ÖHD'den Serap Eser Cinayeti ile ilgili suç duyurusu

ÖHD'den Serap Eser Cinayeti ile ilgili suç duyurusu

Özgürlükçü Hukukçular Derneği, Serap Eser cinayeti ile ilgili eski İçişleri Bakanı Şahin, MİT elemanları ve Emniyet Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulundu. Avukatlar, dava kapsamında 2 kez ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılan iki yetişkin ve tutuklu yargılanan  5 çocuğun derhal tahliye edilip yeniden yargılanmasını istedi.
İstanbul'un Küçükçekmece ilçesinde bir eylem sırasında İETT otobüsüne molotofkokteyli atılması sonucunda Serap Eser'in yanarak hayatını kaybetmesine ilişkin, eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'ın "Serap Eser'i MİT öldürdü" beyanı davanın seyrini değiştirdi. Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), 7 sanığın ailesiyle birlikte Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yaparak, olay hakkında bilgisi olmasına rağmen senelerce sessiz kalan İdris Naim Şahin, MİT ile Emniyet Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulundu. 
HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün de katıldığı basın açıklamasında, dava kapsamında tutuklanan ve 6 yıldır cezaevinde bulunan iki yetişkin, beş çocuğun fotoğrafları taşındı.
BOĞATEKİN: DEVLET CİNAYETİ PROVOKASYONA DÖNÜŞTÜRDÜ
Olayla ilgili tutuklananların avukatı Hüseyin Boğatekin, 'devletin karanlık ve faşist  zihniyetiyle bir kez daha karşı karşıya kaldıklarını' vurgulayarak, bu zihniyetin kimi zaman Susurluk'ta bir kamyon kazasıyla, kimi zaman Roboski’de, kimi zaman da devletin içindeki iktidar kavgası sonucu ortaya çıktığını hatırlattı. 
Serap Eser Cinayeti'nde devletin rolüne dikkat çeken Av. Boğatekin, MİT adına çalışan A.S. adlı bir ajanın, MİT'e çalıştığını bizzat beyan ettiğini belirterek, devletin bu cinayeti büyük bir provokasyona dönüştürdüğünü; muhalif çevrelere yönelik baskı gerekçesi haline getirdiğini ifade etti.
Av. Boğatekin, müvekkili olan çocuk sanıkların 6 yıldır tutuklu bulunduklarını ve dosyası ayrılan reşit sanıkların da ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığını aktardı. Av. Boğatekin, Yargıtay'ın "MİT yaptı" iddialarını araştırmak yerine, müvekkilleri hakkında verdiği iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası haricinde, şoföre yapılan saldırıyla ilgili de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi gerektiği yönünde karar verdiğini, Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde müvekilleriyle ilgili yeni bir dava başlatıldığını açıkladı.
'ARTIK MÜVEKKİLLERİM HAPİSTE YATMAMALI'
Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in, "otobüse molotof kokteyli atarak kundaklayan kişilerin ne yazık ki istihbarat elemanı olduğu bilgisini edindim" şeklindeki ifadesinin çok açık olduğunu ve bu durumda müvekkillerinin hapiste yatmaması gerektiğini söyleyen Av. Boğatekin, "Madem böyle, bizim müvekkillerimiz niye hapisteler? Açıklama, sanıkların yeniden yargılanması, yeniden sorgulanmasını gerektiren bir durumu ortaya çıkarmıştır" dedi. 
İçişleri bakanı olmasına rağmen olayı bildiği halde sakladığı gerekçesiyle Şahin ile dönemin MİT çalışanları ve yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını ve hazırladıkları dilekçeleri İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunduklarını bildiren Av. Boğatekin, müvekkillerinin tahliye edilmesi için de Yargıtay'a ve dosyası kapanan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvuracaklarını kaydetti.
'MAHKEME İMALI BİR SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU'
Yargılamanın devam ettiği Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Şahin'in beyanlarını ciddi bularak Adalet Bakanlığı, Meclis ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılmasına karar verdiğini ifade eden Av. Boğatekin, 'olayın araştırılması gerektiğini belirten mahkemenin aynı zamanda imalı bir suç duyurusunda bulunmuş olduğuna' işaret etti.
'DOSYA YEREL MAHKEMEYE GÖNDERİLMELİ VE TAHLİYE KARARI ÇIKMALI'
ÖHD adına açıklamayı okuyan Kadir Tunç ise, "Çağrımız ve talebimiz o dur ki; eğer bu ülkede hukuk, adalet, hakkaniyet adına bir damla bir şey kalmışsa, savcılar iddialarımızı inceler, yüksek yargı son gelişmeler ışığında dosyayı süratle yerel mahkemesine gönderir ve müvekkillerimizi derhal tahliye eder" dedi.
NE OLMUŞTU?
Küçükçekmece'de, 8 Kasım 2009 tarihinde, Söğütlüçeşme-Zeytinburnu seferini yapan İETT otobüsüne molotof kokteyli atılması sonucunda yüzü, eli ve bacaklarında yanıklar oluşan 17 yaşındaki lise son sınıf öğrencisi Serap Eser yaşamını yitirmişti.