Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve Kürt siyasi tutsakların özgürlüğü için Avrupa Konseyi (AK) önünde başlatılan özgürlük nöbeti eylemi 63’üncü haftasında. Nöbet eylemcileri, Kürt siyasetçileri ve medyası ile Avrupa ülkelerine ‘daha fazla duyarlılık’ çağrısı yaptı.

25 Haziran 2012’de Fransa’nın Strasbourg kentindeki AK binası önünde başlatılan nöbet eylemini her hafta yeni bir grup devralarak sürdürüyor. Geçen hafta İsveç’in Stockholm kentinden gelen Kürdistanlıların sürdürdüğü eylemi bu hafta Belçika ve Danimarka’nın başkenti Kopenhag’dan gelen 5 kişilik yeni bir grup devraldı.

Bugün 434’üncü gününe giren eylemde çevreden geçenlere ‘Öcalan Kimdir?’ başlıklı Almanca, Fransızca ve İngilizce broşürler ile eylemin amacını anlatan bildiriler dağıtılıyor. Eylemciler, Kürt Halk Önderi’nin özgürlüğü için imza da topluyorlar.

Nöbet eylemini sürdüren grup adına ANF’ye bilgi veren Hasan Gürarslan, “Her Kürt gibi bizler de burada üzerimize düşeni yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Eylem uzun süreden yapılıyor olması nedeniyle geniş bir kitle tarafından biliniyor ve çevreden geçenlerin çoğunluğu da ya broşürlerden aldığını ya da imza attığını söylüyor. Tabii, bazı diyaloglar kurma fırsatımız da oluyor” diyerek, eylemin artık çevre halkı tarafından da kabul gördüğüne işaret etti.

“KURUMLAR, SİYASETÇİLER VE SANATÇILAR AKTİF DESTEK VERSİN”

Öcalan’a Özgürlük Nöbeti’nin Avrupa’nın önde gelen kurumlarının bulunduğu bir semtte olduğunu ve gelinen aşamada daha fazla desteğe ihtiyacı olduğunu altını çizen Gürarslan şöyle dedi: “Önderliğin ve halkın özgürlüğü ile direkt alakalı bir eylem olduğu için her kesim sahip çıkmalıdır. Avrupa’daki kurumlarımız, siyasetçiler ve sanatçılar başta olmak üzere herkes kendisini katmalıdır. Bizler kendi kendimize ‘Sağır Sultan’ misali yapamayız. Bir hafta işlerimizin aksaması özgürlüğümüzden daha önemli değildir. Kürt sorununun çözümünde Avrupa sessiz kalıyorsa, bunda Avrupa’nın çifte standardının yanında Kürtlerin yeterli ve etkili bir biçimde tepkilerini göstermemelerinin de payı vardır”.

“YA BİZ DEMOKRASİ NEDİR BİLMİYORUZ, YA DA AVRUPA BİRŞEYLERİ YANLIŞ YAPIYOR”

Avrupa ülkelerinin tavrına da değinen Gürarslan, Kürtlere karşı uygulanan çifte standardın artık terkedilmesini istedi. Grup adına konuşan Gürarslan devamla “Dünyanın herhangi bir ülkesinde muhalif bir eylem olsa, bir kişi bile olsa, Avrupa ülkeleri ayağa kalkıyor ve harekete geçiyor.

 Ama burada 433 gündür yüzlerce binlerce insan geçti, eylem yaptı ve Avrupa’nın buna karşı bir suskunluğu var. Bu da, İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) gibi insani değerleri ve hukuku savunan kurumların önünde oluyor. Ve hiç ses yok. İnsani hiç bir anlayış ve ahlakla bağdaşmayacak bir durum. Ya biz demokrasi nedir bilmiyoruz, ya da Avrupa birşeyleri yanlış yapıyor” diyerek, Avrupa ülkelerinin Kürt sorununa karşı takındıkları politikayı eleştirdi.

“KÜRT MEDYASI EYLEMİ DAHA FAZLA ÖNEMSEMELİ”

Nöbet eylemini sürdüren grup üyelerinde Lokman Toğluk da, Öcalan’a Özgürlük Nöbeti’nin ‘sıradan ve rutin’ bir haber olarak görülmemesini ve özellikle Kürt medyasının eyleme daha geniş yer ayırması gerektiği fikrinde. Kürt sorununun çözümünde Öcalan’ın rolünün bilindiğini kaydeden Toğluk, sürecin yalnızca Kürtler için değil, Türkiye ve Türk halkı için de bir ‘fırsat’ olduğunu ve destek verilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

63 HAFTADIR ARALIKSIZ DEVAM EDEN EYLEM

Kürt Halk Önderi’ne ve Kürt siyasi tutsaklara özgürlük şiarıyla Avrupa Konseyi önünde 25 Haziran 2012’de başlayan Öcalan’a Özgürlük Nöbeti’ne şimdiye kadar Avrupa’da yaşayan üç yüzü aşkın Kürdistanlı ve Kürt dostu Avrupalı katıldı. PJAK, PYD gibi Kürt partileri, Avrupa’daki Kürt kurum temsilcileri ile sanatçıların da katıldığı eylemde şimdiye kadar yüzbinlerce broşür ve bildiri dağıtılırken, binlerce imza toplandı. AK, AİHM, Avrupa Parlamentosu ve CPT binalarının da olduğu Robertsau semtinde devam eden ve sembolik önemi büyük olan eylemi her hafta Pazar günleri yeni bir grup devralıyor. Eylem, her gün 7-17 saatleri arasında aralıksız sürdürülüyor.