Musa Anter cinayeti iddianamesi kabul edildi

Musa Anter cinayeti iddianamesi kabul edildi

Amed’deki Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 1992 yılında öldürülen Kürt yazar Musa Anter cinayetine ilişkin hazırlanan iddianamede, JİTEM "suç örgütü" eski İlçe Jandarma Komutanlığı'nın bulunduğu İçkale'deki Saraykapı "JİTEM karargahı" olarak tanımlandı.  Savcı iddianamede, "JİTEM adı altında teşkil edilen suç örgütünün yasadışı faaliyetlerini Susurluk'ta meydana gelen kazadan sonra azalttığı, şüphelilerin Diyarbakır'daki görevlerinin sona ermesi ile örgütle bağlantılarının kesilmesi nedeniyle bu suç yönünden eylemlerinin zaman aşımına uğramış olması nedeniyle ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir" ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Savcısı Osman Coşkun'un, 20 Eylül 1992 tarihinde yazar Musa Anter'in öldürülmesi, Orhan Miroğlu'nun ise yaralanmasına ilişkin hazırladığı iddianame, 7'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

İddianamede, olayla ilgili geçen yıl Şırnak'ın (Şirnex) Kumçatı Beldesi'nde yakalanarak sevk edildiği mahkemece tutuklanan eski itirafçı ve korucu Hamit Yıldırım, 'Yeşil' kod adlı kontrgerilla elemanı Mahmut Yıldırım, hakkında yakalama kararı bulunan eski itirafçı ve JİTEM elemanı Abdulkadir Aygan ve emekli Albay Savaş Gevrekçi sanık olarak yer aldı.

İddianamede sanıklar hakkında, 'Taammüden adam öldürmekten' ağırlaştırılmış ömürboyu, 'Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvikten' de 20 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım hakkında 28 Mart 2012 tarihinde yakalama kararı çıkarıldığı kaydedilirken, deliller arasında Jandarma Genel Komutanlığı'nın JİTEM'in kuruluşu, işleyişi, görevlileri hakkındaki yazısının da bulunduğu belirtildi.

JİTEM BAKANLIK ONAYI İLE KURULDU

İddianamenin giriş kısmında "JİTEM'in kuruluşu ve yapısı" başlığı altında Jandarma Genel Komutanlığı'nın 2012 yılında gönderdiği yazıya yer verildi. Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı'nın 1987 tarihinde, İçişleri Bakanı onayıyla kurulduğu belirtilen iddianamede, yapının 1988 yılında güçlendirilerek isminin 'Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Grup Komutanlığı' olarak değiştirildiği belirtildi.

İddianamede, 1990 yılında İstihbarat Grup Komutanlığı olarak Ankara, İzmir, Amed ve Van'da (Wan) toplam 4 grubun Genelkurmay oluruyla kurulduğu belirtildi. Güçlendirilme ve isim değişikliğinin geçici görev ve deneme şartıyla yapıldığı bildirilen iddianamede, "Mayıs 1990'da geçici ve deneme maksatlı başlatılan uygulamaya son verilerek 30 Kasım 1997'ye kadar görev yapan bu yeni yapının teşkil edildiği" ifadeleri kullanıldı.

İddianamenin sonuç kısmında 'Terörle Mücadele' ibaresinin 1990 yılında kaldırılmasına rağmen Jandarma İstihbarat Grup Komutanlıkları'nın fiilen JİTEM kısaltmasını kullanmaya devam ettikleri belirtilerek şöyle denildi:

"Soruşturmaya konu yargısız infazlar bu tarihten sonra sıkça gerçekleşmiştir. Terör örgütü ile ilişkisi olduğu düşünülen, ihbar edilen, çocuğu terör örgütüne katılmış olan çok kişi yasadışı olarak ve hileler kullanılarak alınmış, Saraykapı'daki JİTEM karargahına götürülmüş, işkence ile sorguladıktan sonra infaz edilmiştir. Suikastlar düzenlenmiş, araçlara bomba yerleştirilerek patlatılmış, şahıslara gözdağı verilmiştir. Bölgede bazıları başa çıkamadığı hasmını JİTEM'e, bazıları PKK'ya ispiyonlayarak öldürülmesini sağlamıştır. Bu şekilde bölgede faili meçhul cinayetler artmıştır. Yargısız infazların artması, bölge insanının devletten soğumasına ve dağa gidenlerin sayısının artmasına neden olmuştur. Musa Anter ve Vedat Aydın gibi tanınan, sevilen kişilerin öldürülmesi örgüt tarafından suistimal edilerek halk silahlı isyana teşvik edilmiştir."

İddianamede Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi'nin Susurluk sanıklarıyla ilgili verdiği karara atıf yapan Savcı Osman Coşkun şunları belirtti:

"Örgütlenmenin suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve bu örgüte üye olma suçlarını oluşturduğu sonucuna varılmıştır. JİTEM adı altında teşkil edilen suç örgütünün, yasadışı faaliyetlerini Susurluk'ta meydana gelen kazadan sonra azalttığı, şüphelilerin Diyarbakır'daki görevlerinin sona ermesi ile örgütle bağlantılarının kesilmesi nedeniyle bu suç yönünden eylemlerinin zaman aşımına uğramış olması nedeniyle ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir."