Oluç: Yargı paketi bir an önce Meclis'e gelmeli

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, "Yargı reformu paketi hemen Meclis'e getirilmeli" dedi. Ekonomik çöküşe dikkat çeken Oluç, "Aile içi kriz olmasın diye ülke ekonomisi kriz yaşamaya devam ediyor" diye belirtti.

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

EKONOMİK ÇÖKÜŞ

Oluç'un konuşmasından satır başları şöyle:

"Bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Merkez Bankası Başkanı görevden alındı. Tarihimizde ilk defa böyle bir şey yaşandı. Böylelikle Merkez Bankası Başkanı da KHK mağdurları arasına eklenmiş oldu.

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı ve Cumhurbaşkanı, müsebbibi oldukları ekonomik krizin faturasını bürokrasiye kesmeye başladılar. Neden yapıldı bu operasyon diye baktığımızda açık seçik görülüyor. Merkez Bankası kaynaklarına erişime, yüklü faiz indirimi ve hızlı parasal genişleme baskısına direnildiği için Merkez Bankası Başkanı görevden alındı.

Merkez Bankası’nın bağımsızlığı söz konusuydu, vitrinlikti bu bağımsızlık aslında. Şimdi vitrinden de kaldırıldı. Artık Merkez Bankası ile Devlet Demir Yolları arasında bir fark kalmamış oldu alınan kararla birlikte.

Mevcut enflasyon rakamlarını hep konuşuyoruz. Bunlar müdahale edilmiş rakamlardır zaten. Bugün Merkez Bankası ile iktidar arasındaki bu çelişki, reel olanla reel olmayan arasındaki çelişkidir. Merkez Bankası’nın itibarı iyice sarsılmış oldu. Fakat burada dikkat çekmek istediğimiz konu şudur: Kurumsal hedeflerden Para Politikaları Kurulu (PPK) sorumludur, biliyorsunuz. Yeni başkan da PPK üyesidir. Tuhaf bir durum. Hedeflerin tutturulamadı sözünün sorumlusu PPK'dir. Yeni başkan da bu kurulun üyesidir.

'Kurumsal hedefler tutturulamadı' deniyor. Peki, kurumsal hedeflere bakalım: Hazine ve Maliye Bakanı damat Berat Albayrak kurumsal hedefleri tutturdu mu? Enflasyon, bütçe açığı, cari açık hedeflerini tutturdu mu? Hayır, tutturamadı. Hedefler de yanlış zaten. Maliye politikası, para politikaları hedefinin tam tersine yöneldi. Hedefleri yanlış koydular. Bakın Hazine'nin 2019 ilk altı ay nakit açığı 78 milyar TL oldu. Geçtiğimiz yılın ilk altı ayında bu açık 38 milyar TL idi. Faiz dışı nakit dengesine bakalım; 2019’un ilk altı ayında 30 milyar TL’lik açık var. Geçtiğimiz yılın ilk altı ayındaki açık 9.7 milyar TL. İşte bu nedenle Merkez Bankası’nın yedek akçesini Hazine'ye aktarmak istiyorlar.

Yani hedeflerin hiçbiri tutturulamadı damat Berat Albayrak tarafından, ama o görevde. Görevden alınmıyor. Kurumsal hedefler tutturulamadı diye Hazine ve Maliye Bakanı görevden alınmıyor. Neden? Aile içi kriz olmasın diye ülke ekonomisi kriz yaşamaya devam ediyor, toplum kriz yaşamaya devam ediyor.

GAZETECİLERİN FİŞLENMESİ

Yeni bir fişleme belgesi, adına 'rapor' demişler, SETA adlı bir vakıf tarafından hazırlanmış. Aslında buna rapor demek raporlara haksızlık olur. Bir rapor değil fişleme ve ihbar belgesidir. Çok açık bir şekilde görevlerini yapan gazetecileri fişleme belgesidir.

Gazetecilik yapmak değil, medyayı boyunduruk altına almak suçtur. SETA ABD'deki ilişkilerini şeffaflık gereği açıklamalıdır.

'YARGI REFORMU PAKETİ'

Yargı Reformu Paketi’nin ilk bölümü henüz Meclis'e getirilmemiştir, getirilmeyecek gibi de görünmektedir. Biz bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Çünkü hem o strateji belgesi bir itirafname niteliğindedir; ortaya konulmuştur ki, yargı alanında ciddi bir reform ihtiyacı vardır hem kurumsal hem de işleyiş olarak. Yargının bağımsız ve tarafsız olmadığı çok açık ortadadır. Bu bağımlı ve taraflı yargıyı biraz reforme edecek adımların atılması ciddi bir iştir. Dolayısıyla yargı reformu paketinin bir an önce Meclis'e getirilmesi gerekmektedir.

Yargı reformu tartışılmaya başlandığı andan itibaren, cezaevlerinde tutuklu bulunanlar da beklenti içine girmiştir. Bunu sadece siyasi rehin olarak tutulanlar, siyasi tutuklular ve hükümlüler için söylemiyorum, cezaevlerindeki herkes için söylüyorum. Bu beklentinin boşa çıkarılması büyük bir hatadır. Meclis bu hatayı yapmamalıdır.

Bir an evvel yargı reform paketi gündeme gelmeli, tartışılmalı, geniş bir mutabakat sağlanmalı ve bu mutabakat sayesinde hem yargıdaki işleyiş düzenlenmeli hem TCK hem TMK’deki çeşitli maddelerde köklü değişiklikler yapılmalıdır. Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü önündeki engeller kaldırılmalıdır. İnfaz yasasındaki eşitsizlikler bir an evvel düzenlenmelidir. Yargı alanındaki bu ciddi eksikliklerle ilgili adım atılması için bir kez daha tüm partilere çağrıda bulunuyoruz.

YENİ ANAYASA

Köklü bir anayasaya, yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç vardır. Toplumdaki bütün farklı inançların, kimliklerin, kültürlerin, ana dillerin birbirlerine saygı duyacakları, birbirlerine üstünlük sağlamak için uğraşmayacakları, eşit koşullarda bir arada yaşayabilecekleri zemini sağlayan demokratik bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç vardır. Ve bunun yapılması çok önemli ve acildir. Tabii ki iktidar kanadına da bütün muhalefet partilerine de çağrımızı bir kez daha yineliyoruz. Gelin, bunu tartışalım. müzakere edelim, Meclis'in komisyonlarında sonuçlar üretelim. Konuşarak çözemeyeceğimiz sorun yoktur. Bunları konuşalım ve bu müzakereler sonunda yeni bir toplumsal sözleşmeye varalım."