Erzurumda görülen 17 üniversite öðrencisinin duruşmasında skandal bir gelişme yaşandı. Dosyada gizli tanık olarak dinlenen kişinin polis olduðu ortaya çıktı. Karar üzerine gizli tanıðın bilgileri dosyadan çıkaran mahkeme, buna raðmen tahliye taleplerini reddetti.
Erzincanda 2011 Aralıkta yapılan baskınlarda gözaltına alınarak tutuklanan 10u tutuklu 17 öðrencinin duruşması Erzurum 4. Aðır Ceza Mahkemesinde görüldü. Dicle Haber Ajansının (DÝHA) geçtiði habere göre duruşmaya tutuklu sanıklardan Yaprak Oruç, Yorgun Bektaşoðlu, Bişer Bilen, Yakup Kırmızı, Abdullah Kızılkaya, Leyla Ülgen, Sinan Salhan, Murat Tak, Sadık Yılmaz, Mehmet Bozdað ile tutuksuz 7 sanık katıldı. Mahkeme heyeti sanıkların Kürtçe savunma talebini reddetti. Daha önce gizli tanık olarak polise ve savcılıða ifade veren gizli tanık "Özgür" başka bir odada görüntülü kamera sisteminde sesi deðiştirilerek tanık olarak dinlendi.
Duruşmada yüzü mozaikleştirilerek kamera ile duruşma salonundaki monitöre verilen gizli tanık "Özgür"ün ifadeleri, bir kez daha "KCK" davalarındaki "gizli tanık" skandalını gözler önüne serdi. Mahkeme Başkanı Mustafa Kahyanın, Sesimi alabiliyor musunuz? sorusuna gizli tanık "gayet iyi alıyorum, dinliyorum cevabını verdi. Gizil tanık "Özgür"ün ifadesi üye hakim Hülya Özkan tarafından okundu.
Gizli tanıðın öðrencilerin evinde birlikte kalıyormuş gibi düzenlediði ve herşeye gözleri ile şahit olduðu şeklindeki ifadelerin tamamının yalan olduðu konuşmaların sonunda ortaya çıktı. Gizli tanık, "Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum. Benim verdiðim ifadelerimi doðruluyorum. Erzincanda kaldıðımız YDG terör örgütüne ait evde PKKnin dað kadrosuna eleman kazandırılması yönünde çalışmalar yaptık. YDGnin sorumlusu Sinan Salhandır. Sinan, özellikle öðrencileri yönlendiriyordu. Öðrencilerin özellikle Newroz kutlamalarında örgüt adına harçlıklardan para toplattırma talimatını veriyordu. Öðrenci evlerinde kız-erkek ilişkilerinde erkek öðrencilerin kız öðrencilere arkadaşlık teklifi yapmanın bedeli dayak atılarak cezalandırılıyordu. Örgüt evinde kalan veya gelerek bizzat etkinliklere katılanlar özellikle polis ve askerin çatışmalarda şehit haberlerini sevinçle karşılıyor, haberleri Roj TVden yayınlanması ile hep birlikte halay çekerek kutlama yapıyorduk. Abdullah Öcalana ait kitap okutularak özet çıkartılması yönünde talimat verilirdi. Mehmet Bozdað bir gün bana, Seni önder yapacaðız. Buradaki mücadelemiz çok önemli uyarısında bulundu. Evde bulunan ismini Ebru Ç. olarak bildiðim öðrenci, Diyarbakır ve Dersim'den gelen talimatla daða gönderildi. Zaman, zaman örgüt evine gelen YDGnin sorumluları, 'Taliban gibi mücadele vererek, bu bedeli örgüte vereceðiz' gibi sözler sarf ediyorlardı" dedi.
Mahkeme Başkanı Mustafa Kahyanın, gizli tanık Özgür'e, Bak şimdi, bu ifadeler senin mi, görgüye mi dayalı? sorusuna ve avukatların "bu bilgileri nasıl topladın, bunların tamamından nasıl bilgin oldu" yönündeki soruya gizli tanık Özgür, "Benim vermiş olduðum ifadelerin yüzde 90ı ortam dinlemesi ile bilgilendirilmiş, yaşanmış olaylara dayalı bilgilerdir yanıtını verdi. Bunun üzerine avukatlar, ortam dinlemesinin dosyada olmadıðını belirterek, gizli tanıðın polis olduðunu ve ortam dinlemesi üzerine belgelerin toplandıðını belirtti.
HAKÝMÝN SORUSUNA CEVAP VERMEDÝ
Bunun üzerine mahkeme başkanı gizli tanıða Emniyet mensubu olup olmadıðı yönünde soru yöneltti. Ancak gizli tanık soruya cevap vermeyince mahkeme heyeti gizli tanıðın beyanlarının doðru olmadıðına hükmederek, dosyadan çıkarılmasına karar verdi. Gizli tanıðın polis çıkması üzerine avukatlar tekrar söz alarak, dosyanın kurmaca olduðunu ifade ederek, tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti ise tahliye talebini reddederek duruşmayı 20 Şubat tarihine erteledi.