Musul’daki rehine olayı bir senaryo mu?
Musul’daki rehine olayı bir senaryo mu?
Musul’daki rehine olayı bir senaryo mu?
Türk devletinin IŞİD çetelerine karşı mücadele etmemesi, aksine IŞİD’e askeri, lojistik, siyasi destek sunmaya devam etmesi gündemdeki yerini korurken, Musul’daki konsolosluk rehine olayı tartışılır hale geldi.
Yazar Adil Bayram, Türkiye’nin Cidde Bildirisi’ne imza atmayarak, ABD’nin oluşturmak istediği IŞİD karşıtı cephede yer almamasına rehine olayını gerekçe göstermesine karşın, Rehineler AKP-IŞİD ittifakını örtmek için mi kullanılıyor? diye sordu.
ABD IŞİD’e karşı cephe oluşturmak üzere Ortadoğu başkentlerini dolaşıyor. Batı merkezlerinde kendisine destek arıyor. Türkiye ABD gibi “stratejik ittifakına” IŞİD konusunda istediği yardımı yapmayacağını söylüyor. Türkiye’nin gerekçesi ise IŞİD’in elinde rehin olan Türk devletinin Musul Konsolosluğu’nda çalışanları.
Peki gerçek durum Türk devletinin iddia ettiği gibi mi?
Yazar Adil Bayram Özgür Gündem ve Yeni Özgür Politika gazetesindeki ‘Anadilde eğitim için boykot” yazısının içeriğinde bu konu ile ilgili çok önemli bir iddiayı gündeme getiriyor.
Adil Bayram yazısında ABD’nin bazı Arap devletleri ile birlikte hazırladığı “Cidde Bildirisi”ne AKP hükümetinin imza atmamasını şu cümleler ile yorumluyor:
MUSUL’DAKİ REHİNELER AKP-IŞİD İTTİFAKINI ÖRTMEK İÇİN Mİ KULLANILIYOR
“Ahmet Davutoğlu hükümeti Cidde Bildirisi’ne imza atmama nedeni olarak “Musul’da rehin tutulan elçilik personelini” gösteriyor. Yani “Biz bildiriyi imzalarsak, IŞİD de rehineleri öldürür” demek istiyor. Peki burada şu soruyu sormak gerekmiyor mu? Acaba Davutoğlu hükümeti Cidde Bildirisi’ni imzalamazsa IŞİD’in rehineleri öldürmeyeceğini nereden biliyor? Yoksa AKP hükümeti ile IŞİD arasında bu yönlü bir anlaşma mı var?”
Adil Bayram, Musul’daki Türk elçiliğinin personelinin daha başından itibaren bir senaryo olabileceğini belirtiyor.
Rehine olayının AKP hükümeti için IŞİD’e karşı çıkmamamın temel dayanağı yapıldığını vurgulayan Bayram’ın önemli bir bilgiyi ise şöyle ifade ediyor:
MUSUL KONSOLOSLUĞU NORMAL FAALİYETLERİNİ SÜRDÜRÜYOR MU?
“Dahası Musul elçilik personelinin IŞİD tarafından rehin tutulup tutulmadığı da pek belli değil. Bize ulaşan bazı bilgilere göre, söz konusu personel günlük çalışmalarını yürütmeye devam ediyor. Türkiye’nin Musul Konsolosluğu’nun verdiği belgelerle Musul’dan Türkiye’ye gelişler sürüyor. Eğer bu tür bilgiler doğruysa, o zaman “Rehine” söyleminin tamamen uydurma olduğu ortaya çıkıyor.”
Bu tür iddiaların önemle dikkate alınması gerektiğini belirten Adil Bayram,
TÜRK DEVLETİ IŞİD’E DESTEĞİNİ MUSUL’DAN ÖNCE DE SONRA DA SÜRDÜRDÜ
AKP’nin IŞİD’e desteğine ilişkin basına yansıyan bilgilerin de hesaba katılması gerektiğini ifade ediyor ve şu bilgileri hatırlatıyor:
“Örneğin bilebildiğimiz şu hususlara bakalım: IŞİD’e en çok savaşçı Türkiye’den ve AKP’nin güçlü olduğu illerden katılıyor. Dünyanın dört bir yanından toplanan IŞİD çeteleri Türkiye üzerinden IŞİD’e ulaşıyor. Türkiye’nin çeşitli illerinde IŞİD’in eğitim kampları bulunuyor. AKP hükümeti Suriye sınırının tümünü IŞİD güçlerinin karşılıklı geçişi için açık tutuyor. IŞİD alanlarına silah ve cephane yüklü tırların geçtiği basına yansımış bulunuyor.”
IŞİD ile AKP hükümetinin petrol ticareti yaptığını da hatırlatan Adil Bayram artık soru sorma zamanı gelmiştir diyor ve şu soruları soruyor:
AKP NEDEN IŞİD’İ DESTEKLİYOR?
-Peki bütün bunların hepsi de Musul’daki sözde rehineleri korumak için mi yapılıyor?
-Bunlara bir de Cidde Bildirisi’nin imzalanmamasının eklenmesi ne anlama geliyor?
-Bu tutumların hepsinin ‘IŞİD’i desteklemek” anlamına geldiği açık değil mi?
AKP’nin IŞİD ille çok yönlü bir ittifak içinde olduğunu belirten Adil Bayram, Musul’daki rehineler hikayesinin bu ittifakı örtmek için kullanıldığına dikkat çekiyor ve şu analizi yapıyor:
“Gerçek olan, AKP hükümetinin bilinçli ve planlı olarak IŞİD’e destek verdiğidir. Bu desteğin de sözde Musul rehineleri ile hiçbir alakası yoktur. Peki o halde söz konusu desteğin amacı nedir? Aralarındaki ideolojik yakınlık bu desteğin bir nedeni olabilir. Fakat bizce daha önemli olan birinci neden, IŞİD’in Kürt karşıtı olması ve Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı aktif savaş yürütmesidir. AKP hükümeti, IŞİD’i, Rojava’da ve Güney Kürdistan’da Kürtlere karşı savaştığı için desteklemektedir.”