"F oturma" eyleminde konuşan Av. Sarıca, Öcalan'ın düşüncelerinin halklara iletilmesinin engellendiğini belirtti. Av. Sarıca, İmralı'daki tecridin Silivri Cezaevi'nde de sürdüğünü vurguladı. Eylemde, hasta tutsakların yaşamlarının tehlikeli olduğuna dikkat çekildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için düzenlenen "F oturma" eyleminin 201'incisini Galatasaray Meydanı'nda yaptı. Eylemde, "Tecrit öldürüyor, F Tipi hapishaneler kapatılsın", "Hapishanede ölüm istemiyoruz, hasta tutsaklar serbest bırakılsın" pankartları açılırken, hasta tutsakların fotoğrafları taşındı. İnsan hakları savunucuları, "Tecrit öldürür dayanışma yaşatır", "Tedavi haktır engellenemez" ve "Silivri'de hak ihlallerine son" sloganlarını attı. 

Bu haftaki eylemde, Silivri 9 No'lu Cezaevi'nde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekildi. Eylemde, "çözüm süreci"nde sekretarya görevi için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın kaldığı İmralı Cezaevi'ne gönderilen ancak bir süre önce Silivri Cezaevi'ne sürgün edilen Nasrullah Kuran ve Çetin Arkaş ile Öcalan'ın avukatı Rezan Sarıca konuştu. Müvekkilleriyle görüşemediklerini bildiren Sarıca, İmralı'da uygulanan tecritle birlikte Öcalan'ın söylediklerinin ve düşüncelerinin halklara iletilmesinin engellendiğini ve aynı tecridin Silivri Cezaevi'nde de uygulandığını vurguladı. 

'PKK'Lİ TUTSAKLARLA GÖRÜŞTÜRÜLMÜYOR'

İHD Cezaevi Komisyon Üyesi Ümit Dolu ise siyasi tutsakların kaldığı cezaevlerinde, baskı ve hak ihlallerinde artış olduğunu dile getirdi. Dolu, ülkenin en kalabalık cezaevlerinden biri olan Silivri Cezaevi'nde yoğun hak ihlalleri ve ağırlaştırılmış tecridin uygulandığını dile getirdi. İmralı Cezaevi'nden Silivri Cezaevi'ne sürgün edilen Kuran ve Arkaş'ın cezaevine getirildikleri andan itibaren avukatları ve aileleriyle görüşmelerinin yasaklandığını hatırlatan Dolu, yalnızca Kuran ve Arkaş ile değil, Silivri 9 No'lu Cezaevi'nde haftalarca hiçbir PKK'li tutsakla görüşülmediğine dikkat çekti. 

'YAŞAMLARI TEHLİKEDE!'

Dolu, avukatların, büyük uğraş ve mücadeleden sonra müvekkilleriyle ilk görüşmelerini yaptığını ancak bunun da, İmralı sisteminde olduğu gibi, bir görevli ile avukat kabininin içerisine girilerek gerçekleştiğini söyledi. Dolu, "Mevcut halde, Silivri 9 No'lu Hapishanesi, Ceza İnfaz Kanunu çerçevesinde fiili olarak çıkarılmıştır. Yasanın aşıldığı açık bir politik karar ile hükümlüler kadar hasta mahpuslar da etkilenmektedir. Burada tutulan ve listemizde bulunan 6 ağır hasta mahpusla karşılaşılmaktadır. avukat ve ziyaretçi ile görüş hakkını yitiren tutuklu hasta mahpusların, aynı uygulamalara maruz kalmaları ve sağlığa erişimin engellenmesi nedeniyle yaşamları tehlikeye atılmıştır" diye konuştu.