojava halklarının gerçekleştirdiği ve sahip çıktığı bir devrim olduğundan kaybeden bir devrim olmayacak. Devrime ve halklara dönük gerçekleştiren kirli planlar içinde olanlar kaybedecek. O yüzden KDP ve uydusu durumundaki ENKS'nin içinde yer alan partiler kaybedecek. Aslında kaybedecekleri bir şeyleri de yok çünkü Rojava'da ne bir tabanları ne de varlıkları söz konusu.