'Öcalan özgür olarak müzakereleri yürütmeli'
'Öcalan özgür olarak müzakereleri yürütmeli'
'Öcalan özgür olarak müzakereleri yürütmeli'
’Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı"nda Ermeni, Süryani, Arap, Mıhellemi delegeler, yaptıkları sunumlarda Kürtlerin bölgedeki demokrasi sorununun çözümünde öncü güç olduğu ve bu süreçte Kürtlere destek vereceklerinin altını çizdi. Delegeler, ayrıca binlerce insanın yaşamını kurtaran bir hamlede bulunan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgür bir şekilde müzakereleri yürütmesi gerektiğinin altını çizdi.
Süryani toplumundan Yuhanna Aktaş, artık Kürt halkının, Kürdistan sorununun çözülerek bölgede demokrasi sorununa öncülük edeceğini düşündüklerini belirterek, "Süryani Asuri halkının bu tarihin bir parçası olarak görüp üzerimize düşeni yapacağız. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın başlattığı özgürlük mücadelesi aslında Mezopotamya halklarının özgürlük mücadelesiydi. Mücadelede Süryani gençlerde yer almıştır. Asuri Süryani halkının da bir uykudan uyanmasına ve kendini silkelemesine vesile olmuştur. Kürdistani halkların statü ve ortak bir vatanda yaşama temelidir. Buradan çıkacak hangi model olursa olsun bizim tavrımız Mezopotamya halklarının her birinin eşitlik temelinde bir arada yaşayabilmesidir. Sayın Öcalan'ın da altını çizdiği ve hayata geçirmeye çalıştığı bir modeldir" dedi.
'KÜRTLERDE KADER BİRLİĞİMİZ VAR'
Bu coğrafyanın en kadim halkı olan Süryanilerin hakkının da gözardı edilmemesini isteyen Aktaş, "Sadece kendi ölümüze ağlamayalım. Acılarımızı ortaklaştıralım. Bu coğrafyanın isimlerini somutlaştırmak istiyorum. Süryaniceden sonra Kürtçeleştirildi. Sistem Kürtleri kullanarak önce bizi onlara yem etti. Bir süre sonra bu isimler Türkçeleştirildi. Arazilerimize sistemin emriyle Kürt komşularımızca el konulmuştur. Yerlerimizden göç ettirildik. Bunun finalini ise 1915'de yaşadık. Kürtler eliyle katledildik. Yaşlılarımız evden götürüldü. Genç kızlarımız götürüldü, asimile edildi. Bir süre sonra da sıra Kürtlere geldi. On yıllardır Kürtler katlediliyor. Kürtlerle kader birliğimiz olduğuna inandık. Haksızlığa karşı mücadele etme kararı aldık. Biz Kürtleri hiçbir zaman suçlamadık. Malımıza el konuldu, dilimiz, namusumuz ayaklar altına alındı ama bizi kardeş halk olarak kabul etmenizi istiyoruz. Mesih İsa'nın bize gösterdiği hümanist yoldan gideceğimizi söylüyoruz. Kötülüğü yenmenin tek yolu iyilik yapmaktır. Herşeye rağmen bizler sizleri seveceğiz. Rab, Sayın Öcalan'a da sağlıklı ve uzun ömürler versin diyoruz" diye konuştu.
'ERMENİLERE YAPILANLAR KÜRTLERLE DEVAM ETTİRİLDİ'
Katılımcıları Ermenice selamlayarak konuşmasına başlayan Ermeni Vakfı'ndan Gaffur Oganyan, bu konferans yeniden demokratik bir toplumu inşa etmenin önemli adımı olarak tarihe geçeceğini ifade ederek, "Çağdaş bir toplum oluşturmalıyız. Ermeniler 1908'de Meşrutiyet'in ilanından bugüne bunu benimsiyor. Farklı kültürleri birbirine saygı temelinde inşa etmeliyiz. Herkesin barış sürecine katkı sunması gerektiğine inanıyoruz. Devletin eline mazlumların kanı bulaşmıştır. 1915'de başlayan bu kirli siyaset, Şex Sait, Ağrı ve Dersim'le devam etti. Cumhuriyet tarihi boyunca Kürt coğrafyasındaki kırım Roboskî ile devam etmiştir. Bizler bunlarla yüzleşilmedikçe barışın temelsiz kalacağına inanıyoruz" dedi.
Mıhellemi halkından Mehmet Ali Aslan, Kürdistan halkları kavramının kullanılmasını istedi. "Hepimizin kirli savaştan rahatsız olduğumuzun göstergesidir bu konferans" diyen Aslan, şunları dile getirdi: "Barış mücadelesi tecelli etmiştir. Halklar ve inançlar kan dökülmesinden gayet rahatsızlar. Bunun göstergesi salondaki tablodur. Barış süreci kurumsallaşmalıdır. Akil insanlardan daha etkin ve süreklilik arz eden bir kurumsallaşmaya gidilmeli. Bu tablonun özeti şeklinde her farklılığa ve inanca yer verilerek kurumsallaşmaya gidilmelidir. Savaş süreci yüzyıla yayılmıştır. Barış konferansı ile bu bir kaç ayda halledilecek bir durum değil. Bu tablonun yüzde 40'ı yer almalıdır."
'ÖCALAN, 40 BİN İNSANIN HAYATINI KURTARACAK HAMLE YAPTI'
Gerillaların geri çekilmesiyle asker ve mühimmatın da eksiltilmesi gerektiğini ancak bunun tam tersi biçimde karakollar ve korucuların sayısının artırıldığına dikkat çeken Aslan, "Orantısız bir durum var. Bu barış ruhuna aykırıdır. Acaba iktidar sınır dışına çekelim de sonra gösteririz diye bir şey mi. Tutsak değil rehine olan milletvekilleri serbest bırakılmalıdır ilk adım olarak. Aynı şekilde KCK ve diğer rehineler de bırakılmalı. 1980'den beri içeride olan siyasi tutsaklar var. Onlarda kesinlikle bırakılmalı. Bunları sonuç bildirgesine eklenmesini talep ediyoruz. En önemlisi Sayın Öcalan bırakılmalı. Öcalan 5 aydır en az yüz insanın hayatını kurtarmıştır. Geçmişe bakarsak 40 bin insan yaşamını yitirdi. Eğer barış süreci sekteye uğrarsa yine olacak. Süreci inisiyatif ele alarak Sayın Öcalan, 40 bin insanın hayatını kurtaracak bir şey yaptı. O insanların cezaevlerinde yer almasıyla olmaz. Bunun olması gerektiğine inanıyorum. Sayın Öcalan'ın bu pozisyonu milyonlarca insanı etkiliyor. Hapiste barış görüşmeleri yürütülmesi vicdani ve barış ahlakına aykırıdır. Mıhellemiler olarak bizler, PKK'nin duruşuna güveniyoruz. Halkımızda da bir kaygı var. Büyük ihtimalle Kürtler, otonomi alırsa bizlerin, Süryaniler, Arapların durumu ne olacak, diye soruyorlar. Statülerimiz ne olacak?" dedi.
'ARAPLAR BU SÜREÇTE AKTİF YER ALACAK'
Konferansa Arap toplumundan katılım sağlayan Azize Tuba Sümer, Araplar olarak barış sürecinde aktif yer alacaklarını belirterek, "Zor yaşam koşulları sürdüren kadınlara ve yoldaşlara selam gönderiyorum. Tarihten bu yana halklar birbirine kırdırılarak birbirini sevmemek bir adet oldu adeta. Kanunlar yazdırdılar. Özellikle Araplar ve Kürtler arasında ciddi duvarlar inşa edildi. Sayın Öcalan'ın mektubundan da bunu anlıyoruz. Newroz’daki mektubu da olmuştu. Halklara ve inanç gruplarına seslenmişti. Biz Araplar olarak bu sürecin dışında kalmayacağız. Bir Arap, bir kadın olarak bunu söylemek istiyorum. İnsanlarda şu tedirginlik var. Bunun adı aslında somut değil süreç ne olacak. Biz nereye konacağız? Süryaniler, Kürtler katledildi. Araplar bir kenara çekildi. Gezi Parkı bir halk girişimi. Orada halklar ve inançlar var. Onların genel bir adı var ve adı halk. Biz daha çok etnik kimlikten ziyade halk kimliğiyle buradayız. Acı hepimizin ortak acısı. Hepimizin toprakları burası. Madem bu kadar kan döküldü, kan dışında demokratik siyaset için devam edeceğiz. Araplar tedirgin ve kızgın. Bugüne kadar hiç kapıları çalınmamış. Kendi içimizde çözüm ve birlik altında bir arada olmalıyız. Herkesi birlik olmaya çağırıyorum" diye kaydetti.
Delegelerden Yusuf Ziya Döger, Kürt kurumlarının birbirini görmesini istediğini belirterek, "Tarihsel süreç katliamlarının gündeme alındı. Ancak 1927'de 15 bin insanımızın katliama uğratıldığı bir döneme dikkat çekmek istiyorum. Ekim ve Kasım 1927'de Palo, Lice, Hani, Kulp ve Dicle’yi kapsayan kesimde 280 köyümüz ve yaklaşık olarak 15 bin insan samanlıklara doldurularak yakıldı. İnsanlar süngülendi. Süngülenenler arasında yaralı olarak kurtulan bir insanın oğluyum. 1925 Şex Sait isyanı sonrası meydana gelen bu olayın gündeme alınmadığını gördüm. Yayınları takip ettiğimde konuyla alakalı sadece 1932 yılında Hoybun tarafından ele alındığını gördüm. Kürt siyasi hareketinde ele alınmadı. Bunu niye konuşmadıklarını ve ele almadıklarını düşünmeli Kürt siyaseti. Bu bölge Zaza bölgesi. Kürt siyasi hareketi bunları gündeme getirmelidir. Sayın İdris Baluken bunu meclis gündemine getirdi. Teşekkür ediyorum. Geçmişini bilmeyen toplumun geleceği inşa etmesi mümkün değil. Tarihsel sürece vurgu yaparken bunu da ele almanızı istiyorum. Öldürülen insanlar normal bir şekilde öldürülmedi. Bu nedenle Roboskilileri kıskanıyorum demiştim. Çünkü katillerini biliyorlar ve mezarları var. Başlarında ağıt yakacak bir dünyaya haberi ulaştırdılar. Biz ulaştıramadık. Bunu bütün dünyaya ulaştırmak istiyorum" dedi.
'ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLANMALI'
Delege İdris Ekmen, konferanstan birlik tutumu geliştirilerek devamı getirilmesi gerektiğini ifade etti. İki gündür süren tartışmaları değerlendiren Ekmen, "Dünden bu yana yapılan konuşmalarda iki sıkıntı duydum. Tanımlama sorunu aşılmalıdır. Sayın Öcalan'ın kim olduğunu sadece Kürtler değil tüm dünya biliyor artık. İkincisi muhataplık konusudur. Sayın Öcalan'ın müzakere yapıp yapamayacağından öte müzakereci olarak özgürlüğünün sağlanmasıdır. Bu sadece müzakereci kimliğinden kaynaklı değil bir Kürt liderinin tutuklu olmasının kabul edilemez olduğunu vurgulamak gerekiyor. Anayasa ile ilgili taleplerde de bir takım eksiklikler yaşandığını ifade eden Ekmen, "demokratik özerklik yaklaşımın eşitsizliklere dönük ciddi bir önerge olduğunu düşünüyorum" dedi.
Dün gerçekleşen 3 oturuma ilişkin görüşlerini belirten Ali Buluş, "Dünya sistemi yapısal kriz sürecinden geçiyor. Bu geçiş sürecinde bir hat belirmememiz gerekiyor. 20. yüzyılda kaybetmemizin nedeni dönemin ruhunu anlayamamaktan da kaynaklıdır. 21. yüzyılın farklılar çerçevesinde yeni bir duruşu da beraberinde getiriyor. Farklılıklar olarak taleplerimizin nasıl bir statü yaratacağını tartışmamız gerekir. Kürdistan'daki sömürgecilik bitmeden, geriletmeden toplumsal çözüm aramak yeterli değildir" dedi. Sonuç bildirgesinde farklılıkların görüşlerinin alınarak bir ittifak sağlanmasının önemine değinen ve hiç bir yapının haklarından feragat etmeden birliklerin sağlanabileceğini söyleyen Buluş, "Bu süreci başlatan ve bu noktada öncü rolünü üstlenen Öcalan'ın özgürlüğünün sonuç bildirgesinde yer almasını öneriyorum. Yerel seçimler var ve bu yerel seçimler Kürdistan'da sömürgeciliğin geriletilmesi olarak ele alınmalıdır" diyerek önerilerini dile getirdi.
Doğan Karasu, "Kürt sorunu Kürdistan sorunudur. Kürt sorunu eşit yurttaş olmamaktan kaynaklı, sınıf sorunu, Türkiye'nin demokratikleşememesi sorunu değildir. Kürt sorunu toprak sorunu, kendi ülkesinde kendini yönetememe sorunudur. Kürt sorunu diğer halklarla eşit olmama sorunudur. Kürtler kendini diğer halklarla eşit görmezse Kürt sorununun hiçbir zaman çözülemeyeceğini düşünüyorum. Çok dilli çok kültürlü olarak bu sorun çözülür. Kürtçe mutlaka resmi dil olmalıdır. Bir dil resmiyet kazanmadıkça o dilin yaşatılması zordur" diye ifade etti ve federal yönetim biçimini uygun gördüğünü sözlerine ekledi.